Snape, ne düşüneceğini bilmiyordu.
Dumbledore'un ona yalan söylediğine inanamıyordu. Sonuçta o... Dumbledore'du. Kafasını düşüncelerinden kurtulmak için iki yana salladı. Artık bunlar ona fazla geliyordu.
Tamam, Lily ile 5 sene boyunca çıktıkları doğruydu. Ama hiç öyle bir şey yapmamışlardı. Sadece birbirlerini seviyorlardı. Buydu.
Ayrılma sebepleri ise artık Severus'un bir Ölüm Yiyen olmasıydı. Lily hiç bir zaman onu bir Ölüm Yiyen olduğu için bırakmak istememişti. Bırakmak zorunda kalmıştı.
Severus onu zorlamıştı. Önce nazikçe ona neden ayrılmak istediğini anlatmaya çalışmış, anlatamamıştı. Veya Lily bilerek anlamak istememeişti. Snape de o zaman artık onu sevmediğini söyleyip ona Bulanık diye bağırmıştı.
"Anlamıyor musun?! Seni artık sevmiyorum! Bu sadece bir çocukluk aşkıydı! Fazlası değil! Bir Bulanığı neden sevmişsem artık!"
Her adımında söylediği sözlerin pişmanlığını bir kez daha yaşıyordu.
"A-ama Sev... S-sen beni seviyordun? B-bana -bunu yapma l-lütfen! Bana bunu y-yapamazsın! Ne oldu? Bana her şeyi anlatabilirsin! Lütfen!"
Lily'nin melodik sesini kafasında duyuyordu. Onun nasıl yalvardığını, hıçkırıklarla ağladığını, herşeyi hatırlıyordu. Herşeyi...
"Bırak beni! İstemiyorum işte seni! Anlasana be kadın! Sevmiyorum seni artık! Bırak peşimi artık!"
Bunlardı. Sevdiği kadını nasıl bıraktığını umursamadan giderkem söylediği şeyler bunlardı. Arkasından hıçkırık sesleri duysa bile arkasını dönmeden, soğukkanlılıkla evden çıkmıştı, sevdiği kadını arkasında sonsuza dek bıraktığını bilmeden...
Şimdi ise... Ne değişmişti? Her şey. Küçükken Severus çok nazik ve anlayışlı biriydi. Herkese böyle olduğunu göstermese bile Lily'e karşı böyleydi.
Zaten Lily onu bu yüzden sevmişti. Herkesin yaptığı gibi onu kıyafetlerinden yargılamadan içini görmüş ve ona aşık olmuştu.
Hâlâ ilk sevgili oldukları günü hatırlıyordu. Nasıl unutabilirdi ki?! O gün kalbi şuan bir günde toplamda çarptığından 10 kat fazla çarpmıştı. Hem de sadece 10 dakikada. Snape, bu anları düşününce karnında bir şeyler hissetti. Sadece onu düşünmesi bile kalbinin daha hızlı atmasını sağlıyordu.
"Sev... B-benim sana bir şey söylemem gerek."
"Tabii. Bir sorun mu var? Yine Potter meselesi mi?" Çocuk kızgınlıkla kaşlarını çattı.
"H-hayır, öyle bir şey değil..."
"Lils, bana her şeyi söyşeyebilirsin." Genç adam karşısındaki genç kıza içten bir gülümseme sundu. Dışarıdan ne kadar sakin gözükse de içinde fırtınalar kopuyordu. Ne olmuş olabilirdi ki?
Lily, genç adamın içten gülümsemesiyle hem rahatladığını, hem heyecanlandığını hissetti. Ne olabilirdi ki? Severus'un hislerine saygı duyacağını düşünüyordu.
Bu yüzden de hiç kitaplara uymayan bir şekilde Yazarın zoru ve uzun yazamama becerisinden dolayı olaya bodoslama daldı.
"Seni seviyorum, Severus Tobias Snape. Her şeyini."
Severus, şokla açılmış gözlerle karşısındaki kıza baktı. Kalbinin ağzında attığını hissediyordu.
Lily onun bakışları altında eziliyordu. Çok utandığı için kafasını yerden bile kaldıramıyordu.
"Sev...-" Başladı kız. Devamını getiremeden susturulmuştu. Hem de sevdiği çocuğun dudaklarıyla.
"Seni seviyorum, Lily Evans. Her şeyinle."
Artık biraz yaşlanmış adam bu anılarla birlikte gülümsedi. Çok güzel günlerdi...
***
Vay be, bir haftadır bölüm atmamışım. Okul baya yoğundu ve zaten yazasım da gelmedi. Bu yüzden biraz uzun bölüm oldu ve bunu bir özür olarak kabul ediverin.
Bu bölümde Lily ve Severus'un ilişkilerinin başını ve sonunu öğrendik. Bence baya ponçik oldular. Sizce?
Umarım hoşunuza gitmiştir. Yb ne zaman gelir bilmiyorum.
Öptüm😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
waldeinsamkeit ➵ severitus ✔︎
Fanfikce'Ormanda iken hissettiğimiz o güzel yalnızlık hissi' Severitus; Severus Snape'in Harry'nin babası olma durumudur. #Snape~1. 24.10.19 #Snape~1. 24.03.20 #Severus~1. 31.03.20 #Harmione~1. 27.03.20 -gerçekten okunma alan ikinci kitabımdır, bayağı bir c...