Sabah yine her zamanki rutin işlerimizi hallettik ve okula geldik.
Mete'nin anlattıklarına göre bugün öğleden sonraki bütün dersler boşmuş.
Bizde sinemaya gitmeye karar verdik. Normalde ayaz ben Peri çağın Ve Mete gitmeyi planlıyorduk.
Ama salak Mete son olan olayları hiç hesaba katmadan Deniz'i çağırmış.
Deniz ve Uğur yanımıza geldiler. Ama arkalarından Özge diye bir kızda geldi.
Bu geçen gün Deniz'i öpen kızdı. Açıkcası gelmelerini istemiyordum. Hele özge,kız bence biraz garip.
Bundan bir hafta önce olsa sevinmem gerekiyordu.
Ama şuanda resmen bir rahatsız oluyorum.
Çünkü yanımda Deniz oturuyor. Filmi izlerken ara sıra özge'nin bana baktığını hissettim. Ve bu gerçekten rahatsız edici bir şey.
Film arasına girdiğimiz zaman Deniz benimle birşey konuşmak istediğini söyledi.
DENİZ: Nil şey... sen bana garip davranıyorsun. Yani bir hafta önceye kadar aramız gayet iyiydi.
Ama şimdi anlam veremediğim bir uzaklık var.
(acaba neden?!! bir hafta önceye kadar bir kız gelip seni öpmediği için ola bilir mi acaba)
NİL: Bilmiyorum,ben bu aralar kendimi iyi hissetmiyorum. Gerçekten seninle bir alakası yok.
DENİZ: Nil ben sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama...
ÖZGE: Gençler lafınızı bölüyorum ama film başlamak üzere konuşmanız bittiyse gelin artık.
Bu nasıl bir zamanlamadır ya. Konuşmanın en hayecanlı yerinde böldü. Yani kızın zamanlaması mükemmel ne diyim valla. Hayır yani merak ettiğimden değil, çocuğun lafı yarım kaldı ondan.
Ve filmin geri kalanı özgenin iğrenç bakışları Ve denizle göz göze gelmekle geçti denilebilir.
