Jaehyun Markla konuştuktan sonra somurtarak içeriye dönmüştü. Onun bu hâlini gören Doyoung şaşırarak sordu.
"Ne oldu Jae? Giderken çok mutluydun. Kimmiş arayan ve seni üzen nedir?"
Jaehyun yüzündeki somurtkan ifadeyi dağıtmaya çalışarak hafifçe gülümsedi. Mark'a kızgındı ve bu yüzden morali bozuktu, Doyoung'ın soru yağmuruna cevap verebilecek gücü olmadığını hissediyordu. Bundan dolayı da bir şey olmamamış gibi davranması gerekliydi.
"Mark aradı ya, mesajlarına cevap vermeyince merak etmiş. Bu kadar yani. Olay budur."
Doyoung gözlerini kıstı ve kaşlarını da çatarak Jaehyun'a sinirli bir şekilde baktı.
"Sen mutsuzsun J. Ve ben bunu anlayabiliyorum. Çünkü biz yıllardır kankayız. Bana yalan söylemene gerek yok, ne anlatırsan bıkmadan usanmadan dinlerim. Kankalardan sırlar saklanmaz ki. Sır olursa kankan olmaz zaten Jae?"
Doyoung Jaehyun'ın konuşmasına fırsat vermeden ayağa kalktı ve arkasına baktı.
"Ama sen beni kanka olarak görmüyor olabilirsin tabii. Anlatmadığına göre..."
Doyoung hızlı adımlarla odasına gitti. Jaehyun elini alnına vurdu.
"Aptalsın Jaehyun aptalsın. Onun buna üzüleceğini bilmeliydin. O senden hiçbir şey saklamıyor. Anlatsan ne olurdu sanki? İki soru soracaktı sonra seni rahat bırakacaktı zaten! Neden kalbini kırmayı seçtin ki, neden?"
Jaehyun bir yandan kendi kendine söylenirken bir yandan da masadan kalktı ve odasına gidip üzerini değiştirdi. Odasından çıktıktan sonra kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
Evlerine 5 dakikalık yürüme mesafesinde bir pastane vardı. Jaehyun da Doyoung da orasının pastalarına bayılırdı. Doyoung'a bir çikolatalı pastadan başka bir şey fayda etmezdi.
Jaehyun pastaneye ulaştığında hızlıca içeriye girdi. Ancak vitrinin önünde gördüğü kişiyle şok olmuştu. Üzgün, sinirli ama bir yandan da heyecanlıydı. O ramen gibi olan saçları nerede görse tanırdı. Onun gibi saçı ramene benzeyen bir sürü insan dahi olsa Jaehyun için tekti. O da Mark'tı.
Mark arkasını döndüğünde Jae'yi gördü ve el sallayıp gülümsedi. Jae onun yanına ulaştığında konuşmaya başladı.
"Hey, selam Hyun. Burada ne arıyorsun?"
"Selam, Mark. Doyoung'a pasta almak için geldim. Asıl sen burada ne arıyorsun? Sevgilinin ailesiyle tanışmaya gitmeyecek miydin?"
"Evet, oraya gideceğim. Zaten o yüzden buradayım. Kayınvalidem ile ilk defa tanışacağım ve elim boş gitmem çok tuhaf olur diye düşündüm. En mantıklısı tatlı almak dedim ve buraya geldim."
"İyi yapmışsın. Bence de tatlı en mantıklı seçenek. Hangi tatlıdan alacaksın?"
Mark ofladı.
"Sorun da bu... Seçemiyorum bir türlü. Hangisinden almalıyım sence?"
Jaehyun vitrine bir göz gezdirdi. Çok güzel görünen bir tatlıyı görünce durdu. Parmağıyla tatlıyı gösterdi.
"Bence bundan almalısın. Çok güzel görünüyor."
Mark Jae'nin seçtiği tatlıya baktı. Yarım saattir burada olmasına rağmen bu tatlıyı ilk defa fark etmişti. Jae'nin gerçekten zeki olduğunu bir kere daha anladı.
"Evet, bundan olsun."
Görevli tatlıyı paketledikten sonra Mark'a uzattı. Mark da paketi teşekkür ederek aldı. Daha sonra Jaehyun'a döndü.
"Gerçekten çook teşekkür ederim, Jae. Sen olmasan hâlâ tatlı seçmeye çalışıyor olurdum ve bunun kadar güzel bir tatlı seçemezdim."
"Hayır, gayet güzel seçebilirdin. Ben sadece işi kolaylaştırdım biraz."
"Her neyse, teşekkür ederim yine de. Ve bugün seninle gelemediğim için çoook üzgünüm. Ancak kaç haftadır sevgilimle bunun planını yaptığımız için iptal edemedim. Amaa, seninle de haftaya gidelim bir yere, olur mu?"
"Olur. Hadi artık sen git, geç kalacaksın yoksa."
Mark kocaman gülümsedi, Jae'nin yanağına minicik bir öpücük kondurup koşarak pastaneden çıktı. Jae ise elini yanağına koymuş şapşal bir şekilde gülümsüyordu.
Doyoung da onu öperdi fakat o zaman böyle hissetmezdi. Bu his de neydi? Karnındaki kelebekler neden yerinde durmuyordu? Jaehyun hâlâ arkadaşlıktan sanıyordu her şeyi. Peki ya sizce? Sizce her şey arkadaşlıktan mı? Basit bir arkadaşlık karnınızdaki kelebekleri uçuşturabilir mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friendzone//jaemark
FanfictionSevgilisinden ayrılan bir adet Jaehyun ve sevgilisine çok âşık bir adet Mark. Bu ikili çok yakın arkadaş olursa ancak bir taraf diğerini arkadaşı olarak görmezse ne olur? Friendzone! Hikâyeme hoş geldiniz! - İlk Türkçe JaeMark fictionıdır. - Tüm hak...