KÖLE

Köle 8

Alinin ne zaman aldığını bilmediğim bir beyaz elbiseyi giymiştim üzerime sade ama şık tıpkı hayalimdeki gibiydi. Göğsü kalp yaka kalın askılı kollarımın geri kalanı tüllerle kapalı. Boyu ayak bileklerim ile bir. Sade şık bir bant kemeri vardı. Kendimi melekler gibi hissediyordum bu elbisenin içinde.

Kahvaltımızı yapar yapmaz hazırlanıp soluğu evlendirme dairesinde almıştık. Ali daha öce gün ve tarih almıştı fakat ben buraya gelene kadar söylememişti bana.

-siz zümrüt kul âli karayla evlenmeyi kabul ediyor musunuz?

-evet.... Sesim utana sıkıla sessiz çıksa da kalbim çığlıklarını basmıştı aynı anda.

-siz âli kara zümrüt kulu eş olarak kabul ediyor musunuz?

-evet...

-şahitlerimiz sizde şahitlik ediyor musunuz?

-evet... Kurumdan bulduğumuz daha önce hiç görmediğimiz şahitlerimizde şahitlik ettikten sonra imzalarımızı atmıştık. Ne de yakışmıştı isimlerimiz yan yana. Evlilik cüzdanını elime verdiklerinde içimi bir sıcaklık almıştı.

Ali ayağa kalkıp beni de önünde durmam için kaldırmıştı. Gözlerimin içine uzunca bakıp hiç unutamayacağım o sözleri söylemişti.

-hayatımızın sonuna kadar birbiriniziniz ölene kadar seni seveceğime seni mutlu edeceğime söz veriyorum. Zümrüt kadınlar hep gülmeli seni sonsuza kadar güldürmek istiyorum. Seni seviyorum bir tanem. Der demez pat diye öpsün mü anlımdan ben far tutulmuş tavşan gibi kala kalmıştım orda.

Eve gelene kadar aklımdan bir sürü şey geçse de ağır basanı artık cemal ağaya karşı güçlü bir savunmam olmasıydı. Kocam...ne kadarda güzel bir kelimeydi insanı daha güçlü hissettiriyordu.

Elbette yaşadığım onca kötü şeyleri unutmadım ama onları görmemezlikten gelmek için elimden geleni yapıyorum. Unutmak zor hem de çok zor fakat bunun için elimden geleni yapmak istiyorum.Artık mutlu olmalıyım bunu hak ediyorum bence.

Aliyle birkaç yere uğrayıp akşama doğru eve geldiğimizde asansörden iner inmez ali beni kucağına almıştı.Ben ne yaptığını anlamak için yüzüne baktığımda o daha da çok sırıtıyordu.

"adettendir gelin eve girerken kocasının kucağında girer."

(ne güzel adet oysaki cemal ağanın evine girerken avluya savrulmuştum.) İçim de acıyla karışık zoraki bir gülümseme olmuştu.

Odamıza geldiğimizde ali beni sakince yatağın üzerine bıraktı. Ceketinin düğmelerini yavaş yavaş çözerken aklıma o gece geldi.Cemal ağa beni yatağın üzerine fırlattıktan sonra kahkaha atarak üzerini çıkarışı.Sanki ali gitmişte cemal ağa yerine gelmiş gibiydi.Korkuyordum ellerim titriyor vücudum bir anda buz kesmişti.Gözlerimde akan sıcak damlalar beni kendime getirirken alide fark etmiş olacak ki korkuyla yanıma geldi.Dizinin üstüne çöküp yüzüme bakmaya başladı.

"zümrüt iyi misin? "

Ben hiçbir şekilde konuşamıyor daha çok ağlamaya devam ediyordum .Ali de sonunda anlamış olacak ki yanıma oturup bana kocaman sarıldı.

"şist sakin ol söz veriyorum seni istemediğin hiçbir şey olmayacak. Unutma ben sen gül diye elimden geleni yapıyorum ağla diye değil."

Ağlamam biraz daha azalsa da kendime engel olamıyordum. Ne kadar iyi görünmeye çalışsam da içim almıyor kendimi kötü hissediyordum.

"ben...ben korkuyorum."

"şist geçti sakin ol şimdi pijamalarımızı giyip uyuyalım olur mu ikimizde bugün çok yorulduk."

Basımı tamam anlamında sallayıp pijamalarımı aldığım gibi banyoya koştum. Elimi yüzümü yıkamak iyi gelmişti.Pijamalarımı giydiğimde ali yatakta yatmış beni bekliyordu.eliyle yatacağım yerin yorganını kaldırdığında hızlı adımlarla yatağa girmiştim.

Ali gece lambasını kapatıp yattığın da göz göze geldik bir anda. Beni göğsünün üstüne alıp sıkıca sarılmıştı.Bu bana huzur verse de bu geceyi mahvettiğim için içime bur utanç belirdi.Ali saçlarımın arasına kondurduğu öpücükle beni rahatlatmaya çalışıyordu bu her halinden belliydi.Ama istemeden de olsa vücudum kaskatı kesilmişti.

"zümrüt"

"hıh"

"sabah bana melemen yapar mısın?"

Ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktığımda o huzur veren gülümsemesiyle karsılaştım.

"ne yapmayacak mısın?"

"yaparım" sonra saçma bir şekilde ikimizde gülmeye başlamıştık.Olay komik olmasa da ikimizin de bu gülücüklere ihtiyacımız vardı.
Eski pozisyonumu alıp tekrar göğsüne yattığımda ağzımdan zorda olsa bir özür dilerim çıkmıştı.

"ne özrü hadi bakalım yatmamız lazım daha bana uyanıp melemen yapacaksın.

Saçma bir şekilde tebessümlerimiz devam etse de uyku ağır basmıştı göz kapaklarıma. Teslim olmuştum sonunda uykunun kollarına.

*

Zümrüdün öncelikle karım olması gerekiyordu.Başka türlü onu cemal ağadan koruyamazdım.En azından adaletin karşısında olmazdı.Çar çabuk işten geriye kalan zamanlarımda nikah tarihini almıştım ama gelinlik için zamanım olmamıştı .zümrüt ile alışverişe gitmemiz gereken zamanda hallederim diye düşün düğümde şuan daha önemli bir isim daha olduğunu hatırladım.

Çok yakın olmasa da davalardan tanıdığım bir psikologla görüşmek istedim ve ofisine gittim.

"hoş geldiniz ali bey ."

"hoş bulduk arda bey sizinle konuşmam gereken bir mesele var."

"tabi buyurun"

"ben yakın zamanda evleniyorum ve size danışmam gereken bir şey hakkında konuşmak istiyorum."

Başını olumlu anlamda sallayıp dinlemeye devam etti. Bende zümrüdün basına gereken her şeyi anlatmıştım ona şimdi ben ona karşı nasıl davranmalıyım ne yapmalıyım yada neler yapmamalıyım bunlar hakkında bilgi almalıydım.

"ali bey öncelikle çok sabırlı olmalısınız. Zümrüt hanım normal kadınlardan daha hassas bir durumda şuan ve siz bu durumda çok iş düşüyor.

Mesela asla zorlama gibi bir durum olamaz istemediği hiçbir şeye zorlamamalısınız.Ayrıca her konuda anlayışlı olmalı ve sabırla anlatabilecek olduğu er şeyi dinlemelisiniz.

Veya baktınız ki eski anıları canlandı tıranva yaşıyor ona onu koruyacağınızı güvende olduğunu inandırın.Ve konuyu değiştire bilirsiniz.Ne olursa olsun onu üzmemek adına baya bir çabalamanız gerekiyor.

"anladım teşekkür ederim."

"her zaman bana ulaşa bilirsiniz elimden geldiğince yardımda bulunurum."

"tabi ki de çok teşekkür ederim kolay gelsin." deyip ayrılmıştım yanından . Ben ne kadar zümrüt için iyi şeyler yapsam da ister istemez onu kıra bilirdim ve bunu istemiyordum.

Alışveriş merkezinde birlik de çok güzel zaman geçirmiştik ve son birkaç günümüz gayette iyi ve eğlenceli geçtiğinden zümrüdün artık iyiye gittiğini düşünüyordum ta ki o geceye kadar.

Zümrüdü kırmak ve üzmek istediğim en son şey olsa da onu ağlarken gördüğümde bende çok üzülmüştüm.Sakinleşmesi için psikologun dediklerini harfiyen uyguladığımda zümrüt sakinleşmişti.Bu da beni daha iyi hissettirmişti fakat zümrüt yine yanımda huzursuz olmaya başlamıştı ve aklını dağıtmak adına konuyu değiştirdim.Tabi ki de iş acıcı bir konu olmasa da bana melemen yapar mısın demiştim.Şaşırsa da sonra ikimizde gülmeye başlamıştık.Farkında değil ama onun gülümsemesi bana iyi geliyordu.

Kısacık oldu farkındayım ama ilerleyen bölümlerde daha uzun yazmaya çalışırım 😅