"Pekala, o halde sıra bende."
Seokjin uzandığı masanın üzerindeki bir düzine karttan gözüne kestirdiğini çekti. Yükselen nidaların eşliğinde gülümserken grup arkadaşlarına bakarak hafiften kızaran yanaklarını gizlemek adına gözlerini alçak orta sehpaya dikmişti. Çektiği kartın rengine göre ya büyük bir itirafta bulunacak ya da önündeki shot bardaklarından birini kafaya dikecekti.
"Namjoon ile alışverişe çıktığımda ona asılan bir mağaza çalışanının işten atılmasına sebep oldum."
Jimin'in gözleri irileşirken Yoongi ve Jungkook bıyık altından kıkırdamıştı. Hoseok kahkahasını tutamamış olsa da Seokjin başını soluna çevirdiğinde ona hayretle bakan kocasını beklemiyordu.
"Ne yapayım? Kocama asılmasaydı. Yine olsa yine yaparım."
Seokjin bağladığı kollarının ardından bedenini dikleştilerse gururla oturduğunda Jimin de bu tatlı haline gülümsemişti. Taehyung ise şokla aralık dudaklarıyla Seokjine bakıyordu.
"Kovdurduğun kötü olmuş ama"
"Haklısın Kook ancak ben kadının üstüne atlamadığına şükrediyorum şu an."
"Seni de göreceğiz Yoongi bey. İşlerden dolayı Sang Joon'u Hoseok'un bıraktığı zamanlar İngilizce öğretmeninin onu çok beğendiğini duyunca sabahın altısında uyanıp onunla beraber okula gidiyordun"
"Aynı şey değil,hyung"
"Gayet de aynı şey,kedi kılıklı canavar seni. Kadına musallat olmuşsun resmen. İlk defa Hoseok gibi biriyle karşılaştığı için davranışların karşısında kırılmış."
"Peki bir sor bakalım, umrumda mı?"
Seokjin kollarını iyice sıkılaştırırken başından beri onu tebessüm ile izleyen kocasının farkında değildi. Namjoonun tepkisi için ona döndüğünde bakışları karşısında bütün sinirinin yatıştığını hissetmişti. Gözlerinin içinde galaksiler gizliydi sanki. Dudakları ise öyle bir güzellikte kıvrılmıştı ki hafif çıkan gamzeleri parmakları için oldukça davetkar görünüyordu.
"Seninle ne yapacağım ben?"
Büyük olan buğulu gözlerle gülümserken Jungkook bir kart çekmişti. Kırmızı renkli karta göre ona tutkulu gelen herhangi bir olayı gerçekleştirmesi gerekiyordu.
"Bu fazla basit değil mi?"
Alayla kıvırdığı dudakları ile yanında oturan Jimin'e dönmüştü. Şaşkınlıkla 'o' halini almış dudaklarına kısa fakat derin bir öpücük bırakırken yaptığı hareketin anlamı ile Jimin kaslı, geniş omuzunu sertçe itmiş ve utançla yüzünü ellerine gömmüştü.
"Bu neydi şimdi?"
"Jimin benim tutkum."
"Ah, şu velet cidden..."
"Yoongi hyung, sıra sende." Namjoon kartları işaret etmişti. Uzanıp birini eline aldığında içinden defalarca kez lanet etmişti Yoongi. Büyük itiraf kartlarından biri gelmişti ve minik kızıyla ilgilenmesi gerektiğinden sarhoş olmayı göze alamıyordu.
"Hoseok ile arkadaşken ıslak bir rüya görmüştüm."
Namjoon yaramaz sırıtışının ardından gözlerini Jung ailesine dikmişti. Hoseok şaşkınlıkla Yoongi'ye bakarken Yoongi gözlerini kaçırmak adına türlü savaşlar veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Copo de Nıeve | Namjin
Fanfiction"Bugünden itibaren BTS yoluna 6 kişi olarak devam edecektir"