BÖLÜM 24

8.7K 551 299
                                    


"Özledin mi beni karaktersiz?" dedi emre.

"Niye aradın beni?" dedi ayberk.

"Özledim. Sana olan aşkım depreşti. Hal hatır sorayım dedim."

"Kapatıyorum." dedi ayberk.

"Korktun mu?" dedi emre.

"Neyden korkucam?" dedi ayberk.

"Benden, bizden."

"Komiksin." dedi ayberk.

"Senin kadar olamam. "

"Sen benim tırnağım bile olamazsın." dedi ayberk.

Saçmalama kız ayten.

"Haklısın. Ben kimsenin ölümüne sebep olamam. Ben kimseyi zora sokmam. Ben kimseye yavşamam." dedi emre.

Aferin lan emre. İyi koydu. Bizimkilerin yüzü sarardı. Hepsi birbirine bakmaya başladı.

"Sesin soluğun çıkmıyor." dedi emre.

"Bana bak-" dedi arel.

"Ooo arelde ordaymış. Lan gevşek sensiz geçmiyor ha günler." dedi emre.

Ben bu çocuğun bizimkilerle konuşma tarzına bayılıyorum. Mükemmel sözler söylüyor bizimkilere.

"Başlatma gevşeğine. Ne istiyorsun?" dedi arel.

"Seni." dedi emre. Herkes bir anda sustu. Emre bir anda kahkaha attı. "Şaka lan. Senle benim aramızda uçurum kadar fark var."

"Allah allah o uçurum kadar fark neymiş?" diye sordu arel.

"Kişilik." Yürü be emre.

"Ama genellikle insanlar beni tercih ediyor." dedi arel.

Emre kahkaha attı. "O yüzden mi buraya geldikten sonra derin senin yerine beni tercih etti?"

Bak ama bu olmadı. Tüm gözler üstüme çevrildi. Bari bunu demeseydin emre. Bi süre sessizlik oldu.

Bu sessizliği bozan emreydi. "Siz susunca ben sıkılıyorum. Konuşun biraz ya."

"Ne istiyorsun söyle artık." dedi ayberk.

Telefonda konuşan bu sefer emre değil timuçindi. "Canınızı desem nasıl fikir. "

Timuçinin bu sözüyle gözümü direk arele çevirdim. Ayberk direkmen telefonu kapattı. Sanki bilmiyorum salağa bak.

Başka bir numara aradı bu sefer. Ayberk açtı. "Alo."

"Altına sıçtın demi korkudan." Kahkaha attı timuçin. "Korkma korkma cellatın ben olmuycam."

"Söyleyin ya da kapatıyorum." dedi ayberk. Ayberk cidden korkmuştu. Telefonu hemen kapatmaya çalışması bunu gösteriyordu.

Emre konuştu. "Maç günü sizinle önemli bir konu konuşucam."

"Neymiş o konu?" dedi ayberk.

"Şuan hoparlörü açmışsın. Söylemem senin açından kötü olabilir." dedi emre.

'"Hoparlör açık değil." dedi ayberk.

"Ben senin gibi salak değilim. Neyin ne olduğunu biliyorum. Neyse dediğim gibi maç günü konuşuyoruz."

Emre ayberkin konuşmasına izin vermeden telefonu kapattı. Cidden ayberk emreyi salak mı sanmıştı. Hayır yani hoparlörün açık olduğunu kim olsa anlardı.

"Ne konuşabilir ki?" dedi eda.

"Yine eski konuları deşip deşip duracak bilmez misin?" dedi ayberk.

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 2 - YAZ MACERASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin