Sabah uyandığımda başımda şiddetli bir ağrı vardı.
Sebebini anlamak zor değil.
Bütün gece ağlarsan olacağı budur.
Elimi yüzümü yıkadım,ve kahvaltımı yapmak için aşağıya indim.Ayaz hala gelmemişti,ve bu Ayaz'ın hala uyuduğunu gösteriyordu.
Yukarıya tekrar Ayaz'ın odasına çıktım.
İnsanlar normalde sabah sporu olarak koşuya falan çıkar. Buda benim sabah sporum. Odasının kapısını çalmadan direk içeriye daldım. Daha sonra yanı başına oturarak gıdıklamaya başladım.
Sonunda uyanmıştı.Kahvaltımızı yaptık daha sonra ikimizde hazırlanmak için odalarımıza çıktık.
Göz altlarım çok şişmişti,biraz makyaj yapma gereği duydum.Yoksa bu suratım toparlanmazdı.Okula geldik. Ayaz'la beraber çantalarımızı yukarı bırakıp kantine indik.
Ben bir masa bulup oraya otururken ayaz elinde iki tane kahve ile geldi ve karşıma oturdu. Biz kahvelerimizi içerken yanımıza elinde biyoloji kitabıyla tanem geldi.Ben Tanem'in sorduğu soruyu çözerken yanımıza bu sefer Deniz geldi.Suratına bile bakmak istemiyordum.
DENİZ:şey oturabilir miyim?
Deniz'in sorusunu duymuştum. Ama nedense cevap vermek içimden gelmiyordu. Ayaz'ın evet demesiyle sanki bunu bekliyormuş gibi yanımıza oturdu. Neden olduğunu bilmiyordum ama bir süre sonra dayanmadım Ve masadan kalktım.
NİL: ben yukarıya çıkıyorum.
Biraz test falan çözerim.TANEM: şey bende geleyim.
Bilemediğim sorular varda beraber yaparız.Kendimi o masadan kalktığım için rahatlamış hissediyordum. Düşünsenize çok ama çok değer verdiğiniz aşık olduğunuz birini gözünüzün önünde öpüyorlar.
Hemde masum bir öpücük değil.
Neyse bu düşüncelerden sıyrılıp derse odaklandım çünkü birkaç gün sonraki sınavdan sıfır almak istemiyorum.