~Accidental PornStar~

12.Bölüm~

Accidental PornStar~

12.Bölüm~

‘’Bana gelebilir misin?’’ Sordu Luhan.Sesi boğuk ve acınasıydı.

‘’Bebeğim,şu an biraz meşgulüm.Eğer bana neye ihtiyacın olduğunu söylersen işim bittiğinde getirebilirim.’’

‘’Sen.’’ Dedi Luhan.Ama JongIn anlamamıştı.

‘’Ben?’’ Tekrarladığında KyungSoo yatakta oturur pozisyona geçmiş JongIn’in kollarına sokulduktan sonra onu tahrik etmek istercesine sokulduğu kollarda kıpırdanmaya başlamıştı.JongIn KyungSoo’dan kurtulmaya çalışsada başaramadı çünkü küçük sürtüğü kendisiyle bütünleşmiş durumdaydı.

‘’Luhan,sonra konuşalım mı?Şu an gerçekten müsait…’’

‘’Sana ihtiyacım var,aptal!Berbat hissediyorum ve eğer bir an önce gelmezsen kendimi öldüreceğim.’’

‘’Sorun ne?’’ JongIn telaşla KyungSoo’nun kollarını itip ayaklandığında Luhan’ın hıçkırıkları şiddetlenmişti.

‘’Sadece gel.’’ Dedi ve birkaç kere daha hıçkırdıktan sonra telefonu kapattı.JongIn panikle dört bir yana saçılmış kıyafetlerini toparlarken KyungSoo ellerini bacakları arasına sıkıştırıp dudaklarını büzdü.

‘’Ona mı gidiyorsun?’’ Dedi sonunda. ‘’Biz… daha bitirmedik.’’

‘’Bana ihtiyacı var.’’ Düz bir tonda söyledi.KyungSoo’nun hissettikleri doğruydu.Sadece kullanılıyordu.JongIn’in oyuncağı haline gelmişti ancak bundan şikayetçi olduğunu söyleyemezdi.Her şey ikisi içinde son derece güzeldi.Tek bir şey dışında.Luhan.JongIn’in Luhan’ı bırakmaya niyeti yoktu ve KyungSoo bunu biliyor olmaktan nefret ediyordu.
JongIn sadece kendisine ait olmalıydı.Onu paylaşmak istemiyordu.O sarışın sürtük kendisine zorlanmadan yeni bir sahip daha bulabilirdi.Evet,bunu KyungSoo’da yapabilirdi.Ama aralarında çok fark vardı.Luhan JongIn’i kullanıyordu.Oysa KyungSoo JongIn tarafından kullanılıyordu.JongIn’i hakeden şüphesiz KyungSoo’ydu ancak haketmesi demek gerçeklerin değişeceği anlamına gelmezdi.Luhan hala JongIn için her şey demekti.İlk görüşte onun masumluğuna aşık olmuştu belki.Luhan’ın küçük ağzını becermek ve onu sabaha kadar bağırtmak düşünceleri hayalken bile titreyerek boşalmasına yetiyordu.Ancak oldukça kısa bir süre sonra Luhan masumluğunu yitirmişti.JongIn onun yeni haline hiç alışamayacağını düşünsede,sürtük Luhan dahi JongIn’in ondan vazgeçmesini sağlayamamıştı.
Unutması bir yana,onu bırakması bile imkansız gibiydi gözünde.
Ta ki küçük sürtüğü hayatına girinceye kadar.JongIn KyungSoo’dan nefret ediyordu.Bu uzun zamandır böyleydi.Nedenine gelince,KyungSoo masum değildi.Aksine şüphesiz sürtüğün tekiydi.Bunu herkes bilirdi.Porno sektörüne kendi ayaklarıyla gelmişti ve zamanında JongIn’i baştan çıkarmak için başvurmadığı yöntem kalmamıştı.Bu elbette ona aşık olduğu için fala değildi.Bütün erkekleri parmağında oynatabilmek gibi bir yeteneğe sahipti ve her zaman,her şeyin kendine ait olmasını isterdi ve sahip olurdu da.Ancak JongIn onlardan biri olmayacaktı.Bu bir tür yemin gibiydi.İlk bakışta elbette JongIn’de ona karşı koymakta zorlanmıştı ama zamanla kendini onun tiksinç biri olduğuna inandırmayı başarabilmişti.Bu şekilde ondan nefret etmeye başladı.Ondan uzak durmak sandığı kadar zor olmamıştı.
Ama KyungSoo yüzsüzün tekiydi.Luhan gelinceye dek JongIn’den vazgeçmemişti.Aslına bakarsak,Luhan geldiğinde bile vazgeçmemişti.Luhan onun biletiydi.Eğer Luhan olmasaydı,KyungSoo JongIn’i iki avucu arasına alamazdı.
Luhan JongIn’i üzdüğünde,sevdiği adamın teselliye ihtiyacı olacaktı.KyungSoo onun Luhan’a aşık olma sebebini kısa sürede anlamıştı.Masum,Duygusal ve Seksi.
JongIn gözyaşlarına ve dolgun beyaz kalçalara karşı koyamıyordu.Ve ikiside KyungSoo’da fazlasıyla mevcuttu.Sonrasıysa ortadaydı işte.Geriye son bir hamle kalmıştı.Luhan’ı tamamen oyun dışı bırakması gerekiyordu ve hiç şüphesiz bu KyungSoo için çocuk oyuncağıydı.O sarışın sürtüğün göz yaşlarını görmek için can atıyordu.
O böyleydi işte.Gerçek KyungSoo tıpkı Luhan’ın düşündüğü gibi pisliğin tekiydi.

‘’Gitmek zorunda mısın?’’ Son kozunu oynadı KyungSoo.Bir çift dolu gözü JongIn’e çevirmiş kolllarını dizlerinin etrafına sararak kendisini aciz gibi göstermeye başlamıştı.

‘’Ağlıyor.’’ Dedi JongIn tereddüt etmeden. ‘’Onun ağladığını görmekten nefret ediyorum.’’

‘’O tek seferlik için ağlıyor JongIn.Oysa ben senin için öyle çok ağladım ki sayısını bile bilmiyorum.Sen her zaman onun yanında olacaksın.Seni her zaman görebilir,sana her zaman dokunup öpebilir.Ama ben yapamam.Neden beni de düşünmüyorsun?Neden duygularımı görmezden gelip duruyorsun?’’

‘’Duygularını görmezden gelmiyorum.Sadece eğer Luhan’ın bana ihtiyacı varsa…’’

‘’Seni sadece kullanıyor.Bunu farketmek o kadar da zor olmamalı.İstediği her şeyi yapıyorsun ama buna rağmen sana bağırıp çağırmasına izin veriyorsun.Onun sana ihtiyacı olduğunda soluğu onun yanında alıyorsun ama senin ona ihtiyacın olduğunda o seni umursamıyor bile.Daha ne kadar bu şekilde devam edeceksin Kai?Peşinde koştukça onu daha fazla şımartacaksın ve o şımardıkça senin kalbini kırmaya devam edecek.’’

*

O gece JongIn Luhan’ın yanına gitmedi.KyungSoo’yla kalmayı tercih etmişti ve bunu yaptığı için pişman olmayacağına emindi.Tabii Luhan’ın gece boyu kesintisiz devam eden aramalarını görmezden gelirsek.
JongIn KyungSoo’yla kaldı belki,ama Luhan,gün doğuncaya dek zihnini meşgul etmeye devam etmişti.Ağlıyordu ve bu iyiye işaret değildi.Luhan kolay kolay ağlamazdı.Sesli bir iç çekip kucağına kafasını yerleştirmiş küçük bedene göz attı.
Sevimliydi.Ama yine de JongIn’in kalbini hızlandırmak için yeterli değildi.

*

Bir yandan Luhan’a ne açıklama yapacağını düşünürken diğer bir yandan da KyungSoo’nun okul anılarını dinliyordu.Apaçık,bundan nefret etmişti.Çok konuşuyordu.Çok fazla ve gereksiz.JongIn kafasında bir şeylerin atmaya başladığını hissetti ancak KyungSoo’nun tüm suratını kaplayan gülümsemesi yüzünden her seferinde ona sesini yükseltme fikrinden vazgeçiyordu.

Bir kaç dakika sonra,Luhan beklediği üzere ateş saçarak sete daldığında JongIn kafasını eğip düşüncelerini toparlamaya uğraştı.Luhan onu öldürecekti.
JongIn yavaşça ayağa kalktığında Luhan’ın da görüş alanına girmiş oldu.Sarışın olan adımlarını hızlandırdı ve birkaç saniye sonrasında koşmaya başlayarak JongIn’in yanına ulaştı.Etraflarındaki herkes kendilerine ne yaptıklarını sorgulayan bakışlar gönderirken bu ikisininde umurundaymış gibi görünmüyordu.

‘’Gelmedin.’’ Söyledi Luhan.Sesi beklenenin aksine sakindi.
Fırtınadan önceki sessizlik olduğunu düşündü JongIn ve cevap vermeyi reddeti.Ona açıklama yapabilirdi ama kendisine dolanmış kollar işini güçleştiriyordu.
KyungSoo…JongIn ona defolmasını söyleyen bakışlar gönderdiğinde KyungSoo anlamamazlığa yattı ve ona sarılı olan kollarını biraz daha sıkılaştırdı.

‘’JongIn,o…ne yaptığını sanıyor?’’ Luhan KyungSoo’ya iğrenir gibi baktığında KyungSoo gözlerini irileştirip suratına anlamsız bir gülümseme yerleştirdi.

‘’Sakın bana…’’ Luhan’ın birkaç saniye için nefesi kesildi ve boğazındaki yumruyu güçlükle yuttu.Alt dudağını yalamış ve konuşmaya devam etmişti.
‘’Ah,imkansız.Dün…dün gece onunla değildin değil mi?Oh Hayır JongInAh.Sen KyungSoo’dan nefret edersin.’’

Sessiz kaldı,yeniden.Ve bu Luhan’ı çıldırtmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu.

‘’CEVAP VER BANA JONGIN!Onunla mıydın,değil miydin?’’

‘’Luhan bak ben…’’ 

‘’Evet.Benimleydi.Ama bunun seni ilgilendirdiği düşünmüyorum.Kendin de yapmadın mı sanki?JongIn’le sevgiliyken Sehun’la yattın Luhan.Hepsini gördüm.’’

‘’Kes sesini fahişe.Kimse sana söz hakkı vermedi.’’

‘’Ne demek benimle birlikteyken Sehunla yattı?’’ Sordu JongIn KyungSoo’ya şüpheli gözlerle bakıyordu.
‘’Doğruyu söylüyorum.Yemin ederim.Seni kandırıyor.O…o seni hakatmiyor,JongIn.’’

‘’Sen artık kesecek misin sesini?’’ Luhan KyungSoo’nun üzerine atıldığında JongIn önüne geçerek ona engel oldu.

‘’Sanırım açıklama borcu olan tek kişi ben değilim.’’

‘’Yapmadım.Kimseyle yatmadım.O fahişe yalan söylüyor.Ayrılmamız için,seni benden almak için.’’

‘’Koltukta seviştiğiniz günün resimlerini erkek arkadaşının da görmesini ister misin?’’

Luhan sessizleştiğinde JongIn dilini sağ yanağının altına yerleştirip saçlarını karıştırdı.

‘’Tahmin ettiğimden de hızlı çıktın Luhan.Sürtük olduğumu söylerken kendininde öyle olduğunu unutuyor olmalısın.Ama endişelenme.Bugünden sonra herkes öğrenecek,istesen de unutamayacaksın.’’

*

Saçmaladım biliyorum.İşler biraz aceleye geldi.Ama çok yoğunum.Çok çok çok.İstesem de kafamı veremiyorum.Söz diğer bölüm HunHan söz söz söz ://