AYICIK

32- Sessizlik ve yalnızlık...

Eveeeeet upuuzuuun bir aradan sonra yb ile karşınızdayım. 

31. bölüme kadar zaten daha önceden vardı, sadece ben onları düzenleyip yayımlıyordum. Ama artık yb ile karşınızdayım. 

En son, unutanlar için Rüya ve Kaan sevgili olmuştu Ozangil ile Uludağ da tatil yapıyorlardı Vatan'ın kaza haberini duyunca eve geldiler ve herkes hastaneye gittti.

Off sizi çok özlediim yaaaa. Tatlı yorumlarınızı hele çok çok  özledim.

Neyse sizi fazla tutmayayım. Yorum ve oy atmayı unutmayın.

İyi Okumalar Ayıcıklarım <3

Vatan ile birbirimize sarılmaya devam ederken çarpan kapı sesiyle yerimde sıçradım. Annem kapıyı kırarcasına açmış, yardırarak bize koşuyordu. Öyle endişeli ve heyecana kapılmıştı ki beni ittirip Vatan'a sarıldı. Ben neye uğradığımı şaşırmış ve kendimi yerde bulmuştum. 

İki dakikada satıldık. Helal olsun.

Annem dışındaki herkes bana gülerken Kaan yerden kalkmam için elini uzattı. Yüzündeki muzip ifadeyle ayrımla oynasa da uzattığı eli tutarak yerden kalktım. Başını kulağıma eğerek yine sinir olacağım sözler sarf etti.

"Ayılığın kime çektiği belli oldu."

Bir dakika...

O anneme ayı demişti değil mi ?

Ben bu çocuğu gebertirim.

Bana söylediği bütün lafların intikamını almak istiyordum. Aklıma gelen hain planla dudaklarım şeytani bir şekilde kıvrıldı. Şimdi bu planı uygulamaya koyma vakti gelmişti.

Cebimden çıkardığım telefonla mesajlar kısmına girip Kaan'a mesaj attım.

ayıcık: Bir dakika dışarıya gelsene.

Kaan mesajı görmüş kafasını bana çevirdi.

bay sapık: Ne yapacaksın ? Dayanamadın tabi yakışıklılığıma , köşede sıkıştıracaksın değil mi ?

ayıcık: Hayır.

ayıcık: Sadece kantinden bana su alır mısın diyecektim.

bay sapık: Boş ver suyu,

bay sapık: Beni alır mısın ?

ayıcık: Kendine değer biçecek kadar düştün ha ?

ayıcık: Kaç tl ?

ayıcık : Pardon kuruş ?

ayıcık: Ah çok çok pardon, senin bir değerin yok ki benim gözümde.

Kaan telefonundan kafasını kaldırarak bana baktı. Yüzündeki bozulmuş ifadeyi görebiliyordum. Böyle bir davranışı beklemediği kesindi. 

İşin  amacı onu biraz daha süründürmekti. Ne kadar onun teklifini kabul etsem de tabi ki de yüz vermeyecektim. 

bay sapık: Sadece dalga geçiyordum Rüya.

bay sapık: Bu kadar ağır sözleri hak etmediğimi düşünüyorum.

bay sapık: Ki artık beni tanıdığını varsayıyorum. Benim tavrımı ve sana olan davranışlarımı da çözmüş olman lazım. Ne yani hiç atışmayalım, mıç mıç mı olalım ? Sana hep iltifatlar mı edeyim ? Aşkım,hayatım mı diyeyim ? Eğer böyle kupkuru bir ilişki istiyorsan. Tamam bundan sonra asla seninle dalga geçmem. Zaten seninle dalga geçerken bile hiçbirinin gerçek olmadığını sırf seni sinir etmek için yaptığımı da biliyorsun.