Slytherin Varisi (Harry Potter AU)

12

Noel gecesi Londra'da bir apartman dairesinde ebeveynleri kutlamaların yorgunluğuyla, belki de biraz uyku iksiriyle uykuya dalmışken heyecanla bekliyordu. Önceki gün gelen mektupta geceyarısı hazır olması gerektiği yazılmıştı.

Birkaç dakikası kaldığını fark ettiğinde aynada kendisine son bir kez baktı. Üzerindeki siyah büyücü cübbesini düzeltti. Dalgalı saçlarını son kez düzeltmeye çalışırken kabarıklığına lanetler yağdırdı. Gereğinden fazla uzun olan ön dişlerini düzeltmesi kolay olmuştu ancak saçları için aynısı olmamıştı.

Pes ederek ellerini saçlarından çekerken duyduğu 'pop' sesiyle irkildi. "Ah Harry hoşgeldin. Ben de seni bekliyordum."

"Hoşbuldum. Odan güzelmiş."

"Teşekkür ederim. Ne zaman gidiyoruz?"

Çocuk odayı incelemeyi bırakıp kıza yaklaştı, aslında pek ilgisini çektiğinden değildi ancak kıza dair en ufak bir şeyi kaçırmak da istemiyordu. "Şimdi gideceğiz. Nasıl hissediyorsun?"

Kız sakin kalmaya çalışmayı bırakıp omuzlarını düşürdü. "Bilmiyorum... Heyecanlıyım ve biraz gerginim de. Senin sihrini bile bu kadar yoğun hissediyorken Karanlık Lord'un karşısında olmak nasıl bir duygu düşünemiyorum." Çocuk dediklerine gülerken kız anne babasına uyku iksiri içirdiği için kendini tebrik etmişti.

"Evet onunla aynı odada bulununca kendini aciz hissetmekten kaçınamadığın doğru... Neyse, Lord Slytherin'i daha fazla bekletmeyelim. İlk seferde miden biraz bulanabilir, hazırlıklı ol." Çocuğun uyarısına karşı kafasını salladıktan sonra uzattığı kola tutundu. Bir an sonra kendini devasa kalenin önünde bulmuştu. Ayakları tekrar yere basınca mide bulantısının geçmesini bekledikten sonra konuştu.

"Gerçekten rahatsız edici bir hismiş."

Harry hala koluna girmiş halde olan kızı kaleye yönlendirdi. "Alışsan iyi edersin." Kız, Hogwarts'tan bile görkemli olan kaleyi incelemeye daldığından çocuğa cevap verememişti.

Harry zihin bağları sayesinde öğrendiği şeyle memnun olmuştu. Karanlık Lord onları kabul odasında değil, vakitlerinin çoğunu geçirdikleri yemek salonunda bekliyordu. Onu tahtında otururken karşılamak aşağılamak demekti ancak kız bir ölümyiyen olmayacaktı. Slytherin hanesi üyelerinden sonra sözü geçen kişi olacaktı. Belki de ileride Slytherin hanesinin bir üyesi olurdu, kim bilir?

Yemek salonuna geldiklerinde Hermione yeşil kadife kumaştan yapılmış gösterişli koltukta tüm asaletiyle oturan adamı görünce tek dizinin üzerine çöküp başını eğdi. "Lordum..."

Karanlık lord varisiyle göz göze geldikten sonra kendisini selamlayan kıza döndü. "Ayağa kalk Hermione... Ayağa kalk ve bana bak."

Kız anılarının izleneceğinin bilincinde olarak verilen emre uydu. Birkaç saniye sonra, Karanlık Lord tüm hayatını öğrenmişti. Kızın büyücü olduğunu öğrendikten sonra gösterdiği başarı, azim ve yetenek Lordu memnun etti. Eliyle karşısındaki koltuğu gösterdiğinde kızla beraber çocuk da oturdu.

Gösterişli Slytherin amblemini taşıyan kıyafetiyle Maggy odada belirip çay servisi yaptı. Hermione ev cininin kıyafetlerini incelerken Slytherin hanesine de ancak bunun yakışacağını düşündü. Hanenin ev cini bile asildi.

"Bana duyduğun sadakatte Harry'nin bir etkisi olmadığından, tamamen kendi seçiminle karşımda olduğundan haberdarım ve oldukça da memnunum..." Kız Harry'e küçük bir bakış attıktan sonra tekrar lorduna döndü.

"Aslında var, efendim. Harry bize öğretilenleri reddetmese doğruluklarını sorgulamak aklıma dahi gelmezdi. Hiç bilmediğim bir dünyada bana öğretilen her bilgiye muhtaçtım bu yüzden sorgulamadan inanmayı seçmiştim. Harry sayesinde sorgulayıp, doğrunun ne olduğunu gördüm." Voldemort sorgulayan gözlerle kızı süzdü. Kızı bir nevi test ediyordu.