《《《Varlıkta yoklukta,
Şükretmekti aslı,
Verilen nimetin rızkını.
Bilen bilir,
Evvela kader.
Nasiptir her şey,
Kısmetin varsa eğer,
Oluverir her şey.
Kalbin nereye yöneldi
Bilmediğin yola ise,
Varılması pek önemsiz.
Hakk'a tabii olmak,
Kulluğun gayesi.
Sabır ile şükür ise,
Terbiye eder nefsi.
Kayboldum sanma sakın,
Rabbim gösterdi bana.
Hep açıkmış meğer,
Gitmezmişim tövbe kapısına.
Candan öte geldi bana,
Sevdim, çarem odur bana.
Misal aldım ben kendime,
Resulullah dedim ona.
Zevkle öten bülbüle ,
Sordular aşk nedir.
Hakikatın ta kendisi,
Arayanlar bulur.
Her arayan bulur muydu
Ben çıktım yolculuğa.
Dedim aradıklarını bulanlar,
Bulmayı arayanlar.Mısraları sonlandırıp defterin kapağını kapattım. Hapishanedeki defterin hepsini içeride geçirdiğim zaman bitirmiştim. Ondan dolayı tertemiz bir defter aldım kendime. Nasılsa zindandayken yazıyordum, şimdi de öyleydi. Her günümü anlatıyor ve peşine ise kalbimdekileri şiire dönüştürerek yazıyordum. Bu zamana kadar epey ilerledim defterimde. Komodinin çekmecesini açıp içine koydum.
Sonra yastığıma başımı koydum. Sağıma yönelip sağ elime yanağıma yaslayarak gözlerimi kapadım. Uyumadan evvel hayaller kurarak her hatalarımı hatırlar, ders çıkarmaya çalışır, sanki derste not alır gibi dikkatle kafamın bir tarafına yazardım. Kulağıma küpe olsun diyeceğim ama küpe takmak da pek istemem. Bileklik olsa daha iyi. Kendi kendime içimden konuşurken uykuya daldığımın farkında değildim.
《《《
Yatakta bir oraya bir buraya döne döne başım da dönmüştü. En iyisi kalkmaktı. Kendimi zorla uyutamazdım. Hep sabah namazından sonra uyumaya çalışırım. Ama sonuç başarısız olur genelde. Bir zombi gibi mutfağa ilerledim. Buzdolabını açtım. Çünkü neden? Canım sıkılınca mutfağa gider, tıkınırım. Sıkılınca midem, yanlış sinyalleri beynime yolluyor ve beynimde ayaklarıma komut verip mutfağa götürüyor. Ellerim buzdolabına doğru ilerliyor ve bir kabı kapıyor. Sonra da... Sonrası tabiki tok olduğumu hissedene kadar ağzıma tıkıştırıyorum ne varsa. Böyle devam edersem kapıdan bile çıkamayacağım kilodan.
Aynı uyuşuklukla odama geçip tekrar uzandım. Yemeğin verdiği tokluk ve mutlulukla uykuya dalmıştım. Ta ki Ömer abimin beni uyandırmasına kadar.
-Kalk Mazhar!
Ahhhh! Annemden sonra Ömer abi ikinci olmaya adaydı. Hoşlarına mı gidiyor uykunun en güzel kısmını bölmek?
-Ömer abiii! Ahhh! Ne oldu?
-Mazhar, hadi kalk oğlum.
İlkten içimden salla dedim. Sonra idrak etmiştim. Bugün benim izin günümdü. Kaşlarım çatık Ömer abiye döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAPİS
Random"Aşk, tutsaklık değildir hafızım. Ellerini semaya, yüreğini Rabbine aç! Sabırla, tevekkülle bekle. Zamanı gelir her şeyin..." 27.06.19