"Talk to me, I need to hear you need me like I need ya .."

32 4 1
                                    

Medya :black bear - falling
Medyadaki şarkıyla okumanız tavsiye edilirrrr

"Öpeyim, belki acını alırım belki de istemeden dudaklarımla daha da çok sızlatırım. "


Çocukluğuma geri dönmek isterdim.

Çünkü, büyüdükçe hayatın benden beklediği sorumluluklar artıyor ben onu değil, o beni yönetmeye başlıyordu.

Mesela şu an hayatım seçimlerimi yönetir durumdaydı.

Sanki seçim hakkım yok gibiydi ..

Aklımı kullanmıyordum.

İsteyerekti belki ... lakin anlayabiliyordum,

Kalbimin kulağıma yaptığı baskı daha da fazlaydı. Etrafımda hep o varken, aklımı kullanmayı bırak , konuşmayı bile unutacak hale geliyordum.

Yaşadığım şeyleri, aynı çocukluğumdaki gibi birkaç saat içerisinde unutamıyordum ya da omuzuna yaslanıp güvenebileceğim bir ailem yoktu şu anda.

Düşmeyi umursamadan yeniden kalkabilmeyi özlüyordum.

Çünkü artık düştüğüm yerde bir dizimden akan kan kuruyana kadar bekliyor, bir sonraki düşme anım için diğer dizimi hazır hale getirmeye başlıyordum.

Tan vakitleri,

Göz kapaklarım ufaktan ufaktan çiselenen güneşle birlikte kıpraştığında dudaklarım aralanmış, alnımda hissettiğim sıcak elle birlikte zar zor aralamıştım onları.

Geceleyin, ara ara uyandığımı hatırlıyordum. Yağmur, tahminimce tüm gece boyunca yağmış, uğursuz haykırışını kulaklarıma durmaksızın aksetmişti. Rüyam, kabustan sıyrılmış bir şekildeydi. Ne Violet'i görmüş ne de başka bir vahşet işitmiştim gözlerimde.

Öte yandan Taehyung ise sanırım hiç uyumamıştı.

Alnımdaki baskıyla bademlerimi yukarı kaydırmış, argın bakan harelerine tutunmuştu göz bebeklerim. Sırtı, dün gece koyduğu sandalyenin koynuna girmiş, sol kolu karnına sarılıyken sağ eliyle alnıma baskı uygulamıştı.

Yorgun hali, vicdanıma kara odunlarını döşerken elini alnımdan çekti ve bacağının üzerine yerleştirdi. Arkasına iyice yaslanırken acı kahveleri tesirine aldı.

"Nasıl hissediyorsun?"

Sorusuyla kuruyan boğazım, sanki dediklerini duymuşcasına sızladığında yutkundum.

"İyi .."

Cevabıma karşı başını başını omzuna yatırıp bana bakmaya devam etti.

"Gguk, ellerin hep çok soğuk. Eldiven takmalısın. Hasta olma, üşütme yoksa bil ki ben de üşürüm."

Sustu.

Sustum.

"İyi falan değilsin." kızılları bir müddet sonra aralanmıştı.

Haklıydı.

İyi falan değildim.

Fakat başımı yine de iki yana salladım dediğinin üzerine. Bir haftanın sonunda tam anlamıyla rahatça uyumuştum. Uyuyabildiğim için hasta olsam da iyi hissediyordum nihayetinde.

God's Children°||Taekook||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin