Diğer hesabımdaki @mutsuzpremmsess Apricity adlı kitabıma bakmayı unutmayınız :)
İYİ OKUMALAR❤
Telefona kurduğum alarmın sesiyle uyandım. Evet şaşırabilirsiniz ilk defa insancıl yollarla uyandırıldım. Yatağımdan istemsizce kalkıp lavaboya gittim. İşlerimi hallettikten sonra ayaklarımı mutfağa doğru yönlendirdim. Annem kahvaltı hazırlıyordu ama Vatan ortalıkta yoktu.
"Anne Vatan uyanmadı mı ?"
"Hayır. Dur ben onu uyandırayım."
"Ben uyandırırım canım kardeşimi."dedim ve Vatan'ın odasına gittim.
İntikam vaktiiiiiiiii.
NİHAHAHAHA.
Keşke gitmeseydim.
Vatan yastığa sarılmış İrem'im diyerek onu öpüyordu.
İğrenç...
Rezalet...
Bu nasıl bir yoksulluktur ?
"İrem'im aşkım seni çok seviyorum. Ama aramızda bir kara kedi var. Abin..."
Allah'ım şimdi öleceğim.
Aklıma fikir geldi.
"Vatan bende seni çok seviyorum."
"Aşkım senin sesin niye böyle götüne kaçmış gibi çıkıyor." Dediği şeye sinirlenip kendimi daha fazla tuatamadım.
"Benim sesim seninkinden güzel bir kere gevşek."
Gözlerini araladı ve bana baktı.
"Az önceden beri konuştuğum kişi sen misin?"
Sesinde ağlamaklı bir ton vardı.
"Evet ve iğrençsin, yastığı İrem sanıp neler neler yaptın. Bi şey yapmadığın kaldı. Pis herif."
"Bana diyene bak. Her akşam farklı kişilerle geziniyorsun. Kim bilir kimlere verdin."
Dediği şeylerle gözlerimi fal taşı gibi açtım. Ama bu kadarı da fazlaydı.
"Sen kimsin bana böyle şeyler söylersin. Küçükken altında iç çamaşırı olmadan sokağa çıkıp çiftetelli oynayan ben miydim ? Ya sen daha iki yaşındayken pisliktin. Kendi yaşındaki bir bebeği öpmeye kalkıştın. Vatan hiç abartmıyorum seni öyle bir döverim ki..."
"Sono oylo bor dovorom ko."
Taklidimi yapmasıyla daha da sinirlenmiştim. Kendimi tutamayıp yüzüne yumruğumu geçirdim.
"Bana bir daha bulaşma delik don."diyerek odadan çıktım.
Vatanı pataklayarak kendimi rahatlattığıma göre artık günümüze başlayabiliriz.
Okul için gerekli hazırlıklarımı bitirdikten sonra aşağıya indim.
Annem ve ben kahvaltımızı yapmaya başlamıştık sonradan Vatan da bize katılmıştı. Kapının zil sesi kulaklarımı doldurdu.
"Vatan git aç."
"Sen aç."
"Hayır sen."
Ağzındaki zeytin çekirdeğini yüzüme fırlattı.
Elime ilk gelen şeyi alıp ona fırlatacaktım. Ama sonradan vazgeçtim. Çünkü elimde çaydanlık vardı. Daha fazla bu kavgayı sürdürmek istemiyordum.
"İyi ben açarım, ayı."
Ayaklarımı üşengeçlikten sürüye sürüye kapıya geldim. Oflayarak kapıyı açtığımda karşımda Mert vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYICIK
HumorGülmek istiyorsan, koş ! Tamamen eğlenmek ve sizleri güldürmek amaçlı yazılmıştır. Mizah kitabı seviyorsan seni kitaba beklerim. Çok güleceksin ama cringelenebilirsin yawrum...O yüzden okuma jsndndn ••••• Masaya geçip karşılıklı oturduk. Kaan poşett...