Herkesin hayatı kendine zordur. Ufak bir zorlukta neden Allah'ım deriz neden bana bu derdi verip de beni sınıyorsun. Ama çoğumuz şunu düşünmüyoruz bile çok şükür halime derdi veren rabbime hamd olsun dermanını da sabrını da veriyor.
Güneş göğe yükselmeye başlamıştı bile çoktan. Bende çakılı kalmıştım yatağın dibine. Bacaklarımı karnıma dayayıp öylece kalakaldım. Kocam olacak o canavarsa dün gece yaşadığı hazla horul horul uyuyordu. Sabaha kadar Allaha yalvardım. Allah'ım al canımı ben dayanamıyorum, yalvarırım beni anneme kavuştur. Kurtar beni bu adamdan.
Ne günah işledim neyde sana karsı geldim bilmiyorum. Neden tüm bunlar benim başıma geliyor. Neden bende diğer yaşıtlarım gibi okula gidemiyorum. Neden?
İçim cevap alamadığım nedenlerle doluydu. Tabi ki de her insanın başına çok kötü şeyler gelebilir. Ama bu benim için olabilecek en kötü şey desem haksız olmam galiba.Sabaha kadar aklımdaki sorular ruhumu esir almıştı. Yataktaki kıpırtıyı fark ettiğimde cemal ağanın bana o tiksindirici gülmesiyle baktığını gördüm. Kurumaya yüz tutmaya hazırlanan göz pınarlarımdan son gözyaşım da yuvarlandı.
"Hamamı hazırla... "Korkuyorum çok korkuyorum bu adamdan cevap bile veremeyecek kadar çok korkuyorum. Kalkıp odadaki hamamı hazırladım çıkacakken hamamın kapısında bana baktığını gördüm.
İçeri girip kapıyı üzerimize kilitlediğinde çıkan kilit sesi. Sanki benimde nefes borumu kilitlemesine yetmiş gibiydi. Nefes dahi alamıyordum bu adamın yanında.
"Gel yıka beni..." Ellerim titremek için sözleşmiş gibi bir türlü durmuyordu titremem. Korku mu tiksinme mi yoksa dün geceden sonraki iğrenti mi bir şeyler beni engelliyor o adama dokunmak dahi gelmiyor içimden.
Ben ne zaman dibime geldiğini bile fark edememişken yanağımda hissettiğim acı kendime getirdi beni. Elime verdiği keseyle keskin bir cümle kurdu tekrar.
"Dün geceki dayak az geldi galiba sana. Dediklerimin ikiletilmesini hiç sevmem."
Zar zor sırtını keseleyebilmiştim. Ama ellerim bana isyan edermiş gibi yine durmuyordu titremesi. Çok şükür hamam faslı bitmişti.
Çıkarken "sende yıkan aşağıya gel bana kahvaltı hazırlayacaksın" deyip gitti.
Çeşmeden akan sıcak su mu yoksa benim gözlerim mi daha çok akıyordu kestiremiyordum bile. Vücuduma suyun temas etmesiyle her yerim sızlamaya ve acımaya başladı. Canım az yanıyormuş gibi daha da yakmaya çalışıyordu. Daha ne kadar yanabilirdim ki bilmiyorum.
Aşağıya hiç inmek istemesem de inmek zorundaydım. Cemal ağa masanın başında dünkü adamda yanında hayvan gibi yemek yiyordu. Benim geldiğimi görünce mutfağa gitmemi işaret etmişti. Arkama bile bakmadan bende mutfağa gittim. Zehra ve seher teyzede mutfakta kahvaltı ediyorlardı.
"Gel kızım çekinme otur yanıma." Zehra teyze diğerleri gibi değildi hep bir anne edasıyla koruyordu beni. En azından korumaya çalışıyordu. Ama seher teyzenin pek umurunda olduğumu söyleyemem. Öyle ki yüzüme bile bakmadan kahvaltısına devam ediyordu.
Zehra teyze önüme çay koyup yanıma oturdu. Ne ara aldığını bile fark etmediğim kremi bir yandan yüzüme sürüyor bir yandan da cemal ağaya laf ediyordu.(elleri kırılsın inşallah...)
Cemal ağanın gideceğini duyan Seher ve Zehra teyze ayaklandılar hemen koşup elini öptüler bana da öpmem için işaret eden Zehra teyzeyi kırmayıp elini öptüm o iğrenç adamın.
Cemal ağa gidince rahatlayan ruhum akşama geleceğini hatırlayınca yine daralmaya başlamıştı bile.
Zehra teyze beni yanına çağırıp konuşmak istediğinde başımı sallayıp yanına gittim hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖLE
Teen FictionPara her kapıyı açar... (Kadınlarımızın köle gibi kullanıldığı bu hayata son verebilmek amacıyla ) ! Kitabın isminden emin degilim her öneriyede acıgım.😉