7 - Yakalı Kelginler

23 4 0
                                    

Seli üzerine soğuk bir gölge düşmesiyle gözlerini aralayıp çığlık atarak yerinden sıçradı. Diğerleri de sesi duyunca uyandı, Sungur'u Ediz dürttü. Karşılarında korsan görünümlü sinsice sırıtan insanlar vardı.

Altay kılıcına uzanmak istediyse de Alakan'ı orada bulamadı, hepsi aynı durumdaydı; kılıçlar çoktan kapılmıştı. Kemerlerindeki özel hançerler bile onlar uyuyorken yavaşça sıyrılıp alınmıştı. Şimdi de ürken atlar bağlı oldukları kuru ağaçlardan bir bir koparılıyordu.

Kımıldayamıyorlardı çünkü beti benzi atmış olan suratlarına doğrultulmuş, tüm keskinliğiyle eski döküm birer kılıç görüyorlardı ve silahların ucu soğuk bir uyarı niteliği taşıyordu.

"Siz de kimsiniz, beyim?" dedi Sungur korkuyla. "Biz zavallılardan ne istiyorsunuz?"

Çetenin lideri, kırklı yaşlardaki Tanyu öne çıktı. Kirli sakallıydı ve üst dişlerinden biri altın kaplamaydı. Boynundan kulak arkasına doğru büyük bir ada şeklinde kırmızı bir vücut lekesi çıkıyordu. Ayağındaki uzun çizmeyle bir şeyleri ezer gibi yürüyor, öne çıkmış çenesiyle sakıza benzer yumuşak bir bitki reçinesi çiğniyordu. "Sizden bir şey istemiyoruz, aslına bakarsan sizi istiyoruz," dedi.

Altay bu tehditkâr duruşlu kişilerin kim olduğunu anlamıştı. "Haydutlar," diye mırıldandı.

Bu zorba adamlar kendilerine Yakalı Kelginler diyordu. Bir de Yakalı Kençekler vardı ama iki taraf da birbirine düşmandı. Ünlü korsanlardan Yakalı Kelgin Kençek isminde, kötü nam salmış ve başına büyük ödül konmuş zalim bir köle tacirinin uzun yıllar ayakta kalmış faal teşkilâtının bir parçasıydı bunlar. Bağbozumu gömleğinin yakasını yukarıda tuttuğu için ona bu lâkabı takmışlardı, öyle ahım şahım bir nedeni yoktu. Bir gün kaptan köşkünde dinlenmeye çekilen bu cani korsanın ani ölümüyle geniş bir bölgede faaliyet gösteren büyük suç şebekesinin içinde sarsıntılı bir kargaşa, dolayısıyla ciddi bir şüphe baş göstermişti. Ölüm nedeninin kurnazca plânlanmış bir suikast olduğu düşünülmüş, bundan dolayı Kelgin Kençek'in birinci kaptanı Tanyu ile ikinci kaptanı Kozar birbirlerini suçlamış, böylece liderlik anlaşmazlıkları ortaya çıkarak geniş çaplı dövüşler olmuştu. Sonunda çökmeye yüz tutmuş ve bir süredir yerinde çakılı kalmış bozuk teşkilâttaki sadık adamlarını yanına toplayarak ikiye bölmüşler; liderlerine olan saygılarından ötürü bir taraf Yakalı Kelginler, diğer taraf Yakalı Kençekler ismini almıştı. Ayrılmadan önce de bir dizi katî kural koyup kendi suç sınırlarını çizmişler, günden güne güçlü birer rakip olmuşlardı. Yakalı Kelginler'in sayısı tam olarak bilinmiyordu ama burada şu an 27 kişilik bir kafile vardı. Önceden bu alçakça işi sığ sular üzerinden zalim korsanlar olarak yapıyorlardı. Fakat uzun süredir güneydeki denizlerde Zorrok'un koca donanmasının başında bulunan Rova'nın emrindeki Azalular kol gezdiğinden, şu sıralar o sular herkes için fazla tehlikeliydi. Yakalı Kelginler'in de bu yüzden işleri bir hayli aksayınca alçakça faaliyetlerinin neredeyse tamamını karada yürütmeye başlamışlar, böylece korsanlıktan haydutluğa geçmişlerdi; her halükârda yine aynı kirli işi yapıyorlardı. Öncelikle köylere, daha sonra da fazlasına cüret edip kasabalara dadanmışlardı. Halk, orak, çekiç, balta, ne bulursa kapıp haydutlara karşı koyduğu için Yakalı Kelginler de oralara pek giremiyordu; lâkin sınırlarda rahatça geziyor, alıkoydukları çocukları götürüp köle pazarlarında fahiş fiyatlara satıyorlardı. Şehirlere yanaşamıyorlardı bile, fakat köyler pek savunmasız kalıyordu. Günya bu aralar fırlatılmaya hazır bir ok kadar gergin ve fırtınalı bir kıyı kadar da çalkantılı olduğu için insan ticareti had safhalara çıkmıştı.

Altay bunun bilgisini önceden almıştı ama tedbirsiz davrandıkları için gafil avlanmışlardı. Uyku konusunda fedakârlık yapıp nöbet tutmalıydılar lâkin daha önce böyle bir maceraya çıkmadıklarından ve bundan dolayı nöbet tutma gibi bir gereksinimleri olmadığından dün gece akıllarına uykudan feragat etme gibi bir fikir gelmemişti. Kasabadan pek uzaklaşmadıkları için herhangi bir tehlikeyle karşılaşacaklarını da düşünmemişlerdi açıkçası.

YABAN DİYAR [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin