Hayatın bana verdiği en iyi derslerden biri kimseye GÜVENME.
Her şeyin bir başlangıcı vardır ve bu güven sorunlarımda uzun zaman önce başladı.
Şöyleki daha ilk okula yeni başlamıştım ve çok heyecanlıydım. Sık sık dışarı çıkamıyordum ve ilk defa yaşıtlarımla ve yeniliklerle dolu bir yere geliyordum.
Yeni arkadaşlar edinmek istiyordum. Bu zamana kadar sadece akrabalar vardı ve benimle aynı yaşta olan bir tek annemin en küçük kuzeni vardı.
Neyse okula bir kaç gün geldim ve hemen sosyalleşmeye başladım çokta zor olmadı. Ama bir gün sınıfımıza yeni biri geldi.
Ders bittiğinde sadece sınıfta yeni çocuk ve ben kalmıştık velilerimiz bekliyorduk.
Bende yeni geldiği için kimsenin onunla konuşmadığını fark ettim. Ona yaklaştım.
"Merhaba. "
"Merhaba. "
"Benim adım Balin senin adın ne? "
"Benim adım Gül. "
"Arkadaş olalımmı Gül? "
"Olalım. "
Konuştuklarımızı halen hatırlıyorum onunla yakındık o gün yolu velilerimizle birlikte gitmişdik. O günden sonra arkadaş olduk ve okuldan hep birlikte döndük.
Ama bir gün okula gittiğimde farklı bir Gülle karşılaştım. Ona yaklaşmama izin vermiyordu, yaklaşsam bile bana zarar veriyordu.
Sınıf arkadaşlarımı benden uzaklaştırıyordu, bana zorbalık yapıyordu.
Bende sınıfta bir şey söyleyemiyordum. Bizim dilde şöle bir deyim var "Fağır bala. " yani her şeye boyun eğen insanlara dediğimiz bir söz ve bu söz bana uyuyordu. Her gün eve geldiğimde ağlamaya başlıyordum.
Bir gün annem benimle bu konuda konuştu.
"Balin neden o kızın sana zorbalık yapmasına izin veriyor sun? "
"Ben ne yapa bilirim ki anne bende istemiyorum. Ama elimden bir şey gelmiyor. "
"Ama Balin ben kızı gördüm çok hırçın o kıza ben bir şey bile desem(ki bu konuda okula gelip konuşmşutu ama nafile) o kız benim sözlerimi kale almıyıcak. "
"Peki ne yapmalıyım anne? "
"Onun sana zarar vermesine izin verme. Madem sana zarar veriyor sende karşılık vererek kendini korumalısın. "
"Hayır anne ben yapamam. "
"Yapıcaksın ben her zaman senin yanında olmaya bilirim kendini korumalısın. "
"Anne yapmıyıcam. "
"Tamam o zaman eğer sen bir gün daha o kız tarafından dövülürsen ben seni daha kötü düvecem. "
Bundan sonra daha fazla korkmaya başladım. Tamam o kız bana zarar veriyordu ama annemden de çok korkuyordum. Ama başka çare yok bir şey yapmalıydım.
Sabah yine okul vardı ve ben ne yapıcağımı bulamamıştım.
Teneffüs zili çalmıştım ama ben dersin hiç bitmemesini istiyordum. Her kes dağılmaya başlamıştı ama Gül ve kızlar bana çok kötü bakıyorlardı.
Yavaş yavaş sınıfıtan çıkmaya çalşıcaktım ama malesef bu pek mümkün olmadı.
"Ne oldu nereye gidiyorsun? "
"Tenefüse çıkıcam. ""Öyle mi seni gereksiz, sen daha dur."
Yavaş yavaş üzerime doğru geliyordu. Öğretmende yoktu ne yapıcaktım?
Elini bana tokat atmak için kaldırmıştı ki, elini indiremeden ben kolundan tutum sinirlenmiştim. Bir taraftan onun zorbalığı diğer taraftan sınıftakıların beni görmezden gelmesi anneminde düm söyledikleriyle de tam oldu. O anda bütün sinirimi ondan çıkarmak istiyordum.
Tuttuğum kolunu iğrenircesine bıraktım ve suratına tokadı yapıştırdım. Yüzünün şekli kara tahtaya çıkmıştı.
"Bir daha sakın bana bulaşma Gül yoksa sadece tokatla kalman ona göre. "Sınıftan çıkmıştım ama daha kendime inanamıyordum. Galiba korku gerçekten güçlü bir şeydi.
Neyse o günden sonra bana bulaşmadı. Hatta tekrardan benimle konuşmaya başlamıştı.
Bir gün okuldan eve geri döndüğümde annemin telefonu çalmıştı açtığında Gülün annesi olduğunu söyledi.
Ama Gülün annesi ne söylemişti ki, annem bana kızgın bakıyordu.
Telefonu kapattıktan sonra bana doğru geldi ve önce bağırdı sonra ise güzel bir şekilde dayak yedim.
Niye yaptığını açıklıyım. Çünki biz Gülle yakınken bir birimize bir sır vermiştik ve kimseye söylemiyicez diye söz verdik. Onun bana verdiği sırrı hala hatırlıyorum ve ne kadar gereksizdi benim ona verdiğim sır karşısında.
Ben sözümü tuttum ve kimseye söylemedim. Ama o sözünü tutmamıştı. Ona verdiğim sırrı annesine söylemiş ve anneside benim anneme. Tabiki de annem bunu pek iyi karşılamamıştı.
Bir gün Güle neden böyle bir şey yaptığını sordum. Gül ise bana 'sende benin sırrımı her kese söyledin bende o yüzden söyledim'dedi. Yalandı.
Bende 'madem öyle zaman istersen hala arkadaş kala biliriz. Ama sadece arkadaş sırdaş değil. '
Kabul etti. İlk okulu birlikte bitirdik ama ben ilk okulun sonunda yaşadığım şehirden ayrıldım. Ve Gül ben gittiğim zaman çok ağlamıştı.
Öğretmen Gülü ağlarken gördükte 'iyi bir arkadaşın var Balin ama sen hiç üzülüyormuşsun gibi görünmüyorsun. "
Bense sadece omuzlarımı indirip kaldırmıştım. Son bir kez sarılıp sınıftan çıkmıştım. Çıkışa doğru ilerken kendimi tutamamıştım ve duvara yaslanıp ağlamaya başlamıştım. Ama kendimi toparlamalıydım.
Gittikten sonra çok fazla konuşamamıştık. Zaten telefon bozuldu ve bütün numaralarla Gülün numarasıda gitmişti.
Ama şu anda numarısı var. Ancak onunla hiç konuşmadım. Doğrusu ne konuşmalıyım bilmiyorum artık bana bir yabancı gibi geliyor. Neyse belki bir gün tekrar konuşuruz. Ama eminim ki benim değiştiğim gibi oda değişmiştir.
O benim güvenimi ilk yıkan kişiydi. Onun sayesinde güvenin ne olduğunu öğrendim aynı zamanda kimseye güvenmemen gerektiğinide.Bu pekte kötü şeyler sayılmaz ama kötü olanlarda vardı. Bu sayede asosyal bir çocukluk ve yarı ergenlik geçirdim. Ama atlatmaya çalışıyorum. Ve başaramadığımı kimse söyleyemez. 😊