BÖLÜM 15

9.1K 576 135
                                    

Gözlerimi açtığımda gördüğüm manzara ilk şaşırmama sonra gülmeme neden oldu. Herkes dün uzandığı yerde uyuyakalmıştı.

Ayberk'in kafası yere eğik elleri aşağıda bedeni koltuktaydı. Ege ayberkin ayaklarına sarılarak uyumuştu. Arasın ayakları pencere kenarındaydı. Arel'in bedeni yerde bir ayağı koltukta bir ayağı yerdeydi. Ada odasına geçmişti. İkizler sarılarak uyuyordu.

Ben ve caner hala aynıydık. Ben oturarak uyumuştum. Canerin kafası benim kucağımdaydı.

Canerin kafasını yavaşça kucağımdan kaldırıp koltuğa koydum. Mutfağa doğru yürüdüm. Ketılda su ısıtıp nescafemi bardağa doldurdum. Üst kata çıkıp odama girdim.

Pencereye doğru ilerleyip dışarıya baktım. Mevsim yaz olmasına rağmen dışarda yağmur yağıyordu.

Pencereyi açıp dönen sandalyemi karşısına çektim. Ayaklarımı uzatıp elime nescafemi aldım. Dışardaki güzel kokunun burnuma dolmasına izin verirken diğer yandan nescafemden bir yudum aldım.

Bu okula geldikten hayatım darma dağın olmuştu. İstanbuldaki düzenimin içine edilmişti. Canerle eski okulumda güzel ilerleyen bir düzenimiz vardı. Hayatımıza kimseyi almaz, her zaman sadece ikimiz olurduk.

Eski lisede pek arkadaşımız yoktu, belki de ondan sadece ikimiz takılırdık. Kimse bizi sevmezdi. Kimse demiyim ya 2-3 kişi vardı seven. Sevmeme nedenleri insanların yalanlarını gün yüzüne çıkarmamız, onlarla alay etmemiz vesayre.

Eski derin çok farklıydı. Hiçbir erkeğe bakmaz, onları tınlamazdı. Eski okulda çıktığım tek bir çocuk vardı. O da dehşet yakışıklıydı diye çıkmıştım. Yoksa ben kim sevgili kim. İkisi çok zıt şeyler.

Canerde ada dan sonra değişmişti. Caner, kızlarla sadece eğlenirdi. Şimdiye kadar hiç sevgilisi olmadı. Belli ki bundan sonrada olmayacak. Bir kere güveni kırıldı sonuçta.
Benimse birçok kez kalbim.

Ah bunları düşünmek beni sinir etmekten başka bir işe yaramıyor. Şu yağmurlu havada kitap okumak mükemmel olurdu ama şuan o moda giresim gelmedi. Offff.

Ağzımdaki nescafeyi bir anda ağzımdan püskürttüm. Oha karşıda taş bir çocuk var ve ben bunu yeni farkettim. Bir elinde kitap bir elinde bardak sandalyede oturmuştu. Belli ki ben düşüncelere daldığımdan beridir çocuk orda oturuyor. Ben düşücelerimden yeni sıyrıldığım için ancak görebilmiştim.

Şuan çocukla karşı karşıya oturmuştuk. Ve çocuğun üstünde tişört yoktu. Düştüm ben. Elendimm.

Karşıdaki çocuğa bakmaya devam ederken biri perdemi çekti. Kafamı kaldırıp baktığımda canerdi.

"Of be caner. Neden bozdun manzara mı?"

Caner beni umursamadan yandaki masadan peçete uzattı.

Peçeteyi alıp canere göstererek "Bu ne?" dedim.

"Sil şu salyalarını öyle konuşuruz." dedi.

İlk anlamasamda sonradan jeton düştü. "Pislik misin acaba?" diyip canere vurmaya başladım.

Kollarımı tuttu. "Sakin ol derinim. Sadece şakaydı. Ama kabul et tam yerinde bir şaka oldu." dedi. Kahkaha attı.

"Sen nasıl girdin odama salak çocuk." dedim.

"Kendini zeki sanan ama aslında öyle olmayan bir kız, kapıyı kapatmayı unutmuş. Artık nasıl daldıysan o çıplak erkeğe." dedi caner.

"Caner , ben ona bakmıyordum." dedim inandırıcı olmaya çalışarak. Ama nafile, caner yemezdi böyle yalanları.

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 2 - YAZ MACERASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin