1608

153 9 17
                                    

Jaehyun ve Mark kahvaltılarını bitirdikten sonra Jaehyun hızlıca bulaşıkları yıkadı ve toparladı. Daha sonra Mark'ın odasına gidip bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sordu.
"Yok, teşekkürler. Sadece üzerimi giyineceğim. Onu da kendim halledebilirim diye umuyorum."
"Bir şeye ihtiyacın olursa çağır, karşı odadayım. Biliyorsun."
"Tamaaam."
Jaehyun karşı odaya geçip üzerini değiştirmeye başladı. Hâlâ olanların rüya olduğunu düşünmekte ısrarcıydı. Ancak şu an bunları bir kenara bırakıp hızlıca hazırlanması gerekiyordu.
Üzerini değiştirdikten sonra Doyoung'a Mark ile birlikte doktora gideceklerini söyleyen bir mesaj attı. Doyoung mesajını görmedi. Jaehyun sevgilisiyle ilgileniyordur, ne olacak başka diye düşünerek odadan çıktı. Mark'ın da hazır olduğunu gördü ve Mark'a omzundan destek olarak ağır ağır yürütmeye başladı.
"Acıyor mu? Acıyorsa söyle ya da yürümek istemiyorsan."
"Hayır hayır acımıyor, yürümeye yürümeye yürümeyi unutacağım yoksa. En iyisi yürümek."
"Sen nasıl istersen."
Bu şekilde evden çıkıp arabaya bindiler ve hastaneye doğru yola koyuldular. Mark ofladı.
"Ne gerek var şimdi hastaneye gitmeye? Benim ayağımın bir şeyi yok ki!"
"Neden bu kadar hastaneye gitmek istemiyorsun ki? Hem ayağının bir şey olup olmadığına röntgen olmadan karar veremeyiz, bunu sen de biliyorsun."
"Biliyorum ama bir şey olmadığını hissediyorum. Ve de, hastanelere hasta olarak gitmeyi sevmiyorum. Doktor olarak gitmeyi tercih ederim."
"Üzgünüm ama bugünlük bir hastasın. Doktor olarak hep gidiyorsun zaten stajda!"
"Öyle ama... Olsun?!"
"Her neyse, bu konuyu tartışmamıza gerek yok bence. Bugün hastaneye gidiyoruz, bitti."
"Tamam ya uf."
Mark ellerini göğsünde birleştirdi. Jaehyunsa onun bu hâline güldü.
"Ay sen çiçek mi oldun ramen saçlı? Yerim ben seni."
"Birincisi çiçek falan olmadım, o çocuklar için soylenen bir şey bir keree. İkincisi ne ramen saçlısı ya?! Saçlarım ramene mi benziyor benim?"
"Biraz, azıcık, çok az benziyor."
"Desene, bu saçları değiştirmenin vakti gelmiş. Demek ki o yüzden geçen gittiğimizde Taeyong'un annesi bana " Oğlumun da ramen sevdiğini bilmezdim" diyip gülmüştü. O zaman anlamamıştım ben ne olduğunu. Şu an anlıyorum. Vay be, ramen saçlı ha."
"Annesinin espri yeteği çok iyiymiş yalnız. Ve ramen saçlısın, evet."
"Ben çok seksi ve mükemmel bir şey olayım da siz o zaman görün beni. Hıh!"
Jaehyun sadece gülümsedi. Hastaneye gelmişlerdi bile. Zaman çok çabuk geçiyordu. Mark Jaehyun'a kendi inebileceğini söyleyerek arabaya tutuna tutuna indi. Daha sonra Jaehyun hızlıca ona destek oldu. Buraya gelirkenki gibi hastaneye de o şekilde girdiler. Jaehyun'un arkadaşı olan doktorun odasına ilerlediler.
Jaehyun doktor arkadaşıyla biraz sohbet ettikten sonra Mark'ın durumunu söylediler. Doktor röntgen çektirip gelmeleri gerektiğini söyledi.
Jaehyun ve Mark röntgen sırasında beklerken konuşmaya başladılar.
"Jaehyun... Korkuyorum."
"Ne için korkuyorsun?"
"Kırılmamıştır değil mi? Çünkü annem hep kırılsa duramazsın derdi."
Jaehyun güldü.
"Umarım kırılmamıştır. Bak sıra sana geldi. Hadi gir."
Jaehyun Mark'ı oradaki hemşirelere teslim ettikten sonra çıkmasını bekledi. Mark hemşire ile birlikte çıktıktan sonra Jaehyun hemşireye teşekkür edip Mark'ı tuttu.
"Jaehyun... Elini tutabilir miyim?"

friendzone//jaemarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin