Beynim ve Kalbim'4

2.2K 140 15
                                    

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil; Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekûn içinde yazıl ve çizil! İnsanlar zindanda birer kemmiyet; Urbalarla kemik, mintanlarla et

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Necip Fazıl Kısakürek

《《《

Mazhar'ın ağzından

Omuzlarımdan biri tutmuş, beni dürtüyordu. Ama normal dürtme değildi. Çünkü resmen şaftım kaymıştı. Dünya dönüyormuş gibi hissediyordum. Kalk kalk diyordu kulaklarım. Kulaklarım mı? Nasıl konuşacaktı ki?

"Mazhar! Yahu oğlum kalksana! Bak geldiler çabuk!"

Ne oluyordu böyle? Hayatımda hiç böyle uyandırılma şekli görmemiştim. Genelde annem, "Canım oğlum, hadi uyan. Kahvaltı hazır." şeklinde uyandırdığı için bu sarsıntıyla ne olduğumu şaşırmıştım.

Ne yaaa offff! Diyerek sağıma döndüm. Kimse artık gitsin başımdan. Böyle şeyleri sevmem. Yani uyandırılmayı. Yine geldi başıma. Dürtmeye başladı. Ne oluyor ya! Sinirlerim tepeme çıkmıştı. Uyandırmayın beni kardeş!

"Mazhar dedim! Geldiler dedim! Ne kadar uykucu çıktın!"

"Off ne yaa! Neden uyandırıyorsun?"

Dedim sinirle. Tam o sırada kapının önündekileri gördüm. Ne oluyordu? Evimde değildi. Ne de güzel kahvaltı yoktu masada. Neredeydim? Yine başa mı döndük?

"Oğlum iki saat seni uyandırmaya çalışıyorum. Sayım var, hadi kalk!"

Ne sayımı ya? Ne oluyor? Dünki gibi şaşırmıştım. Ben hapisteydim, evde değil. İçimdeki o his hâlâ duruyordu. Üzüntü, biraz pişmanlık ve biraz biraz ise mutsuzluk... Yatağımdan kalktım. Dün yatağıma yatmamla herhalde uyumuştum. Nereye gittiklerine baktım. Nereye gidiyorlar?

Sessizce peşlerinden gittim. Herkes sıraya dizildi. Ne olduğunu anlayamıyordum. Onlara uydum. Az önce beni uyandıran benim yaşlarımdaki gencin yanına geçtim. Bekliyorduk öylece. Sonra karşımıza az önce kapının önündeki adamlar geldi. Herkesi teker teker saydılar. Yutkundum. Bir şey oldu sanmıştım. Korkmuştum. Sonra herkes geri geldiğimiz yere döndüler. O gencin yanına gittim ve

"Ne oldu az önce?"

"Saat beşte zil çalar ve maltada herkes bekler, sayım yapılır. Sonra tekrar geri gelinir."

"Ben zili duymadım."

"Anlaşılan sen ilk günün diye uykun derindi. Ama sonraki günler öyle güzel uyku çekemeyecek, zili duymamak için kulaklarını kapatacaksın."

HAPİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin