0808

154 10 6
                                    

Jaehyun ve Doyoung bir gece evde otururlarken Doyoung Jae'ye sana bir sürprizim var demişti. Jaehyun sürprizlerden çok hoşlanan biri olduğundan bu onun hoşuna gitmişti.
Kapı çaldığında Doyoung koşmuş ve kapıyı açmıştı. Gelen Yuta'ydı. Yuta Jaehyun'un lise arkadaşlarından biriydi. O zamanlar çok iyi anlaşırlardı. Üniversitede de yakın olsalar da eskisi kadar değillerdi. Yuta'nın gelmesine şaşırmıştı.
"Yuta hoş geldinn! Çok uzun zaman oldu görüşmeyeli."
"Aynen öyle dostum. Nasılsın?"
"İyiyim, sen nasılsın? Otursana yâhu"
Yuta Jaehyun'dan aldığı komutla birlikte onun yanına oturdu. Bir şey söyleyecekmiş gibi bir hâli vardı. Doyoung içeriye elinde nescafelerle girince Yuta ona bakarak kocaman gülümsedi. Doyoung da ona karşı kafasını öne eğerek gülümsemişti. Jaehyun kafası karışık bir şekilde ikisine baktı.
"Burada neler oluyor? Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı canım arkadaşlarım???"
Doyoung ve Yuta bir süreliğine bakıştılar ve ikisi aynı anda konuştular.
"Biz çıkıyoruz."
"NE? Ne ne ne ne ne??!?!? Siz çıkıyorsunuz ve bana bunu söylemediniz mi? Gerçekten... Ne zamandır çıkıyorsunuz? Kesin 3 ay olmuştur dimi? Yuta sen benim en yakın arkadaşlarımdan birisin. Ya sen Doyoung? Sen benim kankamsın. K-A-N-K-A-M! Bana bunu nasıl yapabildiniz? Açıklayın."
Doyoung Jae'yi sakinleştirmeye çalıştı.
"Ya Jae biz çıkmaya başlayalı zaten çok olmadı ki. Sadece 2 aycık. Hem sana söyleyecektim ama kafan Mark ile o kadar karışıktı ki anlatamadım. Doğru zamanı bekledim ve o zamanın bugün olduğunu düşündüm. İşte bu yüzden sevgilimi çağırdım. İkimiz de seni çok seviyoruz Jae. Bunu biliyorsun. Zaman yaratabilirdim belki, haklısın. Bizi affedemez misin? Lütfen..."
Jae dolmuş gözlerini sildi ve çok yakışan arkadaşlarına baktı.
"Salaklar size nasıl kıyabilirim ki ben? Siz benim en yakınlarımsınız. Ve çok yakışıyorsunuz, söylemiş miydim?"
Yuta gülümsedi.
"Hayır ama söylemiş oldun."
Yuta Doyoung'ın yanağını okşadı.
"Seni temin ederim ki, kankanı üzecek hiçbir şey yapamayacağım."
"Bundan eminim Yuta. Seni tanıyorum. Sen insanları kırmayı, onlara zarar vermeyi sevmezsin. Hele ki birine aşık olursan asla. Dur dur dur. Sen Doyoung'a lisedeki kapısında yattığın aşkını anlatmış mıydınn?"
Jaehyun sinsice gülümseyerek Yuta'ya baktı. Yuta endişelenerek Jae'yi cevapladı.
"Hayır Jaehyun onu sevgilime anlatamazsın. Hayır hayır hayır."
Doyoung kaşlarını çattı.
"Gayet de anlatabilir. Hem o benim kankam değil mi? Benden bir şey saklamamalı."
Jaehyun sinsice gülümsedi.
"Kankam yine haklı. Evet anlatıyorum. Şimdi bu Yuta'nın lisede bizim sınıftan bir sevgilisi vardı. Neydi adı?"
Yuta bıkkınlıkla yanıtladı.
"Sicheng..."
"Heh evet Sicheng. Bu çocuk Çinliydi. Sonra bunun Korecesi pek iyi değildi. Biliyorsun Yuta'nın da Çincesi çok iyi, 2 yıl orada yaşadığından. İşte bu çocuğa yardım edeceğim ayağıyla evine falan gidiyordu. Sonra çocuğa Korece 'öp beni' demiş. Tabii Sicheng bunu anlamamış. Demiş ki bunun anlamı ne Yuta? Bizim bu salak da demiş ki 'Bunun anlamı sana hayranım demek.'. Sonra çocuk teşekkür etmiş falan. Bir gün hocayla konuşurken demiş ki Sicheng 'öp beni'. Sonra tabii hoca buna terbiyesiz ahlaksız falan diyerek disipline yollamış. Neyse ki disiplinde Çince anlayan birileri varmış da çocuk derdini anlatabilmiş. Yoksa öğrenciliği yanacaktı çocuğun. Çocuk daha sonra Yuta'dan hesap sormuş tabii. Yuta da bu tam konuşurken bunu öpmüş. Sonra çocuk buna Çince 'ben de seni seviyorum' demiş. Ondan sonra da sevgili oldular ama Sicheng onu bu olaydan sonra 1 hafta kadar evine almadı."
Jaehyun kahkahalar atarak anıyı bitirdi. Doyoung Yuta'ya kızgın bakışlar atıyordu.
"Bunu anlattığın çok iyi oldu kanka. Demek ki Yuta Bey kibar olabiliyormuş. Ben de seni bir hafta bu eve sokmayacağım Yuta. Gelsen de konuşmayacağım seninle."
Doyoung odadan çıkıp kendi odasına gitti. Jaehyun Yuta'ya döndü.
"Üzgünüm dostum."

friendzone//jaemarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin