Köle 16

1.4K 54 13
                                    

Zümrüt karnına giren ağrıyla açtı gözlerini. Terden su olmuş saçları yapışmıştı yüzüne. Beklenen işaret buydu belli ki ufaklıklar daha fazla içeride kalmak istemiyorlardı.

"ali..ali uyan "nefes almaya hali kalmayan kadın sancıdan iki büklüm aliyi uyandırmak için uğraşıyordu.

"ali kalk " en son bağırmıştı zümrüt yoksa uyanacağı yoktu. Ali telaş içinde yataktan fırlamış sağına soluna bakıyordu uykulu gözlerle.

" ne oldu? "

" Sakin ol bir şey yok sadece sancım var ve hastaneye gitmeliyiz." sancıdan kıvranır bir vaziyette zorla söylemişti derdini.

" Tamam kalk hadi çabuk " bir ileri bir geri yürüyor ne yapacağını şaşırmış bir vaziyetteydi.

" Ali sakin ol dolabı aç üzerini değiştir. Çabuk " zümrüt sancıdan kıvranıyordu ama yinede eşine destek olmalıydı. Ali üzerini hemen değiştirip dolaptaki valizi aldı. Bebek için hazırlamışlardı hem bebek hem de anne için gerekli tüm malzemeler vardı içinde.

Sakince arabaya binip hastaneye gitmişlerdi yolda zümrüt doktoru aradığı için doktor hastanenin girişinde onları bekliyordu.

Bebekler ikiz olduğu için mecburi sezaryen yapılacaktı. Ameliyat haneye gireli çok uzun zaman olmuştu yada ali için zaman bir türlü geçmiyordu. Kapının önünde volta atıyordu ama yine de zaman geçmiyordu. Sonra tam ümidi kestiği an kapı açıldı ve iki hemşire kucağında bebeklerle geldi.

"gözünüz aydın sağlıklı bir kızınız ve bir oğlunuz dünyaya geldi " Zümrüt sürpriz olmasını istediği için bebeklerin cinsiyetini sormamıştık doktora bizim içinde cinsiyet önemli değildi sonuçta bizim ve beklerimizde ve ne olurlarsa olsunlar kimse bizden çok sevemezdi. Zaten sağlıklı olmaları yeterliydi.

"zümrüt ... zümrüt nasıl" daha baba olduğunu idrak edemiyordu ali aklı zümrütteydi.

-"zümrüt hanım iyi birazdan normal odaya alırız kısa sürede görmüş olursunuz." dedi ve bebekleri alıp çıktıkları kapıdan geri girmişlerdi.

Biraz süre geçince zümrüdü odaya almışlardı ve ali bu upuzun sürenin sonunda merak ettiği eşine kavuşmuştu.

"nasılsın" yatağın kenarına oturmuş zümrüdün elini öpüyordu. Çok belli etmese de baya korkmuştu ali.

"iyiyim gördün mü ufaklıkları çok tatlılar"

"gördüm kızımız tıpkı annesi gibi çok güzel"

"oğlumuzda tıpkı babası gibi yakışıklı ama ali sanırım oğlumuz senden daha yakışıklı " Zümrüdün keyfi yerindeydi. Alide ondan güç alıyordu.

Doktor geldiğinde bebek için bilgilendirme yapmıştı. Anne babamız dikkatle dinlemişti ne yapmaları gerektiğini. İkisi de fazlasıyla acemiydi bu konularda ama başaracaklarına emindiler.

"peki isim düşündünüz mü?" Doğruya biz hiç isim düşünmemiştik. Cinsiyetlerini bilmediğimiz için ikimizin de aklına gelmemişti. Aynı anda başlarını olumsuz yönde sallamıştılar.

"biliyorsunuz doktor bey sürpriz olsun diye hiç düşünmemiştik isimlerini biraz zaman alacak gibi"

Peki deyip ayrılmıştı odadan. Zümrüt aliye alide zümrüde bakıyordu. isimler ne olacak?

Öte yandan ahmet ve özüm gittikçe birbirlerine alışmış her günlerini neredeyse birlikte geçiriyorlardı. Ahmet dernekteki bazı insanlarla görüşme yapıyor yardım edebildikleri için elinden geleni yapıyordu.

Özümde boş durmamak amacıyla bahçede başı boş oynayan çocuklarla ilgileniyor onlar için eğitici oyunlar düzenliyordu. Zaten oldu olası çocuklarla iyi anlaşırdı.

Ahmet elinde iki bardak çayla geldiğinde özümde dinlenmek için çardağa geçmişti.

"çocuklarla oynamayı çok seviyorsun dimi "

"evet insana derdi tasayı unutturuyor huzur veriyorlar."

"aynen tatlılar senin gibi " Ahmeti tanıdığı günden beri her zaman güldüğünü görüyordu özüm. Tabi bide yanağında oluşan gamzelerini. Hiç derdi olmayan güllük gülistanlık bir insan gibi geliyordu ona.

"peki sen neler seversin "ahmet şaşırmıştı bu soruya özüm ilk defa merak etmişti ahmeti bu ona sorduğu ilk soruydu.

" bir düşüneyim "ciddi bir tavır bürünüp elini çenesine koyup bir süre beklemişti .

"dondurmayı severim, su savası yapmayı da severim, Bisiklet sürmeyi de eğlenceli buluyorum " Durdu ve gözlerini özümün gözlerinde sabitledi.

"ha unutmadan en çok ta seni seviyorum "özüm içtiği çayı bir an refleks olarak boğazına kaçmıştı. Öksürükleri az kalsın boğulacağı anlamına geliyordu. Ahmedi zaten bilerekten yapıyordu. Bu kızla uğraşmak iyi geliyordu ona keşke her an birlikte olabilselerdi.

"tamam tamam sakin bu kadar heyecan yapacağını bilseydim birden demezdim alıştıra alıştıra derdim "derken bile kahkaha atıyordu. Farkında değil miydi karşısındaki kız utançtan renkten renge giriyordu.

Özümün kalbi ağzından çıkacakmış gibi ellerinin buz kestiğinin farkındaydı. Ahmeti seviyordu ama onu utandırdığı zamanlar yanından kaçmak istiyordu.

Bu kadar utançla yüzüne bakmakta zorlanıyordu. Farkında değil miydi yada bilerekten mi yapıyordu bilmiyordu. Ama emin olduğu bir şey vardı.

Ahmet ile aralarında arkadaşlıktan daha öte bir şey vardı ve bu şeyin aşk olma ihtimali bile genç kızın heyecanlanmasına yetiyordu.

Özüm hayatında ilk kez böyle duygular hissediyordu. Her erkeği üvey babası gibi sanıyor çekiniyor hatta korkuyordu. Ama ahmet farklıydı. İnsanın içini ısıtıyordu güven veriyordu en çokta eğlendiriyordu.
Özüm gözlerinin önünde sallanan ellerle kendine gelmişti.

"Hey orda mısın "özüm ahmete bakarak dalıp kaldığı için ahmet de ellerini sallıyordu.

"şey ben ....buradayım sadece...." yine utanmıştı. Normalde bu kadar salak bir kız değildi ama ahmet yanında sürekli pot kırıyordu.

Olur böyle şeyler bende normal hayatımda geveze biriyimdir. İlgimi çeken biri gelip kalem istemişti.  Ben al bile diyememiştim.😅😅sanırım çok utanmıştım.🙈

"seni hiç üzgünken görmedim hep gülüyorsun hep mutlusun en önemlisi de çevrendekileri de mutlu ediyorsun " Bu özümün ahmere karşı kurduğu en uzun cümle olabilir.

" Üzülemem için bir sevap yok ki hayat güzel her şey yolunda sevdiklerim yanımda birilerine yardım ediyorum daha ne olsun "ahmet haklıydı üzülmesi için sebep yoktu. Ama özüm üzülüyordu. Hayatı ahmedin hayatı gibi mükemmel değildi.

Zümrüt ile ali sonunda karar verebilmişlerdi. Zümrüt kızının ismini kader koymak istemişti. Ne de olsa ali ile tanışması yaşadığı tüm bu acı tatlı anılar hepsi kaderin bir parçasıydı. Alide oğlunun ismiydi kadir koymuştu. Güçlü ve kudret sahibi insandı anlamı tıpkı anneleri gibi ufaklıklarında güçlü olduklarını hissediyordu şimdiden.

Nede olsa onlar zümrüt ve alinin çocuklarıydı anneleri gibi güzel anlayışlı ve merhametli babaları gibi azimli zeki ve çalışkan olmalıydı. Peki kötü yanları kötü yanları neler olacaktı. Anneleri gibi utangaç mı babaları gibi aceleci mi. O kadar cık kusurda olsun.

Kader ve kadir isimlerindeki tek fark bir harf olsa da görünüş olarak bir fark göremiyordu ali. Sonuçta ikizlerdi ve çok benziyorlardı birbirlerine.

"zümrüt "

"efendim"

"biz bu ufaklıkları nasıl ayırt edeceğiz çok benziyorlar"

"ali biri kız biri erkek bu yeter mi yoksa başka yöntemler deneyelim mi" zümrüt halinden memnun kahkaha atarken alide aptallığına gülüyordu. Zümrüt haklıydı bunu nasıl düşünememişti .

Günümüzde çocuk sahibi olamayan insan sayısı arttı allahım herkese hayırlısını versin umarım çocuk sahibi olamayanlarında hayır kapıları aralansın.

KÖLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin