Bu şarkıyı koydum mu bilmiyorum .
Ama anlamı ve melodisi bu bölüme uyuyor bu yüzden dinleyebilirsiniz okurken.Bölüm çok kısa ama geçiş bölümüydü biraz Taehyung'un iç alemini anlayın istedim. Neden böyle davrandığını bir iki bölüm sonra anlarsınız zaten.
" Sen beni nasıl bir enkazın altında bıraktığının farkında mısın? "
Güneşin öldüğü vakitler,
Bir elinde Taehyung'un eskizi ,diğer eli kaprisinin cebindeydi. Geleli yaklaşık bir dakika olmuştu buraya fakat Taehyung'un anahtarla cebbelleşmesi ,bu süreyi daha da uzatacak gibiydi. Hava karardığı için dört metre ötedeki lambanın ışığıyla deliği bulmaya çalışıyordu Taehyung. Aslında telefon fenerini kullanabilirdi fakat zaten deliği çoktan bulmuş ve anahtarı içine sokmuştu.
Sadece biraz vakit kazanması lazımdı.
Seokjin arabayı,dükkanının arkasındaki bodrumun önüne getirecekti ve Jeongguk'u ne kadar burada tutabilirdi bilmiyordu. Belki Yoongi'ye haber vermişti ve Birkaç saat sonra o da gelecekti. Buraya kadar gelmişti ve bu durum yüzünden riske atamazdı.Onunla yüzyüze ilk karşılaştığında amacı biraz daha yaklaşmaktı fakat beş gün yeterince sabretmişti.
Üç yıldır sabrediyordu zaten,daha fazla sabredemezdi.
Nefesini her verişinde çıkan buharda gezdirdi gözlerini Jeongguk. Üşüyordu ve kesinlikle hasta olacağına emindi. Bir an Yoongi'yi dinlemediği için içi pişmanlıkla dolmuştu fakat biliyordu ki iş işten çoktan geçmişti.
"Yoongi gelecek mi?" Taehyung umursamaz bir tınıyla sormaya çalıştı. Fakat ne kadar başarabildiği bilinmezdi yanında sevdiceği varken.
Bademleri, boşluğa bakmayı kesip anahtarla kapı kilidini açmaya uğraşan Taehyung'a odaklandı.
"Hayır." ardından güldü.
"Beni Namjoon'da biliyor büyük ihtimal." sadece Namjon'a gelmeyeceğini belirten bir mesaj atmıştı.
"Anladım,seninle vakit geçireceğim için mutluyum." dedi gülümserken.
Evet mutluydu.
Onunla çok güzel vakit geçirecekti.
Jeongguk ,utangaçça bakışlarını kaçırdı.Yoongi ve Namjoon'dan sonra ilk defa biriyle arkadaş olmaya çalışıyordu. Zaten yıllardır sadece o ikisiyle iletişim kurabilmişti.
Taehyung da keza sadece Seokjin ve Hoseok ile arkadaştı.
İki çocuk da birbirlerine verdiği sözü bozmuşlardı.
Taehyung'un stüdyosu, yerin yaklaşık iki metre altındaydı. Üç metre derinliğe inen taştan merdivenleri inmişler, meşeden yapılma, cilalı kapının önüne varmışlardı. Sahile en fazla beş dakikalık bir uzaklığı vardı.
"Kusura bakma,üşüdün iyice."
Taehyung mırıldanarak açtığı kilitten anahtarını çıkardı ve cebine attı Jeongguk'a mahçupca bakıp. Karşısında kendini titrememek için zor tutan Gguk'u vardı. Uzun perçemleri burnuna düşmüş, araladığı ağzında ince üst dudağı havaya bakıyor alt dudağı ise aşağı sarkık duruyordu. Bu görüntüye içinin gittiğini hissederken sertçe nefesini verdi ve gözlerini kırpıştırdı kaşlarını çatıp. Aklına onu yıllar sonra ilk gördüğü an gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
God's Children°||Taekook||
FanficTanrı'nın Çocukları. Bir insanı ne kadar çok seversen, Açtığı yara ve geride bıraktığı enkaz çok büyük olurdu. Kim Taehyung benim enkazımdı. Çocukluğum, Masumluğum, Lakin en çok da acımdı. -Grace 21.08.19