5

14.4K 281 173
                                    

Yaptığım şeye inanamıyordum. Bana görüldü atmıştı ve bir daha da çevrimiçi olmamıştı. Kendimi çok kötü hissediyordum. Tam karnımda bir ağırlık vardı. Bunu neden yaptığım hakkında bir fikrim yoktu. Sadece... Bir nedenim bile yoktu. Yanıma gelip bağırıp çağırabilirdi. Beni geri gönderebilirdi. Yaptığım şey kesinlikle çok kötüydü. Ne olmasını bekliyordum ki?

Odadan çıktım. Neyse ki bugün ve yarın evde olmayacaktı. Yarın akşam erkenden yatıp onu kaçırabilirdim. Belki zaman geçerse unuturdu. Evet, evet unutabilirdi. Patricia'nın yanına indim. Saat geç olmuştu. Patricia da gitmeye hazırlanıyordu. Çantasını aldığında beni farketti.

"Ah, canım. İyi akşamlar sana. Sabaha kadar iyi bak kendine." Deyip gülümsedi. Ben de ona gülümseyip el salladım. Ve sonra iki katlı kocaman evde yalnız kaldım. Ne yapacağımı bilmediğim için merdivenlere oturdum. Evde kimse olmayacaktı. Burada oturmam sorun olmazdı.

Dirseğimi dizlerime yaslayıp yüzümü avuçlarımın içine aldım. İstemeden de olsa attığım mesajlar aklıma geliyordu. O ben değildim sanki. Şu anda pijamalarıyla merdivende oturan Atlantis o fotoğrafları atan Atlantis değildi. Oflayarak ayaklarımı uzattım. Mor çorablarımı incelerken yeniden aklıma sorular doluyordu. Ne düşünmüştüm ki? Evet, elbette o çok yakışıklı biriydi. Ama aramızda gözle görülebilen bir yaş farkı vardı. Her ne kadar kendi yaşıtlarım olan erkeklerden hoşlanmasam da bu kadar büyük birinden de hoşlanmamıştım. Ondan hoşlanıyor muydum ki? Hoşlanmamalıydım. Hoşlanamazdım. Bu çok kötü olurdu.

Tanrı aşkına aradaki 14 yaştan bahsediyorum. Tamı tamına 14 yaş. Bu benim için veya onun için sorun olmasa bile diğer insanlar için bir sorun olabilirdi. Böyle şeylerin zorla olmasına karşıydım. Büyük bir insanın küçük birine zorla sahip olmasına veya ona zorla bir şeyler yaptırmasına karşıydım. Ama o bana zorla bir sey yapmamıştı. Hatta bana karşı çok uygun davranıyordu. Bu kötü olur muydu? Bu da bir suç muydu? İki insan aralarındaki yaş farkına rağmen hiçbir zorlama altında kalmadan birbirini sevse kötü mü olurdu? Olmasa bile insanların aklında yine bir şüphe kalırdı.

'Zorla mı yoksa istiyor mu cidden?'

Bunu düşünmek için erkendi. Ve bu düşüncelerim bir anda hastalıklı geldi. Onun belki de bir sevgilisi vardı. Kimseye söylemediği. Ve ben ona bir şeyler mi hissediyordum? Oflayarak yüzümü ellerimin içine aldım. Benim hakkımda ne düşündükleri umrumda olmazdı. O onun hakkında söylenenleri umursar mıydı?

Ah, Tanrım! Ben neler düşünüyordum. Bu asla olmayacaktı.

Ayağa kalkıp oturma odasına geçtim. Kumandayı bulduğumda kendimi koltuğa bıraktım. Açıkçası hava biraz soğumuştu ve şort pijamam ısınmamı sağlamıyordu ama bu pek sorun değildi. Daha doğrusu kalkmaya üşeniyordum. Rastgele bir kanalda durduğumda çizgi film açıldı. Uyumak istiyordum ve tam da şu an sese ihtiyacım vardı. Gözlerim kendiliğinden kapanmaya başladı.

-

Gözüme çarpan ışıkla kaşlarım çatıldı. Gözümü açınca gelen ışığın güneş olduğunu gördüm. Bu evin her odasına güneş vurur muydu?

Sıcakladığımı hissettiğimde üzerime baktım. Biri üzerime battaniye örtmüştü. Muhtemelen sabah gelen Patricia'ydı. Saate baktım.

7.25

Patricia 8'de geliyordu. Ben üzerime battaniye almamıştım.

Kahretsin!

Dışardan araba sesi gelince aldığım nefes nasıl olduysa boğazıma kaçmıştı. Kendime gelemeden ayağa kalktım ve cama koştum. O'ydu. Aniden gelen titremeyle cama yapıştım. Perdenin aralığından bakıyordum ve şu an beni görmesi isteyeceğim son şeydi. Daha yakından bakmak isterken kafamın cama çarpması ile inledim. Çok ses çıkarmış olmalıydım ki buraya döndü.

atlantis| gyllenhaalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin