Jungkookta benim gibi bir sürü dövme yapıştırmıştı siyah bir dar pantolon ve ve üzerinde siya beyaz çizgili bir kısa kollu gömlek giyinmişti ama gömleğin düğmeleri göğüsü gözükecek kadar açıktı. Nasıl desem... mesela düğmelerden bir tane dahasını açsa göbek deliği gözükecek o derecede açıktı yani. Göğüsünün ortasındada kocaman bir dövme vardı. Vur dedik öldürdü resmen.
Saçlarını dağınık ve hafif dalgalı yapmıştı. Uzun ve ince parmaklarınada da tıpkı benim gibi bir sürü yüzük vardı.
Y/N: Jungkook bu ne hal?
Diyip gülmemek için ağızımı kapattım.
JK: sen önce kendine bak.
Y/N: çok seksi olmuşsun ama.
JK: istersen bundan sonra böyle giyinebilirim?
Y/N: yok yok. Bu gece bitsin de eski halimize dönelim.
JK: baban çok kızmasın.
Y/N: bir şey olmaz gel.... şu gömleğide kapat!
JK: yok böyle iyi.
Diyip içeriye girdi. İnanamıyorum.
Salona girdiğimizde her kes bize bakıyordu. Anlaşılan onlarda gitmek için kalkmışlardı.Y/N: sevgilim de geldi. A siz gidiyor muydunuz?
DongB: kalk gidelim oğlum.
Babam şu anda onları durdurmak için uğraşması gerekmiyor muydu? Bence o da pes etti. Benimle uğraşmaması gerektiğini anladı sanırsam.
Dong: bir saniye.... bay Jeon?
DongB: tanışıyor musunuz? Gerçeği benim oğlumun ne işi olur böyle insanlarla.
Dong: bay Jeon büyük bir şirketin sahibi baba. Hatta bir kaç kere birlikte çalışmıştık. Bizim ürünleri o yapıyor.
Y/N: siktir.
DongB: bu kılık kıyafet ne o zaman?
DongA: boş verin Tanrı aşkına. Ben böyle bir gelin istemem zaten!
Y/N: ay ben sana çok meraklıyım. Şuna bak üç günlük ömrü kalmış gelmiş bana laf sokuyor!
DongA: yeter artık biz gidiyoruz! Hadi yürüyün!
Evden çıktıklarında hemen Jungkookun boynuna sarıldım. Hiç bırakmak istemiyormuşçasına sarıldım. O da bana çok sıkı sarılmıştı.
JK: bir an seni kaybedecem diye çok korktum.
Y/N: bende. İyiki varsın...
Diyip daha sıkı sarıldım. Ayrıldığımızda arkamda duran annem ve babamı fark ettim.
Babam: siz ikiniz benim başıma bela mısınız?
Bir şey diyememiştim başımı eğip bağırıp çağırmasını bekledim.
Babam: şunlara bak. Şu kılık kıyafete bak.
Jungkookun elini tutup başımı kaldırıp babama baktım.
Y/N: eğer yine Jungkooku kovacaksan bende onunla giderim bilmiş ol.
JK: Y/N babanla aranız bozulmasını istemiyorum.
Y/N: babam zaten armızdaki bağı kendi elleri ile çoktan bozdu.
Babam: öylemi oldu?
Y/N: evet öyle oldu. (Ne yazıcağımı bilmiyorum saçmalıyorum sjkjsjk)
Babam: kızımı kendini rezil edecek kadar seviyorsun. İyi damatlık testini geçtin.
Y/N: ha?
JK: nasıl? Damatlık testi?
Babam: kızım için neler yapabileceğine bakmak istedim. Koskoca şirket sahibi kızım için kendini rezil hallere soktu. Aslında bir kaç test daha yapıcaktım ama.... neyse.
Y/N: hay damat diyor... ah tansiyonum mu düştü.... noldu.
Başımı tutup düşüyormuşum gibi yaptım. Jungkookta belimden tutarak destek vermeye çalıştı.
Y/N: resmen evli bir kadına dönüşüyorum.
Diyip gülümsedim Jungkook'ta benim ile beraber gülümsedi.
Yatağımda uzanmış Jungkook ile mesajlaşıyordum. Bu gece olanlara ikimizde inanamıyorduk.
JK: yarına kadar sensiz nasıl kalıcam?
Y/N: uyuyacaksın uyanıcaksın şirkete gideceksin ve ben orada olucam.
JK: keşke hemen bu gece evlenseydik.
Y/N: abartama bir kaç haftaya evleniriz işte. Hem babam daha yeni yumuşadı.
JK: hım~ umarım sonradan kararını değiştirmez.
Y/N: umarım. Senin bu geceki o kılık kıyafetine ne demeli peki? ㅋㅋㅋ
JK: offf sus sus. Herkese rezil oldum sokakta herkes bana bakıyordu.
Y/N: kaslarına bakmış olmayasınlar!??
JK: kıskanç kadın. En sevdiğim.
Y/N: hiçte bile kıskanmadım! Neyse iyi geceler.
JK: iyi geceler sevgilim.
Kusura bakmayın sınırın dolduğunu görmemişim. Gördüğümdede yazacak vaktim yoktu. Birde aklıma yazacak bir şey gelmediği için bir az saçma bir bölüm oldu. Umarım sonraki bölüm daha güzel olur.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY BABAM JJK/*TAMAMLANDI*
RomanceÇok mutluydum artık bir birimize çok yakındık. Asla ayrılmıcaktık. Artık her gün sevdiğim kadınla olucaktım.