Evet arkadaşlarr... Çocukluk bitti, bundan sonrası şampiyonlar ligi. İyi okumalar...
*****
Öğle saatlerinde Karanlık Lord varisiyle birlikte Slytherin kalesinin salonunda oturmuş, çayını içerken ölümyiyenlerinden gelecek haberi bekliyordu.
Ölümyiyenler baskın için kaleden ayrılalı uzun zaman olmuştu. Özellikle gündüz yapılmasının nedeni Sihir bakanının binada olmama ihtimalini en aza düşürmekti. Fudge, Dumbledore'un kaçışından sonra korkudan bakanlıktan çıkıp evine bile gitmez olmuştu ama riske atamazlardı.
Karanlık Lord hizmetkarlarına karşılık vermeyen kimsenin canına kast etmemelerine dair uyarıda bulunmuştu. Ölümü kesin olan birkaç kişi haricinde kendilerine büyü yapmayan kimsenin canını almayacaklardı. Dökülen her büyücü kanı onun için büyük birer israftı. Muggleların teknolojisi gittikçe güçlenirken büyücü nüfusunun azalması pek işlerine yaramıyordu.
Kalenin önünde beliren birkaç ölümyiyenin varlığı iletildiğinde Karanlık Lord ve varisi birbirlerine baktı. Beklenen haber gelmişti.
Birkaç dakika sonra salonun kapısı çalındı. Kapılar kendiliğinden açılırken üç ölümyiyen içeri girip diz çöktü.
Karanlık Lord kalkmalarını işaret ettikten sonra gözlerini aralarında en kıdemli olanına çevirdi. Lucius Malfoy dik duruşuyla gururla gülümsedi.
"Bakanlık artık emrinizde, lordum. Emrettiğiniz gibi karşı koyan herkesi etkisiz hâle getirdik. Çoğu öldü, bazılarıysa esirimiz. Cornelius Fudge kaçmaya çalıştı ancak başaramadı. Şimdi bakanlığın mahzenlerinden birinde esirimiz."
Harry bakışlarını Lucius Malfoy'la birlikte gelen iki ölüm yiyene çevirdi. Bellatrix Lestrange ve Sirius Black, az önceki çatışmanın verdiği zevki yansıtırcasına gözlerinde aynı deli parıltılarla bakıyorlardı.
Black hanesinin kanındaki çılgınlık azkabanın eseri olan delilikle birleşmiş bedenlerinden taşarak odaya yayılıyordu. Adrenalin tutkusu Black hanesini saran bir lanet mi yoksa bir hediye mi bilinmezdi ama bir çatışmada ölecek olsalar bile onlara göre aldıkları zevk için değerdi.
"Güzel, Lucius. Severus nerede?"
"Esirleri sorgulamak için Veritaserum stoklarıyla ilgileniyor, lordum. Yoldaşlık karargâhının bir sır tutucusunun olduğunu düşünüyoruz ama en azından üyelerin saklandıkları yerleri öğrenme ihtimalimiz var." Karanlık Lord başını sallarken Harry vaftiz babasını incelemeye devam ediyordu.
"Eski dostlarına karşı savaşmak nasıl bir duygu, Sirius?" Sirius gözlerini vaftiz oğluna çevirirken odadaki tüm gözlerin kendisi üzerinde olduğunun farkındaydı.
"Eski dostlarla savaşmanın verdiği acıyı zaten yıllar önce tatmıştım. Beraber büyüdüğüm insanlarla düşman olduğum zamanlarda... Şimdiyse olmam gereken yerdeyim. Onlar eğer gerçekten dostum, dostumuz olsaydı bizim yokluğumuzda san- size sahip çıkar, aptal muggleların merhametine bırakmazlardı. Bu gün duyduğum tek duygu zevkti."
Bellatrix eğer kalbi fazlaca taşlaşmış olmasaydı o an yıllar önce çok kez çatıştığı kuzenine sarılabilirdi. Ne var ki duygusallığı çocukluğunda bırakmıştı. Yine de adamın farklı tarafta olsalar bile aile bağlarından o kadar da kopamamış olması kuzenine duyduğu bağlılığı daha da güçlendirmişti.
Harry'nin bakışları vaftiz babasının sözlerinden sonra Karanlık Lordun kızıl gözleriyle buluştu. Yüzlerindeki ifadesizliğin arkasında, zihinlerinde büyük bir şaşkınlık yaşıyorlardı. Adamın aydınlık tarafa olan öfkesi ve karanlığa olan sadakati tahmin ettiklerinden çok ötedeydi. Birkaç saniyelik bakışmadan sonra Harry tekrar vaftiz babasına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slytherin Varisi (Harry Potter AU)
Fanfiction"...Onunla savaşmayacağım, onunla birlikte savaşacağım."