1.9

13.4K 582 99
                                    

4 yıl sonra...

Koskoca 4 yıl...
Emir dolu 4 yıl'ım. O kadar güzel geçti ki yıllar, hangi ara 4 yıl oldu anlayamadım.Ve şu an İzmire geri dönüyoruz. Aysu, Eren, Emir ve ben.
Tabii ki her yaz annemleri görmeye gidiyordum ama artık temelli dönüyoruz .Bu vakit boyunca Aysu ve Eren sözlenmişti.
Biz mi?

Yakında nikahımız olacaktı. O kadar farklı bir duyguydu ki.

Uçaktan indiğimizde elleri ellerimi buldu. Yüzüklerimize bakıp gülümsedim. Hâlâ aynı heyecan, aynı aşkla seviyordum onu.

Aysu ve Erenle vedalaşıp dışarı çıktık. Onlar araba bekliyordular. Bizse taksiyle giderdik herhalde. Bu ayrıntıyı neden verdim bilmiyorum.
Neyse...

Emirle dışarı çıktığımızda cebinden çıkardığı anahtarla arabayı açtı. Şaşkınlıkla ona bakıp konuştum.

"Arabanın burada ne işi var?"

"Babama bırakmasını söyletmiştim. Doğruca size gitmiyor muyuz?
Taksi bulmak falan iş şimdi," dediğinde yanımızdan bir taksi geçti. Kendimi tutamayıp kahkaha attım.

"Hava alanının önünde taksi bulmak zor mu? Sana hayranım Emir," diyerek güldüm.

"Ben de sana aşığım güzelim." diye konuştuğunda yutkundum. Hep böyle yapıyor, beni düşürüyordu.

"Hadi atla da gidelim."
Başımı sallayıp arabaya bindim.

"Annemler çok sevinecek bu süprizimize," diye konuşutuğumda tebessümle bana baktı.

"Niye öyle bakıyorsun?" diye sorduğumda iç çekti.

"Hâlâ aynısın, beş yıl geçmesine rağmen hâlâ benim pijamalı güzelimsin."
Elimi yanağına götürüp okşadım.

"Rüya gibi..." diye mırıldandım.

"Ne?"

"Her şey."

"Seni öperim." dediğinde kıkırdadım.

"Ne alaka?"

"Bilmem çok yakınız şu an ve ben seni öpmek istiyorum."

"Sana dur demedim," diye konuştuğumda sırıttı ve dudaklarıma yapıştı.Dudaklarımız birbiriyle dans ederken ondan zorlukla ayrıldım.

"Gitmemiz gerek," dedi nefes nefese kalırken.

"Gidelim," diye konuşup yutkundum.
Arabayı çalıştırdığında park yerinden çıktık. Arabanın başka yöne gittiğini gördüğümdeyse şaşkınlıkla ona baktım.

"Nereye gidiyoruz?"

"Bilmem."

"Salak mısın sen? Bize gitmiyor muyuz?"

"Sus ve bekle güzelim."
Sinirle ona baktım.

"Ama-" diye konuşunca sözümü kesti. Lanet olası!

"Ayda azıcık sabır et!"
Ellerimi göğsümde birleştirip yola bakmaya başladım. Süprizleri sevmezdim. Her şeyden önceden haberimin olması daha güzeldi bence.

Marketteki çocuk || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin