Sechszehn

1.4K 105 61
                                    

Altın üçlü Büyük Salondan karınları tok bir şekilde çıktıklarında üçü de iyi bir ruh halindeydi. Ron, yine tavukların neredeyse hepsini bitirdiği için karnı biraz şişkin gözüküyordu. Hermione ise yeniden eline kitabını almış, bir yandan insanlara çarpmamaya çalışarak kitabını okuyordu (?).

Artık tüm Hogwarts ahâlisi Lily'e alışmıştı. Yani en azından o her geçtiğiğinde ona ölü görmüş gibi bakmıyorlardı. Lily ise kendine pek alışamamıştı. Her zaman, bir kız olduğunu unuttuğu anda bir ayna görüyordu.

Ve tabii şu uzun kızıl saçları unutmak da pek mümkün değildi. Artık bıkmıştı onların yemeklerinin içine girmesinden. Kısacık kesip ortalıkta erkek gibi dolaşmak istiyordu. Eh, sonuçta alışık olduğu bir şeydi.

Bazen tam pot kıracak gibi olsa da arkadaşları hiç bir şey fark etmiyordu. Kendisinin mi çok zeki yoksa onların mı çok salak olduğunu hâlâ anlayamamıştı.

Şişman Hanım'a şifreyi söylerken bir iç çekti.

İşler fazlasıyla iyi gidiyordu. Ve bu, hiç ama hiç normal değildi...

***

Snape, duyduklarıyla kalakaldı.

Lily onun oğluydu.

Lily onun oğluydu.

Lily onun oğluydu.

Lily onu- ne? Lily onun oğlu olamazdı ki?

Harry, onun oğluydu.

Harry, yıllarca nefret ettiği çocuk.

İnanamıyordu. Buna nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Bu yüzden tepkisiz kalmayı seçti. Bir kaç dakika boyunca sessiz kaldı. Ne hareket etti, ne en küçük bir ses çıkardı. Adamın taşlaşmadığının tek kanıdı, adamın düzensizce kalkıp inen göğsüydü.

"Severus?"diyen kadife sesli Dumbledore'u duydu Snape.

Ama cevap vermedi. Ağzından kelimeler çıkmıyordu. Çıksa bile ne söyleyeceğini bilemiyordu. Sonunda kelimeler ağzına gelince fısıldadı.

"Emin misin?"

"Emin olmasam sana bunu söylemezdim zaten." dedi Dumbledore.

Snape'in buna söyleyecek sözü yoktu.

"Nasıl emin oldun?"dedi Snape kafasını kaldırarak. Karşısındaki yaşlı adamın gözlerinin içine dikti kapkara bakışını.

Dumbledore derince iç çekti. "Benim haberim vardı. En başından beri. Hatta Lily'e bebeğin babasının sen olduğu anlaşılmasın diye yardım bile ettim. James ve Lily bana bunu daha Harry doğmadan önce söylemişlerdi."

Snape'in gözleri şaşkınlık ve hafif bir kızgınlıkla fal taşı gibi oldu. "Biliyordun! Biliyordun ve bunu benden 15 yıl boyunca sakladın!"diye kükredi Snape.

Herkesin çok sevdiği eski, yaşlı ve çoğu kişinin tatlı (?) bulduğu profesörünün ondan 15 yıl boyunca böyle önemli bir şeyi saklayacağı bin yıl düşünse aklına gelmezdi.

"Ama sadece Lily bun-" diye başladı Dumbledore hafif bir suçlulukla. Ama sözleri Snape'in bağurmasıyla bölünmüştü.

"SUS! BİR KELİME DAHA ETME!" genç adam, bunları söyledikten sonra arkasında ne bıraktığını-veya kimi, nasıl bıraktığını umursamadan kapıyı olanca gücüyle çarptı ve dışarı çıktı.

***

379 kelime.

Beni biraz olsun tanıyanlar bunun benim için çok uzun bile olduğunu bilirler. 200 kelimeli bölümler yazmuşlığım bile var. 48 saniye sürüyor okuması.

Neyse, bu arada kitap neredeyse 700 okunma olmuş?:D

Hadi şu oyları da bir 100 yapalım çok güzel olur. Başka bir şey daha var ki, o da benim yazmayı hiç istememem. O yüzden yb ne zaman gelir hiç bir fikrim yok. Siz de gidin başka kitap okuyun o sırada dksndmsmd.

Hadi öptüm😘

waldeinsamkeit ➵ severitus  ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin