Gülüm çiçeğim bana kirazların tadını veren güzelim
Yerin kalbimde uzak köşelerde ama aroman unutulmazdı
Senmi olmalıydın benim başlangıcım kumlu yer ve gökyüzünde
Güneşimi aya dönüştüren gerçeklerin futbol kalesinin yanında sallak kaldı
Alnına düşüp gözlerine hasret bırakan saçların ellerimi yönlendiriyordu
Gülüm en güzel anım keşke prensin olmak yerine kardeşine ezdirmeseydin
Suyuna hasret kaldığında yağmurları emr ettin zevk alırken beni sularında boğdun
Yalnız olduğumda kimseden olmayan beklentimi görseydin beni ezmeden önce
Güzelliğin gözünü kör ederdin benim sözlerime yenik düşen sen
Gülüm bazen sularına dayanamaz köklerini bana uzatırdın
Yapraklarını temizlerim benden uzaklaşmaman yeterliydi
Biliyorum, biliyordum hiç bir şeyi görmemeyi tercih ederim yeterki bu gün kırmızı gülcüklerini sularına karşı kullan
Ayın karanlık tarafında saklanırdım köklerinin beni sarıp dikenli olduğunu bilene kadar
Dikenli yastığında beni gömmeliydin
Gülüm yılların o güzeli senin ihanetini sevmişdim ilk kez birinden faydalı bir şey almıştım
Keşke bu kadarla yetine bilsem, ama dikenlerin son değildi, kollarıma ulaşan ipler, sarı taşların güzel resmi, sorgulatan genç kelimeler üzerini örtmeme sebep oldular
Şimdi hepiniz çıkıyorsunuz şehirimin tüm sularını akıtıyorsunuz
Gülüm yalnız gülüm bir gün seni bahçeme getiricem sen olmayan kurumuş bahçeme