Yılbaşı gelip çatmıştı. Mark ve Jaehyun çok uzun zamandır konuşmuyorlardı. En son Jaehyun çıkıp gittikten sonra Mark onun duygularını toparlamasını beklemişti.
Taeyong onun sevgilisiydi ve evine gelmesi çok normaldi. Sevgilisini seviyordu. Bu yüzden onu terk edemezdi. Hem Taeyong ona çok bağlıydı. Onu terk ettiği zaman depresyona girebilirdi. En azından Mark böyle düşünüyordu. Doğruluğu tartışılırdı. Ancak Jaehyun'u da seviyordu. Gerçekten iyi biriydi ve onunla ilgilenmesi çok hoşuna gidiyordu. Ama ne yapacağını bilmiyordu...
Şimdilik bunları bir kenara bıraktı,Taeyong arkadaşlarıyla kutlayacaktı bugün yılbaşını. Mark'a teklif dahi etmemişti ancak Mark bunu sorun etmeyerek Jaehyunla kutlamaya karar verdi. Böylesi onun için daha iyi olacaktı çünkü Jaehyunla aralarında olan sorunu da halledecekti bu gece. Öyle umuyordu...
Evinden çıkıp arabasına bindi ve bir markette durup abur cubur aldı. Daha sonra pastaneye girip bir adet pasta aldı. Çikolatalıydı. Çünkü Jaehyun'un çikolatalı sevdiğini biliyordu.
Pastaneden çıkıp arabasına bindi ve önceden birkaç kez Jaehyun'u bıraktığından aklında kalan evin önüne geldi. Arabasını park ettikten sonra derin bir nefes alıp zili çaldı. Kapı açılınca içeriye girdi. Normalde Jaehyun kapıyı kim olduğuna bakmadan asla açmazdı ancak... Dalgındı herhâlde.
Mark hızlıca merdivenleri çıktı. Bir yandan elindekileri düşürmemek için çabalıyor bir yandan da merdivenlerin bir an önce bitmesi için koşar adım çıkıyordu.
Yılbaşına yaklaşık 2 saat vardı. Biraz erken gelmişti. Çünkü Jaehyunla aralarında halletmeleri gereken bir sorun vardı. Onunla uzun uzun konuşacaktı. Taeyongla ne yapacağını bilmiyordu...
Mark düşünürken eve ulaştığını fark etti. Durdu, nefesini kontrol etti ve hafifçe öksürerek boğazını temizledi. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldı.
Jaehyun sıkıcı bir şekilde koltuğunda otururken kapısının çalmasıyla kalktı ve kapıyı açtı. Doyoung'ın bir şey unutup geri geldiğini düşündüğünden kimin geldiğine bile bakmadan basmıştı zile daha demin. Şimdi de onun geldiğini düşünerek bıkkınlıkla kapıyı açtı.
"Neyi unuttun Doyo-"
Sözü karşısındakinin Doyoung değil Mark olmasıyla kesildi. Şaka gibi, Mark karşısında duruyordu. Atar yapıp evden çıktığı günden beri konuşmamışlardı ve Mark neden bir anda gelmişti ki?
"Senin ne işin var burada?"
"Gelmemi beklemediğinin farkındayım. Ancak artık bu aramızdaki küslüğü uzatmanın bir anlamı olmadığını düşündüm. Hem... Sana söylemem gereken bir şeyler de var. İçeri gelebilir miyim?"
"Pekâlâ, gir."
Jaehyun kenara çekildi ve Mark içeriye girdi. Mark'ın ceketini alıp astı. Getirdiği şeyleri mutfağa götürürken ona da oturma odasına geçip oturabileceğini söyledi. Mark söylenilene uyarak oturma odasına geçip oturdu.
Jaehyun pastayı dilimleyip tabaklara koydu ve abur cuburları da açıp tabaklara koydu. Çatalları da alıp götürebildiği kadar tabağı götürüp oturma odasındaki orta sehpanın üzerine koydu. Daha sonra geri kalanları getirip onları da koydu. Daha sonra Mark'ın yanına oturdu.
"Ee ne anlatacaksın?"
Mark iç çekti.
"Öncelikle, aramızdaki bu soğukluğu atlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Bak seni seviyorum- ne anlamda sevdiğimi biliyorsun- ancak o benim sevgilim. Ve onu gerçekten seviyorum. Uzun yıllardır onu tanıyorum. Hep o benim yanımdaydı. Şimdi onu yüzüstü bırakırsam yıkılır. Bu yüzden onu bırakamam. Seninle de ancak arkadaş kalabiliriz. Bunu sen de biliyorsun."
Mark Jaehyun'un elini tuttu.
"Beni sevdiğini anlayabiliyorum. İnan ki, başka bir zaman tanışsaydık bizden olurdu. Hem de öyle bir olurdu ki, herkes bizi konuşurdu. Ama ne yazık ki bu zamanda tanıştık. Ve... Bir diğer konu. Ben gideceğim buradan. Kanada'ya, ailemin yanına, gidiyorum."
"Mark, senden sevgilinden ayrılmanı isteyemem. Sadece benim gözümün önünde sevgini göstermemeni istiyorum. Bu kadar. Bu kalbimi kırıyor, lüften sen de beni anla."
Mark ve Jaehyun biraz daha konuştuktan sonra konuyu tatlıya bağladılar. Yılbaşına bir dakika kala Mark yerinden kalktı. Jaehyun'u geriye doğru ittirdi ve kucağına oturup kollarını Jaehyun'un boynuna sardı. Daha sonra ellerini Jaehyun'un yanaklarına koydu ve daha da yaklaştı. Aralarında bir-iki santim varken Mark konuştu.
"Gitmeden önce beni istediğin gibi öpmeni istiyorum. Bir kere."
Geri sayımın bitmesine 1 saniye kaldığında Mark Jaehyun'un dudaklarına yapıştı.
İşte, onlar böylelikle yılbaşına girdiler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friendzone//jaemark
FanfictionSevgilisinden ayrılan bir adet Jaehyun ve sevgilisine çok âşık bir adet Mark. Bu ikili çok yakın arkadaş olursa ancak bir taraf diğerini arkadaşı olarak görmezse ne olur? Friendzone! Hikâyeme hoş geldiniz! - İlk Türkçe JaeMark fictionıdır. - Tüm hak...