Nilden sonra Deniz'i eklemek istedim. Umarım beğenirsiniz.
*********************
NİL'İN AĞZINDAN
Okula vardığımız zaman Deniz'in yüzünün biraz asık olduğunu fark ettim. Bunu fark etmemek elde değil.
NİL: Deniz galiba ben biraz ağır konuştum. Şey... ben özür dilerim.
DENİZ: Hayır Nil alakası yok.
Sadece Özgür'e ısınamadım.
Bunun sende farkındasın.
Lütfen beni anlamaya çalış.
Kendi üstüne alınma tamam mı?
Denizle konuşmamızdan sonra biraz bile olsa içim rahat bir şekilde Peri ve Tanem'in yanına gittim.
Kantinde oturmuş hararetli bir şekilde sohbet ediyorlardı.
Aralarına katılmamdan 5 dakika sonra falan Özgür elinde dört tane kahveyle yanımıza geldi.
"Oturabilir miyim?" sorusunun ardından "evet" cevabını alınca hiç beklemeden yanıma oturdu.
Özgür yanıma oturduktan sonra onu süzmeye başlamıştım. Acaba Deniz'in dediği gibi bir şey olabilir miydi?
Ders zilinin çalmasıyla hemen oturduğumuz yerden Kalkıp sınıfa doğru ilerlemeye başladık.
Bu ders tarih sınavı vardı.
Bu yüzden sınıftaki herkes kitaplarından Başını kaldırmıyordu.
Sınav kağıdımı bitirip vereli Neredeyse 15 dakika olacak.
Sınavım çok iyi geçmişti.
METE: ya Nil mimiklerimi olabildiğince kullanarak sana soru soruyorum. Kızım kör müsün? Az kalsın yüz felci olcaktım. Hayır yani başını azıcık sağa kaydırsan görcen. Neyse tamam bir sefere mahsus affedicem. Ama bidaha olmasın.
4. Dersin teneffüsünde Özge koştura koştura yanıma geldi.
ÖZGE: Nil hemen spor salonuna gelmen gerekiyormuş. Antrenman yapıcakmışsınız. Ekrem hoca çağırıyo. Acil dedi.
NİL: tamam da benim neden haberim yok bundan. Hem Ekrem hoca neden seni gönderdi.
ÖZGE: Ela bugün gelmemiş.
Maça da az bir süre kaldığı için antrenmanlara şimdiden başlayalım dedi.
Ben Ekrem hocanın yanına bir şey sormak için gidicektim.
Daha sonra herkese haber vermek için beni görevlendirdi.
Özge önden ben arkadan spor salonuna doğru ilerlemeye başladık. Spor salonuna girer girmez birden ışıklar söndü.
Yaklaşık 5 saniye sonra Işık'lar geldiğinde özge Yanımda yoktu.
Açıkcası tırsmıştım. Spor salonunda ilerlemeye başladığımda bir el beni kendine çekip hızlıca dudaklarıma yapıştı.
Ne olduğunu hala anlayamamıştım.Aniden bir flaş patladı Ve gözlerimin kamaşmasına neden oldu.Sırtım duvara yaslanmıştı.Bu yüzden duvardan güç aldım beni öpen kişiyi üstümden ittirdim.
Ama bi dakika bu olamaz dimi!!!
Özgür şuna karşımda bana şerefsiz gibi sırıtıyordu.
" sen ne yaptığını zannediyordun ya. Ben seni kardeşim gibi görüyodum. Sana inanamıyorum."
Yanağına hızlıca bi tokat yapıştırdım, ve oradan hızlı adımlarla çıktım.
Bizimkilerin yanına gittiğimde bana öyle garip bakıyorlardı ki.
Sanki benden tiksiniyorlardı.
TANEM: bize ne zaman söyleyecektin?
" neyi anlamadım?!"
Deniz arkadan "Özgürle sevgili olduğunu" diyerek bağırdı.
Peri elindeki telefonu bana uzattı Ve ekrandaki fotoğrafı bana gösterdi.
NİL: ben her şeyi açıklayabilirim. Bi dinleyin beni.
DENİZ: neden bana bunu yaptın. Ben hayatımda ilk kez birine böyle değer verdim. İlk kez birine böyle aşık oldum.
NİL: ben Özgeyle spor salonuna gittiğimde birden Işık'lar söndü. Işık'lar geri geldiğinde Özgenin Yanımda olmadığını fark ettim.
Tam ilerlemeye başladığımda biri beni kendine çekti.
Ne olduğunu anlamadım.
Lütfen bana inanın.
Kimse bana inanmıyor mu?!
Ya size ne kadar değer verdiğimi bilmiyomusunuz.
AYAZ: bu olanlar... Nil nasıl sana inana biliriz. Seni, ikizimi hiç tanıyamamışım...
*********************
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Açıkcası benim pek içime sinmedi.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Ve sizleri seviyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
