God's Children°||Taekook||

Candy Man

müzik:fire on fire, başa sarıp sarıp dinleyebilirsiniz.

ve psikopat bir taetae fkjf

"Nasıl hala kalbimi çarptırabiliyorsun Jeongguk? ."

Gıcırdayan parke sesi.

Boynu ağrıyordu.

Kuruyan ağzını şapırdattı.

Nefesini verirken gözlerini aralamaya çalıştı fakat açamadı.

Ne olduğunu kavrayamamıştı ilk başta.

Parkedeki ses git gide daha da yaklaştı.

Ayaklarının altındaki zeminin titrediğini hissediyordu.Yutkunmaya çalışıyordu fakat boğazı o kadar kurumuştu ki gırtlağının yandığını hissettiğinde bu eyleminden vazgeçmişti.

Ağzındaki tadın ne olduğunu bilmiyordu.

Vücudu ağrıyordu, özellikle de bel kısmı.

Kollarını hissetmiyordu bile.

Nefes almaya çalıştı.

Göğsü inip kalktığında, bel kısmında hissettiği iplerle birlikte nefes alması yavaşlarken içine korkununun amansız kırıntıları serpişti. Zihnindeki yaratıklar kırıntılara kırıntı ekledi.

Ağrıyan boynunu çevirdi dudakları aralıkken.

Kulağındaki uğultu durduğunda, başını ileri uzattı. Belirsizlikten dolayı korkmuş, meyvesini titreyen dudaklarına yedirmişti.

Ellerini oynattı, bağlı olduğunu hissediyor fakat inanmak istemiyordu.

Ne kadar zaman geçmişti?

Kaçırılmış mıydı?

Gözlerindekinin uyku bandı olmadığına emindi.

En son ne olmuştu?

Dikkatlice kulaklarını havaya dikti.

Yüzünü biraz daha ileri uzattı.

Gerilen beyaz boynu, boşluğa düşen dalgalı saçları.

Yüzünü ileri uzatmaya devam etti ta ki,

Dudaklarının üzerinde hissettiği soluğa kadar.

Olduğu yerde dondu kaldı.

Ağzını açıyor, tek bir ses bile çıkaramıyordu.

Taehyung, gözlerinin hemen dibindeki yüze başını omuzuna eğerek baktı.

Ellerini sandalyenin kollarına yaslamış, yüzünü Jeongguk'a eğmişti.Ne kadar da güzeldi Gguk'u..

"Sshhh..."

Jeongguk, dibinde duyduğu sesle irkilirken başını uzaklaştırdı. Her şey kopuk kopuk bir  haldeydi. Nefesini titrekçe verdi. Taehyung, merakla Jeongguk'un ne yapacağını izliyor, her bir mimiğini atlamadan seyrediyordu.

Fakat küçük duymamış gibiydi.

"U-uyanmalıyım."

Jeongguk'un çatlak sesi, yüzüne çarptığında, başını iki yana sallayarak gülümsemeden edemedi.  Ellerini sandalyeden çektiğinde ufakça ileri seken sandalye Jeongguk'un tüylerini diken diken etti.