"15"

205 13 0
                                    

"yalan söylemiş olamaz mı?"

Naz öyle söyleyince bir süre düşündüm. Yalan söylemiş olamaz mıydı? Olabilirdi. Ama nasıl bunca zaman fark etmedim.

"ben bilmiyorum. Kafam çok karışık. Bunca zamandır beni tanıyor olması. Benim fark etmemiş olmam. Ben gerçekten ne hissedeceğimi bilmiyorum"

"Aslı bu çok normal. Her şey bir anda gelişti. Ama şunu bilmen gerekiyor ki Arel seni gerçekten seviyor"  

Bir anda aklıma bir şey geldi. Naz'ın bunlardan haberi var mıydı? 

"senin bunlardan haberin var mıydı?" diye sordum. Sorduğum soru karşısında ilk önce duraksadı. Sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"ben de daha dün öğrendim. Arel bize seni sevdiğini ve artık öğrenmen gerektiğini söyledi. Çağatay önceden biliyor muydu bilmiyorum. Ama Arel söylediğinde pek şaşırmadı. Muhtemelen biliyordu. Daha sonradan da Anonim'in Arel olduğunu öğrendim"

"ve bana söylemedin!" dedim biraz kızarak. 

"aslında sana söyleyebilirdim. Arel'in gerçekten sevdiğinden emin olmasam söylerdim de. Ama Arel seni gerçekten seviyor. Bunu o zaman bana söylediğinde anladım. Senden bahsederken gözleri parlıyordu resmen. Ondan sonra dün gece sen onun omzunda uyuduğunda senin rahat etmen için kalkacağı sırada sen muhtemelen uyku sersemliğiyle çok korktuğunu ve gitmemesini söyledin"

Naz anlattıkça daha da şaşırıyordum. Bunlar gerçekten yaşandı mı? Resmen Arel'e rezil olmuşum. 

"ben mi dedim gitme diye? Yok canım sen yanlış duymuşsundur. Hem Arel seni gördüğü halde yanımda mı yattı?"

"hayır Arel benim bunları bildiğimi bilmiyor. Beni uyuyor sandı o"

"peki şu an burada olduğundan haberi var mı?"

"evet, var. Ama kızma hemen buradan çıktığımızda Aslı seni çağırdığında bana haber ver dedi. Ben ne yapabilirim"

"peki ben şimdi ne yapacağım? Beni sevdiğini bildiğim halde nasıl bakacağım yüzüne. Ben ona hiç o gözle bakmadım"

"tamam bir çaresini buluruz. Zaten şu iki gün okul yok. Onu görmezsin. Hem kafandakileri toparlarsın. Pazartesi de konuşursunuz bir şekilde"

"aklıma bir fikir geldi. Şimdi sen Arel'i arayıp diyeceksin ki beni mektup yüzünden aramamış. Yukarı kattan ses gelince korkup aramış diyeceksin. Ve ben de o benimle bu konu hakkında konuşana kadar mektubu okuduğumu belli etmiyorum. Tamam mı?" başını sallayarak beni onayladı.

"tamam o zaman şimdi Arel'i ara" dedim. Telefonu çıkarıp Arel'i buldu. Aradıktan sonra telefonu hoparlöre aldı.

"alo. Ne dedi. Nasıl bir tepki verdi?" diye sordu Arel.

"Aslı beni o yüzden aramamış. Yukarı kattan ses geldiği için aramış. Mektuptan haberi yok daha"

"nasıl mektubu görmemiş mi?"

"görmemiş. Ama illaki görecek merak etme sen"

"yani pazartesiye kadar illaki görür. Neyse sonra konuşuruz o zaman. Bir gelişme olursa haber ver"

"görüşürüz" deyip telefonu kapattı Naz.

"gördün mü ne kadar merak ediyor. Gerçekten sevmese neden bu kadar merak etsin?"

"tamam benim sevgisine lafım yok. Sonuçta ortaokuldan beri seviyormuş beni ama. Ben ne kadar dayanabilecek onu merak ediyorum"

"ben de merak etmiyor değilim aslında. Sen pazartesi ona normal davranınca yüzündeki oluşacak ifadeyi çok merak ediyorum"

"ama kanka senin de Çağatay'a hiç bir şey söylememen gerekiyor. Çünkü biliyorsun Çağatay anında yetiştirir"

"tabi ki bir şey söylemem merak etme sen"

Naz'la biraz daha konuştuktan sonra o evlerine gitti. Giderken de bana kafamı çok yormamam gerektiğini söyledi.

Ben de o gittikten sonra duşa girdim ve rahatlamaya çalıştım. Duştan sonra pijamalarımı üzerime geçirdim. Ne zamandan beri dizi izlemediğimi fark ettim. Mutfağa inip kendime sıcak çikolata yaptım ve bilgisayarımın başına geçtim.

Akşama kadar dizi izledim ve olanları düşünmemeye çalıştım. Hava karardığında bilgisayarı kapattım ve odama çıktım. Biraz kitap okuduktan sonra yatmaya hazırlanıyordum ki çalışma masamın üzerinde duran mavi kağıdı fark ettim.

Yatmadan önce bir kez daha okudum Arel'in yazdığı mektubu. Arel'in bana karşı hissettikleri gerçekten basit şeyler değildi. Ortaokuldaki arkadaşlarımla zaten konuşmuyorum ama Arel diye birini tanıdığım da hiç sanmıyorum. Gerçekten nasıl fark etmedim ki onu.

Bu konuları daha fazla düşünmemek adına mektubu baş ucuma koydum ve ışığı kapatıp kendimi uykuya teslim ettim.

Bundan sonra hiçbir şey kolay olmayacak.

******

594 kelime

Asel | Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin