Accidental PornStar~
Rainizer
10.Bölüm
‘’Günaydın.’’ Dedim.O gömleğinin düğmelerini açmaya odaklandığındaysa dudaklarımı hafifçe dudaklarına değdirmiş ve sonra geri çekmiştim.
Hızla etrafını kolaçan etti ve sonra da bana bakıp konuşmak için dudaklarını araladı.Ancak beyaz bornoz üzerimden düştüğünde ve yönetmenin bana seslendiğini duyduğunda söyleyeceği şeyi unutmak zorunda kalmıştı.Yönetmene cevap verdikten hemen sonra göz ucuyla Sehun’u kontrol ettim ve Tanrı Şahitim olsun ki yalnızca o birkaç saniyede gözleriyle adeta tüm vücudumu yemişti.
‘’Ne o?’’ dedim utanmazca. ‘’Yoksa artık bana karşı koyamıyor musun?’’ Alt dudağımı yalayıp ısırdım ve ona doğru birkaç adım atıp ayak parmaklarım üzerinde yükseldikten sonra onunla aynı boya ulaştım.Burunlarımız birbirine sürtünürken odaklandığı tek nokta dudaklarımmış gibi görünüyordu.Beni hafifçe itip arkasını döndü ve sonrada adımlarını hızlandırıp odayı terk etti.O gittikten hemen sonra JongIn gelmiş ve bana yönetmenin sinirlenmeye başladığını söylemişti.Sehun’un arkasından bakmayı kesip JongIn’e döndüm ve oldukça geniş bir sırıtmayla karşılık verdim.Kucağına zıplayıp kollarımı boynuna doladığımda yüzünü göğsüme gömmüş elleriyle kalçamı sıkıca kavrayıp beni yönetmenin önündeki yatağa kadar taşımıştı.
‘’Günden güne daha da ağırlaşıyorsun,sevgilim.Ve bil bakalım kim tombul bir erkek arkadaş istemiyor.’’
‘’Beni istemiyor musun yani?’’ dedim dudaklarımı büzüp gözlerimi kısarken.Şaka yaptığımı bilmesine rağmen bana karşılık verdi ve kollarını belime sarıp beni kendine çekti.
‘’İstersen 100 kilo ol,seni her zaman isteyeceğim.’’ Gözlerimi kapatıp erkeksi kokusunu içime çektim ve Sehun’a göz attım.İfadesizdi,ama buna rağmen gözlerindeki kıvılcımı yakalamak zor olmamıştı.
‘’Hey,Hunnie.Bu gece beni sen becermek ister misin?İkimizde günlerdir aynı partnerlerle yatıyoruz ve bu gidişle üzerimizdeki tüm ilgiyi kaybedeceğiz.İnsanlar farklı çiftler görmek istiyor.Sizce de öyle değil mi yönetmenim?’’
Yönetmen şaşkınlıkla beni onayladığında JongIn’in ateş saçan gözleriyle karşılaşmamaya çalışıyordum.Ancak sonunda elini çeneme yerleştirip yüzümü zorla ona çevirdiğinde gözlerinin içine bakmak zorunda kalmıştım.
‘’Yine mi o herifle yatmak istiyorsun?Luhan,bak bu durumdan hiç hoşlanmıyorum.Beni katil mi etmek istiyorsun?Neden onunkini benimkinden daha çok seviyorsun?Hem de ben ondan daha büyük ve daha kalınken?’’
‘’En çok seni seviyorum,JongInnie.Ama bu gidişle kıçımı eskiteceksin.Her gün saatlerce beni becermekten sıkılmadın mı?’’ JongIn kafasını ‘Hayır’ anlamında iki yana salladığında iç geçirip devam ettim.
‘’Pekala,ama şimdi sıkılmasan bile ileride sıkılacaksın ve ben senin benden sıkılmaya başladığın günleri görmek istemiyorum.Birazcık kıskançlık ikimize de zarar vermez.Senin KyungSoo’yla yatmanı çok mu istiyorum sanıyorsun?Partner değiştirdiğimizde otomatik olarak sen de onunla yatmak zorunda kalıyorsun ve ben bu durumdan nefret ediyorum.Ancak sürekli ikimiz olamayız JongIn.Bilirsin,fazla seksin ilişkiyi çabuk bitirdiğini söylerler.Beni bırakmak istiyor musun?’’
‘’Sana senden hiçbir zaman sıkılmayacağımı söylüyorum ama sen hala aynı bahaneleri ileri sürüyorsun.’’
‘’Her erkek evlenmeden önce eşine ‘Sonsuza Dek Beraber Olacağız.’ diye yemin ediyor,JongIn.Ama inan bana hiçbiri de sonsuza dek eşine sadık kalmıyor.’’
JongIn sinirle saçlarını karıştırdığında oturduğum yerden kalkıp dudaklarımı onunkilerle birleştirdim.
‘’Seni çok seviyorum,bebeğim.Sadece bana hak vermeni istiyorum.İlişkimiz sence de yalnızca seks üzerine kurulu değil mi?Belki de beni birazcık özlemen gerekiyordur.’’
‘’Zaten ayrı kaldığımız her an özleminden çıldırıyorum,Luhan.’’
Cevap vermek yerine gözlerimi irileştirdiğimde JongIn nefesini suratıma üfledi ve alnını omzuma yaslayıp yalnızca benim duyabileceğim bir tonda konuştu.
‘’Pekala.Sanırım tek bir gece için o piçin altında inlediğini görmeye katlanabilirim.Ama yarın…yeniden benim altımda olacaksın.’’
*
JongIn sinirle KyungSoo’nun kaldığı küçük odanın kapısını tekmeledi ve izin istemeden içeri daldı.KyungSoo çıplaktı ve bu JongIn’in limon yemiş gibi suratını ekşitmesine sebep olmuştu.Gözleri bir çift beyaz kalçayı süzerken vücudundaki kanın penisine pompolanmaması için hücrelerine zor sahip çıkıyordu.Nasıl daha az önce yapmış olmalarına rağmen bu kadar azgın olabilirdi?
‘’Bu kadar çirkin olmayı nasıl becerebiliyorsun?’’ dedi sonunda,kafasındaki düşünceleleri dağıtmanın en kolay yolu konuşmaktı.Gözlerini dolgun kalçalardan ayırıp kendi dolabına yürüdükten sonra yaklaşık 1 saat öncesinde özensizce içeri tıkıştırdığı kıyafetleri çekip aldı.Kafasını yeniden küçük olana çevirdiğinde titrediğini farketmişti.Ayakta zor duruyormuş hatta az sonra bayılacakmış gibi görünüyordu.JongIn bakışlarını pürüzsüz bacaklara indirdi ve iki ince bacak arasından birkaç damla kanın süzüldüğünü gördü.
Siktir.Yine ona sert davranmış olmalıydı.Yönetmen böyle istiyordu ve JongIn’de bu şekilde yapmak zorundaydı.Ancak her halükarda bu bir bahaneydi.Onun canını acıtmadanda sert olabilirdi ama acısını umursamadığından hiçbir zaman nazik olmayı denememişti.
Birkaç dakikanın sonunda KyungSoo’dan hala bir yanıt gelmemişti.Genç çocuk bacaklarını güçlükle kaldırıp baksırını iki bacağı arasından geçirmeye uğraşmış ama başarılı olamayınca önündeki siyah dolabın kapağından destek alarak ayakta kalmayı başarabilmişti.Titreyen bacaklarını birleştirip sesli bir soluk çekti ve bu JongIn için dayanılmazdı.
Esmer olan gözlerini kısıp titreyen yumruklarını arkasına sakladığında önünde duran güzel bedenin kafasını hafifçe kendine çevirdiğini ve gözlerinin ıslak olduğunu farketti.Kahretsin!Bunca zamandır ağlıyor muydu yani?’’
JongIn’in gözleri istemsizce irileştiğinde KyunSoo konuşmak için şişmiş,kırmızı dudaklarını araladı.
‘’Özür Dilerim.’’ Dedi sonunda küçük olan. ‘’İstemediğin halde benimle yatmak zorunda kaldığın için.’’
Ve şimdi tamamdı.JongIn’in de sabrı buraya kadardı.Az önce üstüne geçirdiği tişörtü tek hamleyle çıkardı ve elinde tuttuğu pantolonunu yeniden dolabına tıkıştırıp hızlı adımlarla KyungSoo’nun yanına ulaştı.Güçlü eller beyaz kalçaları kavrayıp havaya kaldırdığında KyungSoo acıyla inlemiş ve JongIn’in memnuniyetle gülümsemesine sebep olmuştu.
‘’Yarın için hazırlanmalıyız.’’ Dedi JongIn,KyungSoo’nun gözlerinin parlamasına sebep olmuştu. ‘’Sanırım Luhan,bir gün daha o sarışın ibneyle yatmaya razı olabilir.’’
*
JongIn’in köpüklü parmakları KyungSoo’nun arkasına masaj yaparken küçük olan tırnaklarını beton duvara geçirmiş inlememek için dudaklarını ısırıyordu.İnlerse,JongIn kızardı.Birini becerirken tek duymak istediği sesin partnerinin nefes alışverişleri olduğunu söylerdi ancak söz konusu Luhan olduğunda onu bağırtmak için elinden geleni yapardı.KyungSoo gözleri önünde beliren altın sarışı saçlı güzel çocuğun hayaliyle suratını buruşturdu.
‘’Neden beni sevmediğini anlamıyorum.Neden onu bana tercih ettiğini.Gerçekten de bakmaktan bile nefret ettiğin kadar çirkin miyim Kai?’’ Kai,JongIn’in sahne adıydı ve JongIn’e yönetmen ve Luhan dışında kimse adıyla hitap edemezdi.Ederlerse,JongIn hepsini keserdi.Ah,ya da becerirdi mi demeliyiz?
JongIn sıcak suyun altına girip KyungSoo’yuda beraberinde çekti ve suyun vücutlarındaki sabunu alıp götürmesine izin verdi.
Cevap vermeyi reddetmişti.Ona ‘Güzelsin.’ Demeyecekti,ama çirkin olduğu yalanını da söylemeyecekti.
Kollarını altında kıpırdanan minik bedene sardı.Luhan’dan bile daha küçüktü ve JongIn küçük şeyleri ne kadar da çok sevdiğini farketmişti.Elleri KyungSoo’nun göğsü boyunca kaydı ve penisini bulduğunda utanmazca sırıttı.
‘’Küçücük.’’ Dedi orta parmağı büyüklüğündeki penisi avuçlarken.KyungSoo’nun kızardığını ve kurtulmak için debelendiğini görüyor ancak umursamıyordu.
‘’Sana bakmaktan nefret etmiyorum.’’ Dedi sonunda,bir anda KyungSoo’nun bütün kıpırdanmaları kesilmişti. ‘’Senden nefret etmiyorum.’’
*
‘’Kes Şunu.’’Bağırdı Sehun,Luhan kendisini kapana kıstırmış boynunu yalamaya başladığında Sehun ona vurmamak için kendine zor hakim oluyordu.Ancak Luhan dilini boynundan göğüs uçlarına indirdiğinde Sehun yumruklarının kontrolünü kaybetti ve Luhan’ın sağ yanağının üzerine oldukça sert bir tokat attı.
‘’Sana şunu kesmeni söyledim.’’ Dedi sarışın olan birkaç adım geri adım attığında. ‘’Tek seferlikti fahişe.Bir daha mecbur kalmadıkça asla seninle birlikte olmayacağımı söylemiştim.O gün…o gün bir hataydı tamam mı?Unut,lanet olası.Hiçbir şey yaşanmadı ve eğer aynı şeyleri bir kez daha tekrarlayacak olursan bu kadar nazik olmayacağım.’’
Luhan cevap vermiyordu,ama gitmiyordu da.Sehun sinirlerinin gerildiğini hissetti.Ona vurduğu için pişmanlık duymuyordu.Canı yanabilirdi.Ona neydi ki?
‘’Sana söylemiştim.’’ Dedi Luhan.Tokatın verdiği şok yüzünden sesi titriyordu ancak umursamadı. ‘’Sen her ne kadar inkar edersen et,o geceyi sana hatırlatmak için karşına çıkacağımı söylemiştim. Hislerime ne isim verdiğini önemsemiyorum.Hırs mı diyorsun?Ne istiyorsan de.Tek bildiğim,senden vazgeçmeyeceğim.Bir şeyi istiyorsam eninde onunda elde ederim,Sehun.Ve sen de,elde ettiklerimden olacaksın.’’
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Accidental PornStar~
Fanfic‘’Kendimi böylesine erkeksi bulurken,bir başka erkeğin altında ‘Yeniden’ diye inleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.’’ * Bir dolandırıcıydı ikimizi bir araya getiren.Bir zamanlar ölümünü dilediğim ancak şimdi seni bana verdiği için minnet duyduğ...