2 Hafta Sonra
Okullar açılalı iki haftayı geçiyor. Bu geçen zaman içinde farklı bir şey olmadı. Ama Can'la biraz uzaklaştık sanki. Bu düşünce beni korkutuyor, ondan uzaklaşmaktan korkuyorum. Ama bu gün güne güzel başladım. Pazartesi olmasına rağmen güne enerjik başladım. Hissedebiliyorum bu hafta güzel şeyler olacak. Okula gitmek için hazırlanıp aşağıya indim. Kahvaltı masasına oturdum ve her gün yaptığım gibi biraz abimle uğraştım.
"Günaydın gıcık" bunu söylerken saçlarını karıştırmıştım. Sinir olmuş bir şekilde bana dönüp;
"Günaydın cadı" dedi ve saçlarımı karıştırdı.
"ama ben daha yeni taramıştım saçlarımı neden karıştırıyorsun şimdi iki saat saçlarımı düzeltmeye uğraşacağım" dedim
"ben de aynı şekilde" deyince gülmeye başladık. Bizim gülmemiz bölen babamın sözleri oldu.
"hadi ama artık Aslı kahvaltını yap okula geç kalacaksın yoksa" dedi.
"tamam" deyip yerime oturdum ve kahvaltımı yaptım. Keyifli bir şekilde okula geldim. Sınıfa girdiğimde Naz şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.
"hayırdır kanka bakıyorum da yüzüne nur inmiş ne bu neşe haftanın ilk gününden"
"valla kankacım bu gün çok mutlu uyandım. Hissediyorum bu hafta çok güzel şeyler olacak"
"iyi bakalım öyle olsun. Senin hevesini söndürmek istemem ama ilk ders coğrafya"
"aman kanka sanki dersi dinlediğin var da üzülüyorsun dert ettiğin şeye bak"
"doğru lan ben zaten coğrafyada hep uyuyorum"
Ben tam bir şey söyleyecekken zil çaldı ve yerime oturmak zorunda kaldım. Biraz sonra da hoca geldi zaten. Ben dersi dinlemeye başladım. Naz çoktan sıraya kafasını koymuş uyuyordu.
Ben kendimden beklemediğim bir şey yapıp bütün ders boyunca hocayı dinlemiştim.
Üçüncü teneffüsteydik dersimiz bedendi biz Naz'la bahçede dolaşırken Can yanımıza heyecanlı bir şekilde geldi.
"Can hayırdı yüzünde güller açıyor. Ne oldu?"
"kanka daha ne olsun ya sevdiğim kız beni seviyormuş ve biz şu an çıkıyoruz"
Ben şu an şok üstüne şok yaşıyordum. Birincisi Can bana ilk defa 'kanka' demişti. İkincisi Can bir kızı sevdiğini ve onunla çıktığını söyledi. Ben şoku atlatmaya çalışırken Can'a cevap vermediğim fark edip konuştum.
"Aa öyle mi senin adına çok sevindim ne kadar güzel" cevap verirken yüzümdeki neşeyi kaybetmemeye çalıştım. Hatta orada biraz daha kalsaydım eminim ki ağlardım. Tam o sırada kurtarıcım olan zil çaldı ve Can sınıflarına çıktı. Naz benim üzüldüğümü fark etmiş olacak ki
"iyi misin" diye sordu. Ben kafamı 'hayır' anlamında sallayınca
"istersen hocadan izin alıp sınıfa çıkalım" dedi.
"aslında benim yalnız kalmaya ihtiyacım var ben hocadan izin alıp yukarıya çıkayım olur mu? Beni merak etme" dedim. Kafasını olumlu anlamda sallayınca hocanın yanına gidip izin istedim çok üstelemeden izin verdi. Ben de sınıfa çıktım. Sınıfa çıkana kadar göz yaşlarımı zor tutmuştum. Sınıfa girip kapıyı kapattım. Sınıfta kimse olmadığı için en arkaya gidip ağlamaya başladım.
Bir süre sonra sınıfın kapısı açıldı. Ama ben aldırış etmeden ağlamaya devam ediyordum bir süre sonra yanımda bir beden hissettim.
Biri yanıma oturdu ve "ağlama" dedi "ağlama geçecek" tanıdık bir sesti ama kim olduğunu anlayamamıştım. Bir anda kendimi kim olduğunu bile bilmediğim bir kişiye sarılırken buldum. Şu anda kime sarıldığım önemli değildi sadece birine sarılıp ağlamaya ihtiyacım vardı. Bir süre sonra ondan ayrılıp yüzüne bakmadan omzuna yattım çünkü şu anda yüzüne bakarsam utanabilirim. Biraz öyle yattıktan sonra göz kapaklarım ağırlaştı ve ben kendimi uykunun kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asel | Texting (Tamamlandı)
Teen Fiction(TAMAMLANDI) Aslı: Papatyaları sen mi koydun çantama?