Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.Necip Fazıl Kısakürek
《《《
Mazhar'ın ağzından
Omuzlarımdan biri tutmuş, beni dürtüyordu. Ama normal dürtme değildi. Çünkü resmen şaftım kaymıştı. Dünya dönüyormuş gibi hissediyordum. Kalk kalk diyordu kulaklarım. Kulaklarım mı? Nasıl konuşacaktı ki?
"Mazhar! Yahu oğlum kalksana! Bak geldiler çabuk!"
Ne oluyordu böyle? Hayatımda hiç böyle uyandırılma şekli görmemiştim. Genelde annem, "Canım oğlum, hadi uyan. Kahvaltı hazır." şeklinde uyandırdığı için bu sarsıntıyla ne olduğumu şaşırmıştım.
Ne yaaa offff! Diyerek sağıma döndüm. Kimse artık gitsin başımdan. Böyle şeyleri sevmem. Yani uyandırılmayı. Yine geldi başıma. Dürtmeye başladı. Ne oluyor ya! Sinirlerim tepeme çıkmıştı. Uyandırmayın beni kardeş!
"Mazhar dedim! Geldiler dedim! Ne kadar uykucu çıktın!"
"Off ne yaa! Neden uyandırıyorsun?"
Dedim sinirle. Tam o sırada kapının önündekileri gördüm. Ne oluyordu? Evimde değildi. Ne de güzel kahvaltı yoktu masada. Neredeydim? Yine başa mı döndük?
"Oğlum iki saat seni uyandırmaya çalışıyorum. Sayım var, hadi kalk!"
Ne sayımı ya? Ne oluyor? Dünki gibi şaşırmıştım. Ben hapisteydim, evde değil. İçimdeki o his hâlâ duruyordu. Üzüntü, biraz pişmanlık ve biraz biraz ise mutsuzluk... Yatağımdan kalktım. Dün yatağıma yatmamla herhalde uyumuştum. Nereye gittiklerine baktım. Nereye gidiyorlar?
Sessizce peşlerinden gittim. Herkes sıraya dizildi. Ne olduğunu anlayamıyordum. Onlara uydum. Az önce beni uyandıran benim yaşlarımdaki gencin yanına geçtim. Bekliyorduk öylece. Sonra karşımıza az önce kapının önündeki adamlar geldi. Herkesi teker teker saydılar. Yutkundum. Bir şey oldu sanmıştım. Korkmuştum. Sonra herkes geri geldiğimiz yere döndüler. O gencin yanına gittim ve
"Ne oldu az önce?"
"Saat beşte zil çalar ve maltada herkes bekler, sayım yapılır. Sonra tekrar geri gelinir."
"Ben zili duymadım."
"Anlaşılan sen ilk günün diye uykun derindi. Ama sonraki günler öyle güzel uyku çekemeyecek, zili duymamak için kulaklarını kapatacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAPİS
Random"Aşk, tutsaklık değildir hafızım. Ellerini semaya, yüreğini Rabbine aç! Sabırla, tevekkülle bekle. Zamanı gelir her şeyin..." 27.06.19