1.1

15.5K 733 84
                                    

İlk önce telefonu açmasamda ısrarla çalınca dayanamayıp açtım. Sesimden bulacak değildi ya beni.

"Alo?"

"Merhaba hanımefendi."
Duyduğum kadın sesiyle afalladım. Bu kimdi ki?

"Merhaba?"

"Emir Bey'le en son siz iletişim halinde olmuşsunuz. O yüzden sizi aramak istedim."

"Evet dinliyorum?"

"Emir Bey trafik kazası geçirdi, buraya gelebilir misiniz acaba?"

Duyduğum şeyle kulaklarım uğuldamaya başladı. Nasıl olabilirdi böyle bir şey? Kendimi zorla da olsa toplayıp cevap verdim.

"Hangi hastane?"

Duyduğum cevapla telefonu kapattım ve gördüğüm ilk taksiye atladım. Kafamda deli sorular dönüyordu
Niye gidiyordum ki? Onun neyi olarak gidiyordum ben?
Telefon sapığıyım mı diyecektim?
Ailesini bile tanımıyordum. Hem benim yüzümü göremezdi.

İç sesim kafama vurmaya başladı. Salak mısın sen? Çocuk kaza geçirdi hala yüzümü göremez, anonimim ben diyorsun.
Yüzünün canı cehenneme gerizekalı!

İş sesime hak verdim. Çünkü bu kadar az vakitte ona çok bağlanmıştım. Bir gün yazmayınca elim ayağım titriyordu. O yüzden gitmeliydim, ki zaten artık hastahaneye varmıştım.

Taksiye parayı uzatıp hemen hastaneye koştum. Resepsiyondaki yirmili yaşlarında olan kıza doğru gittim.

"Merhaba, Emir Aydın,ntrafik kazası geçirmiş. Kendisi hangi odada? Biliyor musunuz?"

Başını kaldırıp konuştu.

"Ameliyathanede. Yakını mısınız?"

"Yani, evet arkadaşıyım."

"Aile yakınlarına haber verebilir misiniz?"
Sorduğu soruyla duraksadım. Haber veremem deseydim onu görmeme izin vermezdiler.

"Peki," dedim ve kenara çekilip telefonumu elime aldım.Aklıma gelen fikirle gülümsedim.Keremi arayacaktım. O bilirdi herhalde.

"Hayırsız Kuzen"e tıklayıp açmasını bekledim.

"Alo," dedi fısıltıyla.

"Kerem?"

"Ne var ya, dersteyim!"

"Sende Emirin aile yakınının numarası var mı?"

"İstemeye mi gideceksin?"

"Hayır aptal, Emir kaza yapmış!"

"Ne?"dedi bağırarak.Arkadan hocanın sesini duydum.

"Kerem ne bağırıyorsun sen, dersteyiz!"

"Hocam benim gitmem lazım. Hoşçakalın!"

Hocanın ettiği küfürlerden sonra kapı kapanma sesi duydum.

"Niye bu kadar panik yaptın?"

"Emir iyi çocuk. Her konuda da yanımda oluyor, o yüzden üzüldüm. Hangi hastane?"

"**** hastanesi. Ailesine haber verebilir misin?"

"Haber veririm de sen nereden öğrendin kaza yaptığını?"

"Beni aradılar."
Şaşkınlığı sesine yansımıştı.

"Siz sevgili misiniz?"

"Hayır, beni tanımıyor bile."

"Hâlâ anonimden mi yazıyorsun?"

"Şu an konumuz bu değil Kerem.Buraya gel!"

"Tamam,görüşürüz."

Telefonumu kapatıp heyecanla beklemeye başladım. Umarım ona bir şey olmazdı..
Ameliyathaneden bir kadın çıktğında hemen oraya koştum.

"Durumu nasıl?İyi mi o?"

"Kan lazım hanımefendi."

"Hangi grup?"

"AB Rh+"

"Uymuyor benimkisi. Nasıl yapacağız?" dedim ellerimi kafama koyup soluklandım. Gerçi uysa bile ne yaşım uygundu bunun için, ne de sağlık durumum.
Belki bir ihtimal Kereminki olurdu. Kerem okula geç gitmişdi, 18 yaşındaydı ve reşitti artık.

"Ayda!"
Keremin sesiyle ayağa kalktım.

"Kerem, senin kan grubun ne?"

"AB Rh+"

"O zaman sen kan verebilirsin."

"Sizi odaya alalım," diyen hemşirenin sesiyle mutluluğum ikiye katlanmıştı. Sevinçle Kereme sarıldım.

"Hadi git, kurtar onu..."

^^^
İnstagram:@aydan_blogg

Marketteki çocuk || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin