Unfortunate child of god

45 5 1
                                    

Yoruldum mk.
Şarkı güzel, bölüm uzun.

"Baktığım kahveler ne viraneler barındırıyordu içinde.."

Ertesi Gün,

"Yüzüme bak." 

Derin bir nefes alıp şakağımı yasladığım araba camından kaydırarak yaklaşık on dakikadan beri aynı şeyi tekerrür eden Taehyung'a döndüm en sonunda.
Gözleri yoldayken birkaç saniyeliğine kahvelerini bana kaydırmış,kızıllıklarını aralamıştı yeniden.

Fakat bademlerim, ancak birkaç saniye dayanabilmişti ayyan ayyan bakan çehresine ve çok geçmeden tekrar odağına yağmurun sirayet ettiği ıslak yolu almıştı.

Argınlığın etkisine girmiş olan iç çekişini işitsem de bakmadım.

Ben,

Doğru bir insan değildim.Günahsız, örneklik teşkil eden, normal ve türevlerinin bulunduğu hiçbir sıfata da dahil değildim.Fakat, tanrının isteği üzerine insani duyguları hala içinde bulunan aciz bir varlıktım hala.Bu yüzdendir ki, geceden beri zihnimden bir türlü uçamayan mazinin şerbetini hala midemde taşıyordum.Taehyung, sorduğum hiçbir soruya ağzını açmamış konuşmanın hepsini Seokjin üstlenmişti.Ve verdiği cevaplar yenilir yutulur nitelikte de değildi üstelik.Onlara kim olduklarını sorduğumda aldığım cevap fazlasıyla basit, içerik yönünden ise kan dondurucuydu.Ötenaziden tutun da kiralık katilliğe kadar yasa dışı çoğu işte parmakları vardı.Lakin Seokjin, bunu ya para karşılığında ya da kişinin tamamen kendi rızasıyla yaptıklarını söylemişti.

Ölmek isteyen insanları öldürüyorlardı.

Ya da ölümü istenen insanları.

İkisi de para karşılığındaydı.

Dediği şeyler, boğazıma oturmuştu.Ben de fazla temiz bir insan değildim. Asla da olamayacaktım,tanrının benim için cehennem biletini canımı alacak olanla göndereciğini biliyordum.Lakin üçü de birer katil olan insanlarla aynı çatıda aynı havayı teneffüs ediyordum.

Dövdüğüm adamlarla öldürdükleri insanları bir tutmalı mıydım?

Dediğim gibi, günahsız ya da aşırı masum değildim.Üç yıl önce bıraksam dahi, Taehyung'un dediğine göre adım hala anılıyordu.Hayat kötüydü.Hayata ayak uydurmuştum sadece.

Bu yüzden Seokjin'in dediklerini sindiremesem de sonuna kadar dinlemiştim. Bir anlığına bulunduğum yerden ürkmüş,gözlerim Taehyung'a kaymıştı.

Korktuğum adama sığınıyordum.

O ise gözlerini arkadaşının konuşması boyunca yerden bir an olsun kaldırmamıştı.

Tabi ne kadarını anlattığı hala meçhuldü,çünkü acıya olan alışkanlığımı söndürmeye uğraşmış,bedenimi gücünden düşürmeye çalışmıştım bir miktar.Bu yüzdendir ki anlatmaya başladığı andan itibaren vicdanımın katlini gerçekleştirmiştim.

Seokjin,boyadıkları duvarları ,izinsiz kazdıkları mezarları anlatmaya başladığında Taehyung aniden oturduğu yerden kalkmış ve her şeye rağmen yine de ona tutunmaya çabalayan bademlerimi görmezden gelip çıkmıştı salondan. Sonrasında zaten Seokjin'in anlattıklarına fazla kafa yoramamıştım.

Bilmiyordum,Seokjin dudağındaki piercing ve Hoseok bebek gibi olan yüzüyle ilk gördüğüm anda hiç nem kaptığım tiplere benzemiyorlardı ve açıkcası onlardan böyle bir şey hiç beklememiştim. Bana zarar vermemişlerdi olduğum süre boyunca da,Taehyung'a güveniyordum hala bir miktar..

God's Children°||Taekook||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin