Slytherin Varisi (Harry Potter AU)

29

Bence bomba gibi bir bölüm oldu ;)

İyi okumalarr

******

İkinci görevin ne olduğunu duyduğunda Slytherin ortak salonu varisin siniriyle öyle bir titredi ki, öğrenciler tavanın yıkılıp salonun gölün altına gömüleceğini düşündü. Ellerini masaya vurarak ayağı kalktığında zihninde yankılanan ses durmasına neden oldu. Lordu doğru söylüyordu, Hermione'yi vaktinde kurtardığı sürece kızın hayati bir tehlikesi olmazdı.

"Deniz halkı eğer soylarının kurumasını istemiyorsa kurallara bağlı kalsınlar. Eğer onun saçının tek bir teline zarar gelirse, yaşamak için yalvarmaya bile vakitleri kalmaz."

Severus Snape çocuktan yayılan güç dalgasıyla ürpermişti. Karanlık Lordun çocuğu neden varisi yaptığını anlamak onun için zor değildi.

Her zamanki sakin ve düz ses tonuyla konuştu. "Gereken uyarı yapıldı ancak deniz halkı gibi vahşi bir ırka güvenemeyiz. Veela'nın kız kardeşinin de rehin alınacağını duydum. Yaşı oldukça küçük. Dikkatli davranmalıyız."

"Sadece deniz halkı da değil, o gölde daha neler olduğunu Slytherin öğrencileri her gün görüyor." Odasının manzarası karagölün derinlikleri olunca kendisini ve rehineleri neler beklediğini tahmin etmesi daha kolaydı.

"Deniz halkıyla bir saatliğine diğerlerini rehinelerden uzak tutma konusunda anlaşıldı. Şampiyonlar için sorun olabilir ama rehineler güvende."

Harry deniz halkının insanlarla karşılıksız bir anlaşma yapmayacağını biliyordu. Draco varisin düşüncelerini dile getirir gibi konuştu. "Dumbledore onlarla bu kadar kolay nasıl anlaşabildi? Deniz halkı insanları sevmez."

Harry Draco'nun söylediklerinden sonra başını sallayıp bir cevap bekleyerek Snape'e döndü.

"Bu konu hakkında pek bir fikrim yok..." diye mırıldandı. Dumbledore'a sorduğunda müdür cevap olarak sadece gülmüş ve 'beni hafife alıyorsun' demişti.

*****

İkinci görev için karagöle toplanıldığında Slytherin varisi göreve karşı hâla sinirliydi. Hermione'den daha çok küçük kızı düşünür olmuştu. Bir saat dolduğunda kurtarılmamış olursa ne olacağını düşünmek bile istemiyordu. Deniz halkı sözünde durup bir şey yapmayacak olsa bile gölün altında uyanmak küçük kızın paniklemesine ve boğulmasına neden olabilirdi.

Başlama işareti verildiğinde Harry suya atladı. Ayakları yerden kesildiği an, vücudu değişmeye başlamıştı. Parmaklarının arası bir ördek gibi birleşmiş bacaklarının yerini daha hızlı yüzebilmek adına muggleların denizkızı modelindeki gibi bir kuyruk almıştı. Suya daldığı ansa yüzünde nefes almasını kolaylaştıracak bir baloncuk maskesi oluşturdu.

Hogwarts öğrencileri çocuğun animagus olmaktan sonra yapılabilecek en zor biçim değiştirmeyi başarması konusunda şaşırmamıştı, Harry Potter'ın birinci sınıftayken bile bunları başarabileceğinden eminlerdi. Misafir iki okulun öğrencileriyse on dört yaşındaki çocuğun böyle güçlü bir büyüyü her zaman yapıyormuş bir edayla başarabilmesi konusunda şaşkınlardı.

İlk görevde çocuğun tamamen şansı yüzünden kazandığına inanmayı seçmiş, rakiplerinden yaşça küçük çocuğu bir tehlike olarak görmemişlerdi. Ancak Harry Potter yaptığı büyülerle gücünü herkese göstermişti. Üstelik asa da kullanmıyordu. Daha yarış yeni başlamışken herkesin takdirini kazanmıştı.

Göle daldıktan sonra siyah kuyruğuna bir göz attı. Muggleların denizkızı masallarındaki denizhalkına benzemişti. Bir tek elinde üç uçlu mızrağı eksikti. Tabi gerçekte masallardaki gibi iç açıcı değillerdi, insanlarda sevdikleri tek şey etlerinin tadıydı.