Slytherin Varisi (Harry Potter AU)

13

Son sınavlara birkaç hafta kala artık planlarının son aşamasını gerçekleştirmeye karar vermişlerdi. Öğretmenleri bir hayalbozan büyüsüyle atlatmış, peleriniyse ihtiyacı olacağı için Hermione'ye bırakmıştı.

Elindeki kanlı kılıçla Sırlar Odasında dikilirken devasa yılanın cesedini inceledi. Belki de görülen son basiliski öldürmüştü, bir Gryffindor olsa gözleri ölümcül ve ısırığı zehirli devasa yılanı öldürdüğü için kibirlenirdi. Ancak o Slytherinliydi. Salazar Slytherin'in emanetini öldürmek utanç duyma isteği uyandırıyordu.

Slytherin'in varisinin her dediğini sadakatle uygulayan yılanı öldürmek zor olmamıştı. Göz teması kurmamak için arkasında dururken bekle demiş, haraketsiz kalan yılanın başını aniden kesmişti.

Dumbledore'a Sırlar Odasının kapandığına dair bir kanıt sunması gerektiğinden, yılanın dişlerinden birini kılıcı kullanarak aldı. Önceden düşündükleri hikayeye göre dişi Tom Riddle'ın Günlüğünü yok etmek için kullanacaktı. Cebinden çıkardığı sahte günlüğün tam ortasına dişle büyük bir delik açtı. "Bu Dumbledore için büyük bir ipucu olacak. Basilisk dişinin bir hortkuluğu yok edebileceğini biliyor olmalı."

"Dumbledore o gece ölmediğim için zaten hortkuluk yaptığımı tahmin ediyordur. Ancak sayısı asla ulaşamayacağı bir bilgi... Büyücüler ruhlarını birden fazla bölemezler, tabi bu benim için geçerli bir durum değil."

"Tek hortkuluğunu benim yok ettiğimi mi düşünecek?"

"Dumbledore zekasını tüm o aptalca ve komik davranışlarının arkasına sakladığından neler düşünebileceğini tahmin etmemiz zor. Ama evet, bu da bir seçenek..."

Elinde ortası delik siyah bir defterle Sırlar Odasının çıkışına yöneldi. Kılıcı çoktan eski yerine göndermişti. Kılıcı kullanabilmek için sadece 'gel' demesinin yetmesine gerçekten şaşırmıştı. Kabul ediyordu ki tüm bu 'soydan gelen miras' olayları muhteşemdi.

Kızlar tuvaletine döndüğünde hiç vakit kaybetmeden odanın kapılarını çataldiliyle mühürledi, onu bekleyen kızsa hemen yanına gelmişti. "Her şey tamam mı?"

"Evet, kızı getirebildin mi?" Kız bakışlarıyla yerde oluşturulmuş büyük bir minderin üstünde yatan baygın kızı işaret etti. Ginny Weasley'i günlüğün kontrol ettiği kişi olarak göstereceklerdi. Birkaç anısını değiştirmek yeterli olacaktı.

"Oldukça derin bir şekilde uyuyor. Yapabileceğim başka bir şey var mı?"

Harry kafasını sallarken kollarını açıp konuştu. "Beni öyle bir hale getir ki dev bir yılanla boğuştuğum hikaye inandırıcı olsun."

Kız keyifle sırıtıp ellerini birbirine sürttü. "İşte en eğlenceli kısım..."

******

Harry müdürün odasına giden koridorda kucağında hafifletme büyüsü yaptığı kızla yürürken Hermione'nin gerçekten işini iyi yaptığını düşündü. Üstü en az saçları kadar dağınıktı. Her yeri kirliydi ve Sırlar Odasının ıslak zemini hesaba katılarak ıslatılmıştı. Kız Dumbledore'un gözlem gücünü hesaba katarak en ufak ayrıntıları bile düşünmüştü.

Odaya çıkan heykelin önüne geldiğinde kısa bir süre bekledi. Müdür elbette kapısına gelenlerden haberdar oluyordu. Düşündüğü gibi heykel yerini merdivenlere bıraktığında rolüne bürünüp aceleyle merdivenleri tırmandı.

Çocuğun ne halde olduğunu heykelin önüne geldiğinden beri bilen Dumbledore koltuklardan birini gösterdi. Harry baygın kızı koltuğa bıraktı. "Neler oluyor bay Potter?"