Uzun bir bölüm oldu akşama bir bölüm daha geliyor.İyi oku akumalar ^^
"Sen yapsan da yapmasan da..Yemin ederim ..Yalan söyelsen bile sana inanacağım Jeongguk."
Yer ,İngiltere.
15 yıl önce,
Güneşli bir havaydı.
Piknik için harika bir vakit,öğleden sonra dört.
Üç katlı müstakil evlerinin bahçesindelerdi. Geniş bahçenin önünde duran kocaman bir dere vardı.Dere ılıktı.
Sadece bu iki çocuğun yaşadıkları ev,dereyle bitişikti. İki aile de çocukları için bunu tercih etmişlerdi. Çocuklarının özgürce oynaması ve etrafı tanımaları için aldıkları ortak kararlardan biri de bu iki evi satın almaktı. Hayalleri vardı,çocuklar okuyacaklar ve iyi birer iş adamı olacaklardı. Fakat bu hayallerinden çocuklarının haberleri yoktu.Çocuklarının hayalleri çok başkaydı çünkü. Çifte düğün olmayacaktı,onlar evlenecekti. Veya iş adamı olmayacaklardı,hayvan besleyecekler çiftçi olacaklardı. Bir sürü bitki yetiştireceklerdi evlerinde.Birlikte uyuyacaklar,birlikte kalkacaklardı.Dişlerini birlikte fırçalayacaklar,sakalları çıkınca birbirlerini tıraş edeceklerdi. Çocukları da olacaktı hayallerinde,mümkün olmadığından bir haberlerdi.
Daha çocuklardı.
"Halıda arabalar olsun Taetae! Kocaman bir avize olsun! Tüm evi aydınlatacak kadar büyük!"
Annelerinin hazırlayacağı keki beklerlerken,dereye bakacak şekilde örtü sermişler,ayakkabılarını çıkarıp oturmuşlardı. Gelecek planlaması yapıyorlardı.
Taehyung alnındaki dalagalı tutamları dağıtacak kadar başını arkaya atmış ,kahkaha atarken resmen kaybetmişti kendini.Zaten sonrasında dengesini kaybedip sırtüstü düşmüştü örtüye.
"Sen nasıl istersen Gguk." dedi kahkasını minik elleriyle kapatmaya çalışıp.Jeongguk ise,Taehyung'un neden bu kadar güldüğünü anlamamış,dudağını büzerek somurtmuştu örtüye yatan bedene bakarken. Kendine çektiği dizlerine biraz daha sarılıp şakağını dizlerine yatırdı.
"Neden gülüyorsun Taetae?" masumca sorduğu soruya karşı Taehyung nefesini vermiş gözlerini kısarak Jeongguk'a bakmıştı.Ah,Jeongguk neden bu kadar saftı?
Şakadan da mı anlamazdı yahu!
Dirseklerinin üzerinde doğrulurken üzgünce ona bakan bademlere kahvelerini dikti.
Jeongguk'un alta sarkan dudağını görünce dayanamadan konuştu.
"O kadar tatlısın ki,seni bebeğim yapmak istiyorum."
Babası annesine bebeğim derdi.
Jeongguk utanırken gözlerini kaçırmış tombik yanaklarına soğuk avcunu yaslamıştı.
"İyi de ben büyüdüm,daha bebek olamam Taetae."
Taehyung başını çeviren Jeongguk'a karşı kıkırdamakla yetinmiş ardından kahvelerini dereye çevirmişti. Küçük kardeşi Violett iskelede oturmuş,oyuncak bebekleriyle oyun oynuyordu.
"Fazla eğilme Violett!" Dokuz yaşında olsa da üzerine sorumluluk almaktan çekinmiyordu.
Taehyung'un babası ve annesi o daha bebekken ayrılmış,iş kadını olan annesi,aynı kendisi gibi bir iş adamı olan Amerikalı biriyle evlenmişti. Evlilikleri mutlu ve güzel bir şekilde ilerliyordu.Annesi üçüncü çocuğuna hamileydi ve doğmasına sadece üç ay kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
God's Children°||Taekook||
FanfictionTanrı'nın Çocukları. Bir insanı ne kadar çok seversen, Açtığı yara ve geride bıraktığı enkaz çok büyük olurdu. Kim Taehyung benim enkazımdı. Çocukluğum, Masumluğum, Lakin en çok da acımdı. -Grace 21.08.19