Selam! Okumaya başlamadan önce birkaç şey demek istedim :) açıkçası hikaye iyi bir okunmayla gidiyor ve bu da beni mutlu ediyor. Bu bölümü hızlıca yazdım bu nedenle sıkıcı olabilir ve yazım yanlışlarının içinde boğulabilirsin :D tekrar görüşmek dileğiyle...
Her zamanki gibi, aynı saate oradaydım ama bu sefer son defa. Hastanenin girişinde duraksayıp öylece otomatik kapıdan içeri girip çıkan insanlara bakmaya başladım. Güvenlik beni görünce gülümsedi. Geri gülümseyip daha fazla beklemeden içeri girdim. Hastane yönetiminin olduğu bölüme geldiğim zaman son kez elimdeki dilekçeye baktım. Aptallık mı ediyordum yoksa en mantıklı kararı mı veriyordum bilmiyorum ama cesaretimi toplayıp kapıyı tıklatarak içeri girdim.
Önündeki kağıtlarla ilgilenen Hazal Hanım, başını kaldırmadan gözlüğünün üstünden kayıtsızca bana baktı."Adal?
Kahverengi koltuğa daha da yerleşerek gözündeki gözlüğü çıkardı.
"Ne vardı?"
İmkanım olsaydı şu an burada asla bulunmamayı, hatta bu kadının yüzünü sonsuza dek hafızamdan silmeyi çok ama çok isterdim. Elimdeki kağıdı yavaşça masasına bıraktım. Gözlüğünü geri takıp önündeki kağıda odaklandı. Okuması bittiği an yüzüne iğrenç bir gülümseme koydu.
"Fazla cüretkar bir o kadar da akıllıca."
Tekrar kafasını kaldırıp bana baktığında gözlerimi istemsizce ondan çektim. Ayağa kalkıp tam önümde durdu.
"Bazı şeyleri anlaman ve zamanında doğru kararlar vermen çok iyi oldu. En azından bunda iyisin. Adal. Her neyse bunu kurula da sunarım"
Tekrar güldü.
"Kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum o yüzden yavaştan odandaki eşyaları toplamanı öneririm. Gel git kimsenin yararına olmaz, öyle değil mi?"
Tek bir kelime, tepki ya da herhangi bir şey söylemedim. Tam çıkmak üzereydim ki kolumdan tutup beni durdurdu.
"Hadi ama Adal. Ne bu tavrın? Sen de kabul ettin işte. İyi olmadığını, buraya laik bir doktor olmadığını ve asla olamayacağını sen de biliyorsun ki bu kâğıt şu an önümde.
"Hayır, aslında daha iyisini bulduğum için bu kâğıt şu an önünde."
Dişlerini göstererek genişçe bir kahkaha attı.
"Hayal dünyan çok geniş Adal. Tedavi ettiğin, ah ya da edemediğin 5 6 hastandan geçmiş galiba."
Hasta insanlarla dalga geçmesi ondan neden bu kadar tiksindiğimi hatırlatıp, üstüne daha çok tiksinmeme neden oldu. Gülümseyip odadan çıktım. 3 yıldır onun ve yanında olanların uyguladığı psikolojik baskı, aşağılama ve karalamaları yüzünden olduğum hastalar, çektiğim eziyetler aklıma gelince gözlerimden bir damla yaş süzüldü. Daha fazla akmasına izin vermedim. Çünkü buna bile değmezlerdi. Odamın bulunduğu yere gelince danışman beni gördü.
"Adal hanım bugünkü ilk hastanızın randevusu otuz dakika sonra.
Odama yöneldim.
"Bütün randevuları iptal et."
"Ama Adal hanım neden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüler Diyarı Kralı | +18
Teen FictionO tüm ihtişamıyla kalbimi tamamıyla ele geçiren cehennem, Ben ise her şeyden habersiz onu büyüleyen vazgeçilmez cennet. Aldığımız alevin ortasında ya yanıp kül olacaktık ya da o alevin ta kendisi. Peki ya ikimiz de çıkışı olmayan bir kuyuya sürükle...