AYICIK

42- Gulik gulik, fırt, boliloliiiiiii.

Selaaam yb ile geldim.

Çok istediğiniz için sizi kıramadım, zaten az bir oy kalmıştı.

Yeni kitapları okumayan var mı ? Corona ve 2k4e adında yeni texting kitapları çıkardım. Bakmayan varsa profilime koşsun.

Ve bakar mısınız diye ricada bulunduğumda beni kırmayıp direk koşan beni gerçekten seven okurlarım,

Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim ❤ Bu bölüm size gelsin...

İyi Okumalar :)

Hayvanat bahçesinin girişindeki dinlenme yerlerinde oturmuş, karşımızdaki oturma yerinde yüzüstü yatan Ozan'a gülüyorduk.

"Gülmeyin artık lan ! Bana destek çıksanıza, hayırsızlar. Hele Ceren sen, sen niye gülüyorsun ? Koynumuzda yılan beslenmişiz.Gerçi...Besledik de zaten."

Kaan'ın t-shirtünü gülmekten nefes alamadığım için kendime doğru çektim. Onun da bir anlık dalgınlığına geldiği için üstüme doğru geldi ve yanlışlıkla dudaklarımız birbirine değdi. O bu duruma gülümserken ağzımdan küçük bir kıkırtı kaçtı.

Bizi çok seviyordum.

"Biz burada göt derdindeyiz. Götümüzü hissetmiyoruz,acısından duramıyoruz, bunların yaptığına bak amk."

Kaan üstümden kalkıp tekrar oturur pozisyona geçti. "Sana ne lan ? Hem kendi suçun, yılana o kadar sövmeseydin seni sokmazdı herhalde. Şimdi acısından kudur."

"Bak Kaan sana doğru dönemiyorum şu an, benim sinirimi bozma. Hep şu yelloz yüzünden oldu zaten.Beni gazladı o kadar."

Kader 'Yav he he' dercesine elini salladı. Serkan da üzgün bir şekilde konuşmaya dahil oldu."Ya bizim basket maçı da vardı şimdi, sayı tutmuyor. Ozan yok."

"Aferim Serkan. Ağzına tüküreyim Serkan. Arkadaşını burada yılan soksun, sen git maçı düşün. Ceren aşkım şunlara bir şey söylesene."

Ceren bize baktı. "Hmm size çok kızıyorum. Siz benim sevgilimi nasıl kızdırırsınız ? Sizi dava edeceğim."

Son cümlesini Ozan'a gönderme olarak söylemişti.

"Bu ne kardeşim ya ? Biri de beni desteklemez mi ?"

"Benim bir arkadaşım var, basketbolcu. Onu çağırabilirim isterseniz."-kaan

"Tamam çağır."-rüya

"Ama sonra yenildik diye başımda zırlamayın. O gelirse sizi fena ezeriz." Sağ kaşımı kaldırarak meydan okurcasına ona bakmaya başladım.

"Yok canım, o kadar sert oynayamazsınız. Boy avantajınız var zaten, biz buradan net eleniyoruz. Kader desen 1.50 amk. O yüzden biraz tolerans göstereceksiniz."

Serkan ve Kaan aynı anda "Yok ya." diye bağırdılar. Kader öne atılarak konuştu. "Tamam o zaman, kural falan yok. Her şey serbest."

"Yalnız o zaman net gidicisiniz. Sizi bir ittirsek yere kapaklanırsınız. Ama yine de karar sizin." Serkan'ın konuşmasına üçümüz de güldük.

"Yarışmada görüşürüz canım."-kader

"Ya ben ? Ben ne olacağım ?"

"Sen bizi izleyeceksin Ozan. Uyuşukluğunun geçmesine yarım saat falan kalmıştır ama sen yine de ne olur ne olmaz oynama." Ceren'i onayladım. Yarışması onun için riskli olabilirdi.