YN: Jungkook!
Beni dinlemeden kapıyı açıp girmişti. Bende hemen peşinden gittim. Şanslıyızki patron odasında yoktu!
YN: ya ne yaptığını sanıyorsun sen! Çabuk çık dışarı!
Beni yine dinlemeden patronun masasına geçti ve oturdu...
YN: ya şimdi patron gelicek nolur kalk!
JK: gerçekten hala anlayamadınmı?
YN: neyi?
JK: benim patron olduğumu!
YN: n-ne?
--------------------------------------------
YN: nasıl... nasıl olur?!
JK: ah üvey kızım asistanım oldu. Çok iyi!
Şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum.
YN: ama-ama bu bu nasıl...
JK: hadi gidip kahvemi getir. Sonra ne yapıcağını söylerim ben sana. Mutfak hemen asansörlerin sol tarafındaki koridorun sonunda.... hadi!
Birden kendime gelip odadan çıktım. Elim ayağım bir birine girmişti. Masaların olduğu yere geldiğimde her yer doluydu. Her kez ya bilgisayarla yada elinde bir dosyayla uğraşıyordu. Bazıları ise oturmuş dedikodu yapıyorlardı.
Ben geçerken hepsi bana bakmaya başladı. Bir az utanmıştım aslında. Asansörlerin yanına geldiğimde sol tarafa döndüm. Koridorun sonunda kapısı açık olan bir mutfak gördüm.
İçeri girip kahveyi yaptım. İçerde bir sürü masa bardı. Galiba evleri burdan uzak olanlar veya eve gitmeye üşenenler burda yemek yiyor. Bende eve gitmeye üşeniyorum burdan uzak değil ama....
Kahveyi alıp mutfaktan çıktım ve Jungkook'un odasına girdim. Kahvesini masasına koyup geri çekildim.
JK: öncelikle burdakiler senin benim üvey kızım olduğunu bilmicekler.
YN: bende zaten kendimi rezil etmek istemiyorum! Kızından sadece 3 yaş büyük olan bir baba nerden görülmüş?!
JK: sen bu gün benim odamda kalıp bana yardım ediceksin. Burda ki gördüğün bütün bu dosyalar incelenilecek ve bir birine karışmış olanlar da düzenlenecek!
YN: hepsi bu günmü bitecek?!
JK: yani. Yarın sabaha kadar bitmeli. Hadi gel yanıma bir sandalye çekip otur.
YN: gerek yok! Burda koltuklar var ben burda çalışırım!
JK: orda rahatsız olursun belin ağırır!
YN: bir şey olmaz!
Bir kaç dosya alıp koltuğa oturdum ve dosyaları önümdeki masaya koyup bir dosya elime aldım.
YN: a bilgisayar gerekiyor.
JK: dur ben getireyim!
Odadan çıktı ve yaklaşık 5 dakika sonra elinde bir bilgisayarla geri geldi. Bilgisayarı bana verdikten sonra gidip yerine oturdu.
Yaklaşık 2 saattir dosyaları inceleyip bilgisayara kaydediyorum. Bitmiyor anasını satıyım! Bir az dinlenmem gerekiyor.
Bilgisayarı bacağımın üzerinden alıp masaya koydum ve oturduğum koltuğa iyice yayıldım. Başımı Jungkook'a çevirdiğimde acayip konsantre olmuştu işine. Top patlasa ruhu duymıcaktı.
Ama çok yakışıklı... size daha önce tavşanları ne kadar çok sevdiğimi söylemişmiydim?
Jungkook'ta aynı tavşana benziyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY BABAM JJK/*TAMAMLANDI*
RomantizmÇok mutluydum artık bir birimize çok yakındık. Asla ayrılmıcaktık. Artık her gün sevdiğim kadınla olucaktım.