gencim hiç bir şey umrumda olmadan
trenlerin kapılarını geçerken
özgürlük benim elimde hayatımda aşkım irademi yıkmadı
direncimi gösterdim bu kez anneye tutunan ellerimi açarak
ellerimi kurumuş ağaçların yarpaklarına daldırarak
gerçekler özlü sözler boyamadı hiç biri unutulmadı sadece genç bir çılgın gibi daha çok göründüm
küfürbaz şahzadelerin kapıları evim oldu tutundum ihtiyaç duymadan
çamlar açmadı kurumadı bile sadece gözlerimin önünde üzerime çıktı
kızlar adamları aşmadı sadece üzerimde ayak izleri var
mükemmelleştiriyorlar yapamadıklarımı
bense eski kağıtların bir arasında toplumun önünüdeyim
her zerrem polis kayıplarında terörlerin kurbanı
silahının kurbanı suskunluğun kurbanı
bensiz olanların yalnızlığını çekmeden utanıyorum
hormonlarım beni sürükledi mi yaşıtsızlığıma
sürünmüyorum ama adımları geride
ellere kapıldı dikenlerin yurdunun kapılarında
yeşil sarı pembe boyattı her yanını
kafasına çekti tamamını çekti her günün artan alışkanlıklarını
gençlik bu alışkanların kafesinde sonsuz bir kuş
bu deniz kenarı yok sokağın kokuları iğrençliklerini sarmaşık halinde yılların birikimi
güzelim ihtiyacım var sana bu kez farklı nedenlerden farklı güzelliklerden dolayı
kapının ardına saklıyım yatağımın siyahlarınıda
alıcaklı gecelerimin keyfinde
tıkanıyorum kendimde düğümlerimde sorun çözemeyen beynimde
sadece karanlıksız bir ışığın yollarında
kaynıyor kat sayım sadece oyun parkının ağlayan çocukların sesinde
işte hikaye öldüğüm öldürdüğüm üzüldüğüm yakındığım koştuğum yalnız olmadığım yerde duruyor
karşıtı anladığım istemenin anlamını yitirdiğim mekanlarda
artık tekrar yapmaya hazırım tekrar tekrar içmeye yakmaya kesmeye sabırsız ve hazırsızlığa
daha fazla kaybedemem bunun kalan tek parçam ruhum umrumda olduğun anı bekleyeceksin
değeri düşük senden önce ben almazsam
hadi şaşırt işte öğrettiklerinle karşıyım sana gurur duy evladınla beni anneme teslim etme
beni büyüten sensin