Multide kitaba yakıştırdığım ve sevdiğim bir şarkı var.
Yüzüme çarpan güneşle uyandım. Saate bakmak için komidinde duran telefonu aldım.
Saat 7 idi. 4 saat sonra yola çıkmak zorundaydık. Akşama kadar bile kalamayacaktık. Çünkü 2 gün sonra okullar açılıyor, hepimizin hazırlık yapması gerekiyor.
Elimdeki telefon titreyince ekrana baktım tekrardan. WhatsApp tan 11 mesaj geldi, hemde şimdi.
Kilidi açıp mesaja girdim.
Başımın belası (çakır)
-Hadi o büyük poponu kaldır yataktan.
-Derin o yaktan kalk artık.
-Mesajıma bak.
-Ne düşünüyorsun.
-Görebiliyorum seni.
-Seni izliyorum.
-Deriğğğğnnn
-Ne o yoksa beni mi düşünüyorsun?
-Bende seni düşünüyorum be be yim.
-Ama şuan bakman gerek.
-Pencereye gel.Yavaşça yataktan kalkıp pencereye yöneldim. Çakır benim yatağımı çok rahat bir şekilde görebilirdi penceresinden. Tam karşındaydı yatak.
Pencerede durup çakıra baktım. Bana el hareketleriyle bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Ve mükemmel ben yine anlamıyordum.
"Anlamadım." diye bağırdım.
" Giderken bana haber ver. Vedalaşalım. Seni özleyecem." diye bağırdı o da.
"Bendee." diye karşılık verdim.
Çakırla konuşmayı bitirdikten sonra mutfağa indim. Bir kaç atıştırmalık şey aldım. Televizyon karşına oturup dizi izliyecektim ki aklıma çakıra hediye almak geldi.
Koşarak odaya çıkıp dolaptan bir şort bir de yarım tişört aldım. Aşağı inip yavaşça kapıyı açtım. Evde ki herkes hâlâ uyuyordu. Ayakkabılarımı giyip yola koyuldum.
Emrelerin sitesine gitmem gerekiyordu, aklımda ki şeyi almak için. Sitenin küçük kapısına geldiğimde emreyle olan anılarım depreşti. Ne kadar hızlı geçti be bu yaz.
Kapıyı açıp yürümeye başladım. Biraz yürüdükten sonra emreyi gördüm. Siyah şort üstüne mavi bir tişört giymişti. Kulağında kulaklık vardı ve yüzünden terler akıyordu.
O beni daha fark etmemişti. Kendimi fark ettirmek için yanına gittim. Yanına varmama az kala beni fark etti. Kulaklığı kulağından çıkardı.
"Selam." dedim.
"Selam." dedi gülümseyerek.
"Ne yapıyorsun?" diye sordum.
"Sabah sporu bilirsin." dedi. "Hangi rüzgar attı seni buraya?"
"Gitmeden önce çakıra hediye almak istedim. Aklıma sizin site geldi direk. Bizimkinden daha büyük." dedim.
"Yardımcı olmamı ister misin?"
"Çok iyi olur. Sana sormaya çekindim açıkçası." dedim.
"Neden ki?"
"Sporunu bölmek istemedim." dedim.
"Saçmalama kızım. Hadi yürü." dedi.
Emreyle dükkan dükkan gezmeye başladık. Hepsinin içindekiler de güzeldi. Hangisini alacağımı bilemedim. Tüm dükkanları gezdikten sonra en başta geçtiğimize geri döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJ GÜNLÜĞÜ 2 - YAZ MACERASI
Teen FictionMacera dolu bir yaza var mısınız? DERİN: Bizim hikayemiz hiçbir zaman başlamadı. O sadece bizim için bir araftı. Asıl hikayemiz şimdi başlıyor. Ve sonunu belirliyecek kişilerde biziz.