...
Huzurlu ortamın keyfini çıkarırken etraftaki insanları farkettim. Neden çok fazla insan var derken sela okunduğu aklıma gelince cuma namazı için geldiklerini anladım. Cemaat toplanıyordu. İmamın yüzünü göremeden yerine geçti. Kılmaya başladığımız an kalbimin atışı hızlandı. Nefes nefeseydim. Namaz kılmak bu kadar heyecan veriyordu bana. Cemaat ile kılmanın sevabı da yirmi yedi kat fazla olunca heyecanım daha da artmıştı.
Kılmıştık. Bugün hayırlı gündü. İnşaallah dua ettiğimiz an her duanın kabul oluş anıdır. Hutbe başlamıştı. İlk defa hapis dışında camiide dinliyordum. Duygulanmıştım. Benim dedem hutbe verirdi hep. Kulaklarım sadece dinliyordu ayriyetende beynime kazıyordu. Bittikten sonra herkes dağılmıştı. İmam ilerlerken beni farketmedi. Köşeye doğru ilerledim. Oturup kendimi duvara yasladım. Neler yaşadım neler? Hayatımın böyle aniden değişmesi şu an kimsesiz gibi duruyordum. Bazen aklım almıyordu. Daraldığımı hissettiğim anda eşyalarımın olduğu çantamdaki Kur'anım gelmişti aklıma. Çıkardım. Okumaya başladım. Unutmuştuk yaşadıklarımı. Zorluklarımı. Her nereye düşsende kurtuluyordun. Biri kaldırmasa da Allah sana kucak açıyordu. Çünkü biz yalnız değildik. Bize her daim yardım ediyordu oysa farkında değildik. Kendimiz yapıyoruz sanıyorduk. Yanılmadan ibaretti her şey. İnsanoğlunun en büyük hatası. Allah'ın yardımı olmasa biz bir şey yapabilir miydik? Ya da o izin vermese?
Kur'an okudum. Saatler geçerken farkına varmıyordum. Suküt ve kapıdan gelen denizim dalga sesleri okumamı daha da arzuluyordu. İçtenlikle okuyordum. Allah'ın ilk emriyle. Oku!
Çantama koydum. Elime çantamı aldım, denizin muhteşem kokusunu almak istiyordum. Kapıdan dışarı çıkınca iyot kokusunun hoşnutluğu ile gülümsedim. İlerledim. Sahil yolunda yürürken bankı gördüm. Oturdum. Sonra denize baktım. Ufuk çizgisine baktım. Oraya ulaşır mıydım ben? Ya da Allah'a ulaşmak? Orası bilinmezlikti. Çabalamaktan başka şansımız yoktu. Rıza önemini yitiriyordu insanlıkta. Allah'ı bilmeden yaşarlarken hayatlarını isyanla sürdürüyorlardı. İnsan sevdiğini bilmez miydi?
Deniz çalkalanırken ben de bankta oturdum. Saymadım dakikaları. Düşünmedim olanları. İleriye baktım. Hayalsiz yaşanılmayacağını farkettim. Nefes almasam peki? Yaşamazdım. Allah'ın düzenini rızıklarını nimetlerinş gördükçe gülümsemem artıyordu. Etrafıma bakınıyordum. Ağaçlara, dallara, yapraklara... ağaç olmasa biz ne olurduk? Ağacın dalı olmasa kuş nereye konardı? Ölçü, her şeyle uyumluydu.
Ezan, martıların süzüldüğü, bulutların ise duyduğu sesle gülümsediği göklerde yankılandı. Beni de mutlu ediyordu. Allah beni çağırıyordu. Huzuruna... ne güzeldi?
Namazımı kıldım cemaatle. Hava kararmıştı. Ne kadar da hızlı geçmişti vakit. Kıldıktan sonra zikir ile vakit geçirdim. Elimdeki tesbih ile yere oturup sırtımı duvara yasladım. Başımın ağrısından dolayı onu da yasladım. Düşünü gibi hissederken gözlerim kapanıyordu. Düşlerle hayatım devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAPİS
Random"Aşk, tutsaklık değildir hafızım. Ellerini semaya, yüreğini Rabbine aç! Sabırla, tevekkülle bekle. Zamanı gelir her şeyin..." 27.06.19