2.Yaşam(ama değil)

60 13 11
                                    

Bundan önce yazdığım bölümde genel olarak o an ki hisslerimi yansıtsamda, bu bölümde sadece kendim hakkımda, hayatım hakkında genel düşüncelerimi eleştrilerimi yazıcam. Ne yaza bilirim zaman gösterecek.

Kendim hakkımda bildiğim en önemli şey her zaman istenmeyen olduğum aynı zamanda bir fazlalık. Genel olarak bu hayatta bana değer veren tek bir insan var. Şükürler olsun ki var. O da annemdir. Ama malesef ben bu hayatta ona bile güvenemiyorum. Elimde olan bir şey değil. Güven sorunlarım var. Ama bunu başqa bir zamana saklıyıcam.

Başlangıçta da söylediğim gibi annem dışında kimse beni bu dünyada istemiyor. En başından başlıyım şöyleki ben doğmadan bir yıl önce bir erkek kardeşim olmuş, ama bu dünyayı sadece bir kaç haftalığına tanıya bilmiş.

Onun kaybı annem için çok zordu. Tabi bundan sonra ben dünyaya geldim. Ama gel gör ki benim kardeşimin istenmediği gibi ben de aile tarafından istenmedim.

Belki de bizim istenmemizin sebebi bu evlilikti. Böyle bir annemin ailesine babamın ailesinede bir bakıyorum. Ve gördüğüm şey ise annem de ailede istemeğen bir evlat, babamda aynı şekilde.

E tabiki de böyle bir evlilikten doğan çoçuklarda da farklı bir şey olması mümkün değildi. Ve hatta bir kız olarak doğmam daha büyük bir sorundu.

Böyle bir durumda hatta benim doğum masraflarım bile ödenmedi. Ama bir şekilde bu iş yoluna koyulmuştu.

Koyulmuştu ama sorunlar daha bundan sonra başlıyordu.

Ben büyüdüm ve hayatımı şöyle bir gözden geçirdim. Yaşadığım müddetce insanlar tarafından hor görüldüm. Beni insanlar aptal yerine koydu. Benim gereksiz beceriksiz oluduğum yüzüme vuruldu. Ama ben her şeyin farkındaydım. Bunu biliyordum insanların karşımda oynadığı oyunları net haliyle görüyordum. Kendilerini zeki sanıyorlardı beni aptal sanarak. Peki beni ne kadar iyi tanıyorlardı işte bu muammaydı. Tanımıyorlardı sakladıklarımı, sırlarımı, kendimde yarattıklarımı, bitib tükünmeyen düşüncelerimi. Onları ne kadar iyi tanıdığımı bilmiyorlardı. İşte bu sayede daha çok şey biliyordum.

En başta söylediğim gibi iyi bir aktördüm. Hatta usta ama bazen ben bu oyunları bırakmak istesemde galiba rölüme kendimi fazla kaptırıyorum.

Bazen bu kadar şey bilmek istemiyorum gerçek bir aptal olmak istiyorum.

Bilgi beni daha da korkutur. Öğrendiğim şeyler beni daha da derinlere götürür.

Belki de sırf bu yüzden düşüncelerimi yazıya döküyorum. Bu zaman hepsi içimden çıkıyor ve beni ben olmaktan çıkartıyor.

Var oldum olası yaşamımda her zaman iyi ve kötü yanlarımı ayırdım. Kötü yanlarımı daha çok yoksa iyi yanlarımımı daha çok kullanıyordum? Belki de iyi yanlarımla kötü yanlarımı saklıyordum. O yüzden mi iyi bir aktördüm?

Bence hayır.

İyi bir aktörü olmak için çalışmak işe yararmı bilmem ama ben yıllardır böyleyim.

Kendimi hep böyle tanımlarım. Ama benim bile gülümsediğim zamanlar olduğu gibi ağladığım zamanlar oluyor.

En son ağladığım zaman Agust D nin so far away şarkısını dinlerkendi. Neden hiç bilmiyorum ama şarkı dinlerken duygulansamda ağlamak içimden gelmedi. Genel olarak o anki hisslerimi anlatmadığı içinde ola bilir. Ama o şarkıya yazılan yorumlardan biri benim o anki hisslerimi anlattığı için hüngür hüngür ağladım ne olduğunu başka zaman yazmak istiyorum. O hissi tekrar yaşadığım zaman.

Neyse kendim hakkımda yazıcam dedim ama konu başka yerlere gitti belki de şu anda bunu hiss ettiğim için ola bilir. Sadece içimden geçenleri yazmak istedim.

Başka bir şey aklıma geldi onu yazsam sanırım iyi olur. Şöyleki ailede pek sevilmediğimi söyledim. Diğer kuzenlerim de tabiki beni belki kırmak istemiyorlardı ama ben onlar gibi değildim. Onların umrunda bile olmadığımı biliyordum. Çünki saklamaya çalıştıkları şeyi benim aptal olduğumu bilerek saklıyorlardı. Ama bu ne kadar süre bilirdiki.

İyiki de bu çok uzun çekmedi. Sadece tek bir an bile yetti. Bana ise sadece gülmek kaldı.

Geçeblerde gittiğim bir kursta çoçuklara bir ödül veriliyordu. Mesala yılən en iyi öğrencisi gibi. Bizim çoçuklarda derste öğretmenden en ciddi çoçuk ödülünü kim alır diye sormuşlardı. Öğretmeni beni göstermişti. Hadi ama ben yeterince komik bur insandım. Ama sevdiklerime karşı.

Tabi annemin teyzeme söylediği şu sözlere kadar"Zaten yılda bir kez güldüğünü görüyoruz. "

Ben ne yapa bilirim insanlarla ilişkilerim iyi değilse bunu değiştiremem ya. Değiştiririm belki ama gereksiz insanlar için bunu yapmak saçma olur. Sıkıcı da olsam en azından onlar gibi olmam. Bu sayede kafam rahat oluyor.

Tıpkı BTS in Airplane pt. 2 şarkısında olduğu gibi. Ritmi rahat ama sözleri bunu tam olarak yansıtmasa onlar yaşamlarının bu şekilde olmasını seviyorlar. Yani zaten sevmeseler bu işte olmazlardı. Galiba sevmiyorlar. Bu kanıya nerden geldim hiç sormayın.

Birazda kendimle ilgili bir şeyler yazmak isterdim ama şu anda bir kaç gün önceki düşüncelerim yok oldular. Bir anda bu düşünceler gelir ama yazmaya fırsat olmuyor. Bu işaret desem neye işaret ediyor bilmiyorum. Bulunca başka zaman yazıcam galiba.
Sıklıkla söylediğim kelimelerden biriyle kapatıyım bari.

'Amaaan boş ver'.

DavinchiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin