İlk defa tadacağı kaymakbirasından bir yudum alınca yüzünde tatmin bir gülümseme belirdi. "Güzelmiş."
Kız pencereden dışarı bakıp iki gündür yağan kar yüzünden örtülen beyazlığı izlerken çocuğun konuşmasıyla ona dönmüştü. "Evet öyle, önceki geziye neden gelmedin anlamıyorum. Keyifli bir gün geçirebilirdik."
"Dursleyler o izin kağıdına isteyerek imza atmazdı biliyorsun."
"Bir şekilde hallederdik..." Kıza sıkılmış bir bakış attı.
"Gerçekten tüm günü bunu tartışarak mı geçireceğiz?" Kız çocuğun siteminde haklı olduğunu bildiğinden sustu ancak çok uzun sürmeden tekrar neşeli tavrına dönmüştü.
"Hayır. Bu gün tamamen normal birer öğrenci olacağız!"
"Pekala... Hogsmeade'i biraz keşfedelim. Zaten yakında İngiltere'nin yarısı böyle kasabalarla dolacak." Hermione gözlerini devirdi.
"Az önce ne dedim ben? Normal birer öğrenci! Bu günlüğüne kafanı boşalt olur mu? Hem her şey yoldunda değil mi? Sirius'un aksine Remus kurtadam olduğu için dövme alamayacak belki ama ikisi de senin yanında olacaklar. Pettigrew Azkaban'da, belki de çoktan bir ruh emicinin öpücüğünü almıştır. Biraz rahatla artık."
Çocuk kızın dediklerine karşı çıkmamaya karar verdi. Büyük sorumlulukları olsa da daha on üç yaşındaydı. Hiç yaşamadığı çocukluğun hevesi hâla içindeydi.
Zamanlarının çoğunu Zonko'nun Şaka Dükkanında geçirdikleri eğlenceli bir günden sonra okula dönme vakti gelmişti. Harry kızın elini bırakmadan diğer öğrencilerin de gruplar halinde yürüdüğü dönüş yola girdi.
"Sınavlardan önce böyle bir gün geçirmek iyi oldu." Harry kızın dediklerine başını salladı. Sınavları dert ettiği yoktu ancak güzel bir gün geçirdiği doğruydu.
"Uğraşacak bir şey de kalmadı, ikinci dönem nasıl geçecek bilmiyorum."
"Derslerine odaklan diyeceğim ama müfredat senin hızına yetişemiyor bile." İkisi de güldükleri sırada, Hermione küçük bir çığlıkla durdu. Tam başının arkasına sağlam bir kartopu yemişti.
Harry ne olduğunu anlayınca kızın dehşete düşmüş haline daha büyük bir kahkaha attı. Kız çoktan arkasını dönmüş, atan kişiyi arıyordu. Neville Longbottom, teslim olurcasına elini havaya kaldırdı.
"Özür dilerim Hermione! Ron'la şakalaşıyorduk..." Hermione söylenerek çıkartıp üzerindeki karı silkelediği beresini yere düşürünce daha da sinirlendi. Harry, kızın haline daha fazla güldü.
Hermione kendisine gülen çocuğa göz ucuyla bakıp yerden beresini aldı. Eğer Harry gülmekle meşgul olmasaydı, kızın yüzündeki hain sırıtışı ve yaptığı kartopunu görebilirdi. Kız birkaç adım geri çekilerek gözlerini kısıp yavaşça Harry'e döndü.
"Çok mu komik, Potter! Umarım buna da gülersin!"
Yüzüne gelen bir kalıp kar ve kızın kahkahaları içinde birkaç saniye duraklayıp elinin tersiyle yüzünü sildi. Etraflarındaki öğrenciler ikilinin haline gülüşüyorlardı. Harry, gülüşen öğrencilerin arasında gülmemeye çalışan sarışın çocuğa bakarak tehditkar bir şekilde iki adım atarken özellikle arkasında tuttuğu elinde bir kartopu belirdi.
Draco çocuğun yüzündeki ciddiyeti fark edince çabalamasına gerek kalmadan gülüşü yok olmuştu. Tereddütle bir adım geri çekilirken, çocuğun ciddiyeti yüzünden ortam epey gerilmişti. "Korkma, Draco. Sadece biraz üşüyeceksin!"
Çocuk cümlesini bitirirken sinsice sırıtıp kartopunu Malfoy çocuğuna attı. İkinci bir top da Hermione'ye gittiğinde kız kendini korumaya çalışarak kartopu yapmaya koyuldu. Böylece Hogwarts'a dönüş yolundaki tüm öğrenciler, kartopu savaşına başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slytherin Varisi (Harry Potter AU)
Fanfiction"...Onunla savaşmayacağım, onunla birlikte savaşacağım."