1708

140 9 4
                                    

Jaehyun Mark'ın sorusuna başını sallayarak onay verdi. Mark da buna karşılık olarak elini tuttu.
"Teşekkür ederim. İzin verdiğin için yani."
"Rica ederim."
Mark derin bir nefes alarak yürümeye çalıştı. Ancak ne kadar denese de yürüyecek hâli yoktu.
"Jaehyun... Sana yük oluyorum gibi hissediyorum ama gerçekten yürüyecek hâlim yok. Beni kucağına alabilir misin?"
Jaehyun ona cevap vermeden ellerini ayırdı ve kucağına aldı. Mark kollarını Jaehyun'un boynuna sardı, göğsüne başını yasladı. Boynundaki ellerinden biriyle Jaehyun'un saçlarını okşuyordu.
"Teşekkür ederim, binlerce kez teşekkür ederim sana. Başka biri olsa benimle bu kadar ilgilenmezdi."
"Bu konuyu konuşmuştuk Mark. Sürekli teşekkür etmene gerek yok ve ben yaptıklarım için bir teşekkür beklemiyorum. Seni sevdiğim için yapıyorum."
"Bu nasıl bir seni seviyorum?"
"Her anlamda."
"Senin seni seviyorumuna karşılık ben de seni seviyorum ama arkadaş olarak. Diğer türlü sevemeyeceğimi sen de biliyorsun, belki de başka bir zaman tanışsak..."
"Başka bir zaman tanışsak ne?"
Mark'tan hiç ses gelmeyince Jaehyun ona baktı. Uyuyakalmıştı. Gülümsedi, şapşal diye geçirdi içinden Jaehyun. Neden mi seviyordu onu? Bilmiyordu. Ona göre her şeyi mükemmeldi. Çünkü o seven gözüyle bakıyordu. En büyük kusurları bile onun için en mükemmel özelliklere dönüşebiliyordu.
Jaehyun bir yandan bunları düşünürken bir yandan da doktorun odasına doğru ilerliyordu. Fazla ses çıkarmamaya çalışsa da her türlü ses çıkıyor ve Mark uyanacak diye korkuyordu. Neyse ki Mark uyanmadan arkadaşının odasına varmayı başardı. Arkadaşıyla kısa bir sohbet ettikten sonra Mark'ın bileğinin sadece incindiğini, kremlerini sürdükten sonra bir hafta içinde geçeceğini öğrenmişti. Jaehyun sevindi ve teşekkür ederek odadan çıkıp arabaya doğru ilerledi. Mark hâlâ uyanmamıştı.
Arabaya vardıklarında onu arka koltuğa yatırdı. Kendisi de ön koltuğa geçti ve arabayı Mark'ın evine doğru sürmeye başladı.
Eve vardıklarında yine sessiz olmaya çalışarak arabayı park etti ve inip Mark'ı kucağına aldı. Bunu yapmaya bayılıyordu. Çünkü sanki gerçekten sevgilisiymiş gibi hissettiriyordu. Ancak olmadığı gerçeği soğuk bir su gibi yüzüne çarpıyordu her seferinde.
Jaehyun bunları bir kenara ittikten sonra Mark'ın ceketinin cebinden anahtarları aldı. Kapıyı açıp içeriye girdi ve Mark'ın odasına ilerledi. Mark'ı yatağına yatırdıktan sonra kendine hakim olamayarak saçlarına bir öpücük bıraktı. Tam oradan çıkacakken Mark'ın sesiyle durdu.
"Jaehyun!"
Arkasını döndü ve Mark'ın yatağının yanına oturdu.
"Öncelikle endişelenme, ayağının bir şeyi yokmuş. Sadece bir hafta kremini sürüp dinlenmen gerekiyor, o kadar. Hastanede uyuyakaldığın için seni buraya kadar kucağımda getirmek zorunda kaldım. Bunun için özür dilerim. Ve kremini bir eczaneden sipariş ettim, birazdan gelir."
Mark gülümsedi ve Jaehyun'a sarıldı. Daha sonra yanağına kocaman bir öpücük bıraktı.
"Teşekkür ederim Jaehyun. Gerçekten o kadar minnettarım ki sana, anlatamam. Özür dilemene de gerek yok şapşal. Uyuyordum ve zorunda kaldın, bu özürlük bir durum değil. Bir daha bunun için özür dilediğini duymayayım. Uyumadan önce tamamlayamamıştım ya hani. İşte diyecektim ki, eğer tanışsaydık daha önce-"
Mark telefonuna gelen bildirim sesiyle durdu. Sözünün yarıda kesilmesinden dolayı olan sinirle telefona bakındı. Ancak telefonda gördüklerinden sonra yüzünde sinirden eser kalmamıştı. Daha çok endişeli ve üzgün bir tavır almıştı yerini. Zorlukla konuştu.
"Taeyong... Geliyormuş."
Jaehyun o zamana kadar varlığını bile unuttuğu Mark'ın sevgilisini hatırladı. Tabii ya, haberi vardı Mark'ın bacağından. Gelmek istemesi çok normal bir durumdu.
"Anladım..."
Jaehyun ayağa kalktı.
"Gideyim ben o zaman artık. Sevgilinle sana iyi eğlenceler. Ayağını yoracak şeyler yapma."
Mark ona gitme bile diyemeden Jaehyun hızlıca odadan çıktı ve eşyalarını alıp eve gitmeye koyuldu.
İkisinin de gözleri doluydu. İkisi de birbiri için ağlıyordu.
Mutluluk onlara uğrayacak mıydı? Jaehyun sevdiğiyle olabilecek miydi? Ya hiçbir şeyden haberi olmayan Taeyong'a ne olacaktı?

friendzone//jaemarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin