Sechsundzwanzig

1.4K 90 55
                                    

O günden sonra ikisi de kendini muhteşem rahatlamış hissediyorlardı. Harry, Severus'u her gördüğünde yüzüne hafif, kimsenin göremeyeceği bir gülümseme takıyordu. Tabii Severus da bu gülümsemeyi karşılıksız bırakmıyordu.

Hermione ve Ron tabiki de ikisinin arasında bir şey olduğunu anlamışlardı ve bu yüzden Harry'e aynı soruları yüz kez sorup çocuğun başını şişiriyorlardı. Ama şimdiye kadar hiç bir şey öğrenememişlerdi. Hâlâ da bu ikilinin neler karıştırdıklarını öğrenmeye kararlılardı.

"Harry? Ödevini yaptın mı?" Hermione çocuğu düşüncelerinden kurtardı. Harry'nin kafası hızla kıza döndü, "Ne ödevi? Ödev mi vardı?!" Kız gözlerini devirdi. "Tabii sen dersi dinlemediğin için ödevin olduğunu bile bilmiyorsun. İksir ödevinden bahsediyorum, Harry. Hani şu ay taşı hakkında olan." Çocuğun hissettiği rahatlık yüzünün her tarafını kaplarken yüzüne karşısındaki kızın sinirini bozan bir gülümseme yerleştirdi.

"Yaptım. Hem de ödevi aldığımız gün." Kızın yüzündeki bilmiş ifade bir anda kaybolurken şokla karşısındaki çocuğa bakmaya başladı. Harry'nin sırıtışı daha da büyürken birbirlerine sadece baktılar. Ardından kız ani bir hareketle ayağa kalktı ve oğlanın koluna vurdu. "Bana öyle bakmayı kes. Sırf bir kez ödevini önceden yapman seni benden daha iyi göstermez!"

Gösterirdi.

Çünkü bu Harry'nin ödevini ilk kez erkenden yapışı değildi. Yaklaşık iki veya üç haftadır tüm ödevlerini aldığı gün yapıyordu. Tüm ödevlerinde Severus yardım etmiş olsa bile, eh, Hermione'nin bunu bilmesine gerek yoktu değil mi? Son üç haftadır -o olayın üzerinden üç hafta geçmişti- Snape Harry'i her cumartesi bir saatliğine çağırıyor, ona ödevlerinde yardım ediyordu. Ayrıca ödevler bittiğinde de biraz sohbet ediyorlardı.

Snape sanki onu tanımak istiyor gibiydi. Her zaman merakla aslında cevabını bildiği soruları soruyor, yine de aldığı cevaplardan memnun oluyordu. Kendini bu kadar kaptırmasının doğru olup olmadığını bilmiyordu fakat iksir öğretmeni istediğinde gerçekten pamuk şeker gibi olabiliyordu. Daha dönemin başında neredeyse hiç sevmediği, ölse sevineceği adam şimdi ona hayatının ortasında gibi geliyordu. O ve arkadaşları -ve tabiki ailesi ile Sirius-, Harry'nin kalbini paylaşıyorlardı. Severus giderse hiç yaşayamazmış gibi hissediyordu.

Bu adam onda bağımlılık yapıyordu.

(Acilen Severus'u bırakmanız lazım)

Arkadaşlarına neler olduğunu anlatmayı tüm kalbiyle istiyordu, fakat bunu babasının isteyip istemeyeceğini bilmiyordu. Aralarındaki ilişki henüz tam olarak baba-oğul ilişkisine dönmemişti. Şu anda en azından birbirlerine 'sen' diyorlardı -ve Snape Gryffindor'dan o kadar puan kırmamaya başlamıştı-.

İnsanlar bu olayı öğrendiklerinde büyük bir dedikodunun çıkacağı çok belliydi. Şuan bunun ikisini de ilgilendirdiği söylenemezdi. Sonuçta ikisi de bu konularda dayanıklıydı, bir geçmişleri vardı. ("Yağlı-saçlı-zindanların-besilli-yarasası" ve "Ailesi-ölmesine-rağmen-nasıl-hayatta-kaldığı-bilinmeyen-sağ-kalan-çocuk" bu konularda tabiki tecrübeliler.) Ama Harry'nin yine de babasına Hermione ve Ron konusunu sorması gerekiyordu.

***

Ee bölümün sonuna geldik.

Dermişim fln kdkdk

Devamını okuyun tatlışlar

***

Snape kendini şu son günlerde daha önce hiç olmadığı kadar mutlu hissediyordu. Habire yüzünde aptal bir gülümseme ile dolaşıyor olduğu için okulda onun birisine aşık olduğu dedikodusu çıkmıştı. Severus bu düşünceyle göz devirmek istedi. Ama bunun bir sınıf dolusu meraklı öğrencinin önünde yapmayacak kadar akıllıydı. Hem de oğlunun olduğu bir sınıfta.

"Evet, bugünkü konumuz Çok Özlü İksir. Bu iksirin ne işe yaradığını bilen var mı?" (Aslında bu iksirin okulda öğretilip öğretilmediğini bilmiyorum fakat bu bana bir iksir adı uydurmaktan daha mantıklı geldi) Altın üçlü bu anda birbirlerine baktı. Üçü de bu iksirin ne işe yaradığını biliyordu. Bu yüzden tek kalkan parmaklar üçününkiler oldu. Harry,Snape ile arkadaşlarının anlamdığı garip bir bakış paylaştı. Severus gülmemeye çalışarak , ki böylece alaylı bir şekilde gülüyormuş gibi görünüyordu, "Evet, Mr. Potter?"

"Çok Özlü İksir, efendim, insanların insanlara dönüşmesini sağlayan bir iksirdir. Bu iksiri yapması yaklaşık bir ay sürer ve yapması gerçekten çok zordur. İksirin tam olarak çalışması için, yani istediğimiz kişiye dönüşebilmemiz için o kişinin özel bir şeyine ihtiyaç duyarız, yani bir saç teli veya ayak tırmağı gibi." Harry konuşmasını bitirdiğinde kendinden memnun bir şekilde gülümsedi. Bu gülümsemesine karşılık olarak bir göz kırpması aldı.

Severus da Harry'nin konuşmasından memnundu fakat tabiki bunu sınıfta göstermedi. "Doğru söylediniz Mr. Potter. Şimdi ise bu iksiri yapım aşamasına geçeceğiz. Herkesin bir partner seçmesini istiyorum, ardından da iksiri yapmaya başlayabilirsiniz."

***

Bu sefer gerçekten bitti mfmdmm bu arada son kısım kısa oldu sorryy

Saat 23.00

Neyse

Benim aklıma bir fikir geldi. Ben size her bölüm sonu bir şarkı sözü yazacağım ve siz de o şarkıyı bilmeye çalışacaksınız. Doğru bilene ertesi bölümü ithaf edeceğim.

Nasıl?

Neyse ben şarkı sözünü söyleyem de gidem.

🎤The world's not perfect, but it's not that bad🎤

Hadi muck muck😚

waldeinsamkeit ➵ severitus  ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin