friendzone//jaemark

Final (2108)

Mark'ın doğum günü gelip çatmıştı. Taeyong ve Mark'ın ayrılışından -Taeyong'un Tenle Mark'ı aldatmasından- bu yana uzun zaman olmuştu. O günden itibaren de Mark ve Jaehyun çıkıyorlardı.
O gün orada çıkmaya karar verdiklerinden sonra neler mi olmuştu? Çevrelerindeki bazı insanlar birinden ayrılıp hemen diğeriyle çıkıyor diyebileceğinden 3 hafta kadar ilişkilerini gizlemişlerdi. Sadece evlerinde yaşıyorlardı ilişkilerini. Ancak daha sonrasında insanları takmamaya karar verip herkesin içinde yaşamaya başlamışlardı.
Doyoung bütün her şeyi duyunca fazla ship damarına yükleme olmuş ve bir anda bayılmıştı. Daha sonra onun süper kahramanı Yuta tabii ki yardımına yetişmiş ve hastaneye götürmüştü. Ani duygu değişimleri diyerek geçiştirmişti doktor. Herkes Doyoung'a bir şey olmadığı için çok mutluydu. Daha sonra hastaneden çıkmış ve beraber bir tatlıcıya gidip tatlı yemişlerdi. Evet, çok iyi bir ekiptiler.
Mark ve Jaehyun'un günleri gayet güzel geçmişti. Arada kavgaları, küslükleri olmuş muydu? Tabii ki olmuştu. Sonuçta her ilişkide illaki tartışma, küslük olurdu.
Ve bugün onların 1.yıldönümleriydi. Yeni bir ilk kar ve yeni bir yılbaşı... Jaehyun Mark'ı daha önce kimseyi götürmediği bir yere götüreceğini söyleyerek arabaya bindirmiş ve soru sormasını yasaklamıştı. Mark meraktan ayaklarını sallıyor, oflayıp pufluyor ve laf sayıyordu.
Jaehyun bunları duysa da aldırış etmiyor ve gülümseyerek arabayı kullanmaya devam ediyordu. Gidecekleri yerde Mark için güzel olduğuna inandığı bir sürpriz hazırlamıştı.
Birkaç dakika daha ilerledikten sonra Jaehyun nihayet arabayı durdurabilmişti. Mark heyecanla etrafına bakındı. Burası bir deniz kenarındaki evlerle çevrili bir yerdi. Mark burada nereye gideceğini bilmediğinden ilk Jaehyun'un inmesini bekledi.
Jaehyun indi ve karşı tarafa geçip Mark'ın kapısını açtı. Mark gülümseyerek indi ve Jaehyun'un yanağına bıraktığı küçük bir öpücükle teşekkür etti.
Jaehyun Mark'ın elini tutup onu sıra hâlinde dizilmiş evlerin çok güzel bir mor olanının önüne getirdi. Cebindeki anahtarı çıkarı ve içeriye girdi. Mark da içeriye girince kapıyı kapadı.
"Burası benim babamın atölyesi. Burada gördüğün resimler de onun resimleri. O ölene kadar resim yaptı. Gerçekten resme olan tutkusu çok büyüktü. İşte bu yüzden seni buraya getirdim. Açık konuşmak gerekirse buraya hiç kimseyi getirmemiştim daha önce. Sen burayı bilen tek kişisin, benden sonra."
"Kendimi çok özel hissettim sevgilim, teşekkür ederim bana burayı gösterdiğin için."
Mark resimleri incelerken Jaehyun ezbere bildiği resimleri incelemeyip Mark'ın her salisedeki hareketini inceliyordu. Resimleri gayet ilgiyle süzüyor ve kendi kafasında yorumlamaya çalışıyordu. Bu dışarıdan görülen bir şeydi.
"Resimler bittiyse, çocukluğumun geçtiği odaya gitmeye ne dersin? Ah, söylemeyi unuttum değil mi? Buranın yukarısı bir ev. Aslında burası da eve dahil fakat babam burayı atölye yapmıştı. Hadi çıkalım."
Jaehyun Mark'ı yukarıya çıkarttı ve yatak odasını, mutfağı ve diğer kalan odaları gezdirdi. 5 yaşındayken çizdiği resmi gösterdi ve Mark bu resmi çok beğendiğinden saklamak için aldı. Daha sonra Jaehyun Mark'ı bir yukarıya çıkardı. Yani terasa.
00.00'a yaklaşık 2 dakika vardı ve bu gayet yeterli bir süreydi.
Mark terası incelemeye vakit bulamadan Jaehyun onu çekiştirerek gökyüzünü gösterdi. Daha sonra diz çökerek havai fişeklerde yazan soruyu hafif değiştirerek sordu.
"Bütün sıkıntılara göğüs germeye hazırım ben, bütün dertleri seninle yenmeye hazırım ben. Peki ya sen, benimle bir ömrü birleştirmeye hazır mısın?"
Mark gülümsedi.
"Evet, hazırım ben de."
Jaehyun yüzüğü çıkarıp Mark'ın parmağına taktı. Yine ilk karın yağmaya başlamasıyla dudaklarına yapıştı Mark'ın.